Sivas’taki maden patlamasının perde arkası oldukça tanıdık bir hikaye: Kâr hırsıyla yapılan devasa kapasite artışı, kapasite artışını sağlayabilmek için usulsüzce yapılan patlatmalar, usule uygun olmayan patlayıcı seçimi, kayıtdışı işçi çalıştırma…
Sivas’ın Zara ilçesine bağlı Bolucan ve Söğütözü köyleri sınırları içinde yer alan kömür madeninde yaşanan patlamada İranlı 1 işçi hayatını kaybederken, İranlı 2 işçi yaralandı. Patlamanın perde arkası ise oldukça tanıdık bir hikaye: Kâr hırsıyla yapılan devasa kapasite artışı, kapasite artışını sağlayabilmek için usulsüzce yapılan patlatmalar, usule uygun olmayan patlayıcı seçimi, kayıtdışı işçi çalıştırma…
Sendika.Org’un ulaştığı yaralı işçilerden biri patlamanın patlayıcı karşımın hazırlandığı sırada meydana geldiğini ifade etti. Sodyum klorat ve şekeri karıştırıp sıkıştırarak patlayıcı elde ettiklerini söyleyen işçi, sıkıştırma sırasında patlamanın yaşandığını söyledi. Bu sırada etrafta duran sodyum klorat çuvallarının da alev almasıyla patlamanın şiddetini arttığını söyledi.
İlgili maddeleri sorduğumuz maden mühendisleri bu yöntemin daha çok patlayıcı izni olmayan madenlerde izinsiz patlatmalarda kullanıldığını söyledi.
Madenle ilgili ÇED kararının iptali davasına bakan Av. Abidin Tatlıpınar da sodyum kloratın gübre olarak da kullanıldığını, madendeki atık paketlerden civar köylerdeki hayvanların yemesi sonucu hayvan ölümlerinin de yaşandığını ifade etti. Tatlıpınar, hayvan zehirlenmelerinin yanı sıra patlatmalı üretim için başvurulan 2024’ten önce de köylülerin patlama sesleri duyduğunu, yani madenin kaçak şekilde patlatma yaptığı yönündeki şüphelerinin kuvvetli olduğunu söyledi.
Madenle ilgili 5 Mayıs’ta kapasite artışı ve üretim yöntemi değişikliğine (patlatmalı üretim) Sivas Valiliği’nce verilen “ÇED gerekli değildir” kararına bölge halkının açtığı iptal davasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. Sivaslılar su kaynaklarına ve hayvancılığa zarar vereceği gerekçesiyle kapasite artışı ve patlatmalı üretime geçişin durdurulmasını istedi.
Sendika.Org’a konuşan dava avukatı Abidin Tatlıpınar, madenin genişleme hikayesinin 2009’a dayandığını anlattı. 2009’da 24,9 hektarlık alanda yıllık 25 bin ton kömür üretimi yapan maden işletmesi, kapasitesini 2014’te 300 bin tona çıkarıyor. 2020’de ise yeraltında 300 bin ton ve yerüstünde 300 bin ton üretim yapacak şekilde kapasite artışına gidiyor. Son olarak 2024’te ise yer üstündeki üretimi patlayıcı malzeme de kullanarak 300 bin tondan 2,54 milyon tona çıkarmak için yapılan başvuruya “ÇED gerekli değildir” kararı veriliyor. Bu karara karşı da Sivaslılar dava açtı.
Tatlıpınar tek usulsüzlüğün bu olmadığını da ifade ediyor. Madendeki pasa, yani atık madde alanının ÇED alanında olmadığını, yine işçilerin kaldığı alanın da ÇED raporunda belirtilmediğini ekliyor. Yaralı işçilerden biri 17 yaşında. Ancak madenlerde 18 yaş altında işçilerin çalıştırılması yasak. İşçilerin de çoğunluğunun yabancı uyruklu olması, kayıtdışı çalıştırmanın yaygın olduğu şüphesini kuvvetlendiriyor.
Sendika.Org