Üniversiteliler Maçka Parkı’nda tutsak sıra arkadaşları için buluştu
Üniversiteliler İstanbul’un dört bir yanındaki üniversitelerdeki öğrenci dayanışmaları, ÖTK’ler tarafından yapılan tutuklu sıra arkadaşlarının serbest bırakılması çağrısı ile bugün (12 Mayıs) saat 18.00’de Maçka Parkı’nda bir araya geldi.
İlk olarak Esila Ayık’ın mektubu okundu. Esila’nın mektubu şöyle:
Rüyamda koğuşumdaki avludan uçarak yükseliyordum.
Bulutlar kafamı, esen rüzgâr ise bedenimi annemin eli gibi şefkatle okşuyordu gün doğumunda. Çok özlediğim, 2 senedir gelemediğim, geldiğimde de doyamadan tutuklandığım İstanbul’uma tepeden bakıyordum. Zihnimde gökkuşağı açtıran tutukluluk incelemem öncesi gördüğüm bir rüyaydı. Tersine çıktı. Tutukluluğa devam kararı verildi.
Maalesef bugün sadece özgürlüğüme değil, aynı zamanda sekteye uğrayan eğitim hayatıma ve sağlığıma bir kez daha toprak atıldı. Adil bir Türkiye için biz gençler ne zaman bedel ödemeyi bırakacağız? Geleceğin biz gençlere özgürlük borcu var. Hak yerini bulacak mı?
Arkadaşlarım cezaevinde vakit geçirmem için kitap gönderdiler. Bu okuduğum kitaplar kaçırdığım derslerin yerini dolduracak mı? Albert Camus istemiştim. Biraz iç karartabileceği nedeniyle cezaevinde okumamı istemediler. Israrlarıma dayanamayıp göndermişler. Ne yani, depresif olabilir diye Albert Camus okumayayım mı? Tutukluluğa devam denildi diye özgürlük hayalleri kurmayayım mı?
Ne de olsa her hâlükârda cezaevinde Albert Camus okumak, dışarıda MACHİAVELLİ okumaktan daha iyidir.
Sonra sırayla tutuklu bulunan BAU öğrencisi Efe’nin, GSÜ öğrencisi Arda’nın mektubu okundu. Sosyal medyada Basel olarak bilinen Bekir için GSÜ öğrencilerinin açıklaması okundu. GSÜ öğrencilerinin açıklamasında “Bekir, onbinlerin sesi olduğu için, hakkımızı attığı her tweette haykırdığı için, paylaşımlarıyla geniş kitlelere erişerek propaganda yapabildiği için bugün cezaevinde. Mücadele alanlarında sürekli gördüğümüz hepimizin sahiplendiği Dev-GenZ pankartını paylaşma suçundan yargılanıyor” denildi. Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Bizler, iki ay önce direniş ateşini alevleyenler, geçmişten bugüne bu ülkedeki devrimci tarihin izini sürenler, biliyoruz ki gençlik bir pankartla ayağa kalkmadı, ama bir pankartla nasıl ortak duygularda buluştuğumuz gerçeğinden ve bir pankartın altında toplanmamızın verdiği birliktelikten nasıl rahatsız olduklarını biliyoruz! Gençliğin bu direnişinden korkup sloganlarımıza, dövizlerimize, tweetlerimize, sokaktaki her adımımıza karşı baskılarını arttırıyorlar. Ama biz Bekir’i, Arda’yı, hiçbir dostumuzu bu baskının altında ezdirmeyeceğiz. Birimizin sesini kısmaya çalışacaklar ama biz bin kişi bağıracağız!
Dev-GenZ pankartıyla ilgili yapılan tutuklamalar ve açılan soruşturmalar haksızdır, hukuksuzdur. Olmayan bir örgütün propagandasını yapma suçu sadece onlara karşı gelmenin bedelini ödetmek için uydurulan suçlardır. Bekir’in de dediği gibi mesnetsiz iddialar ve uydurma suçlarla hareketimizi karalamak istiyor, biz gençleri hedef göstererek bizi suçlu kılmaya çalışıyorlar. Ancak biz asıl suçlunun kimler olduğunu biliyoruz.
Sonrasında ODTÜ öğrencisi Ozan’ın, Bilgi Üniversitesi’nden Mehmet Efe’nin mektubu Maçka Parkı’nda okundu.
Ardından Öğrenci Kolektifleri, Edirne’de tutuklu bulunan Azra, Zeynep ve Özgür’ün serbest bırakılması talebiyle açıklama yaptı. Açıklamada “Azra’nın, Zeynep’in, Özgür’ün sesi biziz! Onlar içerideyken dışarıdaki her slogan, her yürüyüş, her eylemimiz onların buradaki sesi olacak. Bu hukuksuzluk duvarlarını yıkacak olan; kararlılığımız, dayanışmamız ve gençliğin sinmeyen iradesidir. Tüm baskılara, yıldırma politikalarına, unutturma çabalarına rağmen ne tutuklu arkadaşlarımız mücadelesinden vazgeçti, ne de biz onlardan vazgeçtik. Azra, Özgür ve Zeynep’in 28 Mayıs’ta Edirne’de ilk duruşmaları olacak ve onları alacağız” denildi.
Gençlik Komünleri tarafından yapılan açıklamada ise kuyu tipi hapishanelere dikkat çekildi.
Konuşmaların, açıklamaların ve mektupların okunmasıyla alanda şarkılar ve türkülerle halaylar çekildi.
Parktaki buluşmada son olarak Anne-Baba Dayanışma Ağı tarafından konuşmalar yapıldı.
Sendika.Org