TÜMAD’ın İvrindi Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı Projesi “Halkın Katılım Toplantısı” Balıkesir, İvrindi ilçesi Değirmenbaşı köyünde yapıldı. Toplantının yapıldığı kahvehane maden çalışanı köylüler tarafından önceden doldurulmuş, ne diğer köylüler ne de bölgeden gelen yaşam savunucuları içeri girebildi. Toplantı sonrasında yapılan basın açıklamasında madende yapılmak istenen kapasite artışının bölge için bir idam fermanı olduğu ifade edilerek mücadele çağrısı yapıldı
TÜMAD’ın İvrindi Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı Projesi “Halkın Katılım Toplantısı” Balıkesir, İvrindi ilçesi Değirmenbaşı köyünde yapıldı.
Köye gelirken iki ayrı noktada GBT kontrolüne tabi tutulana ekoloji örgütleri toplantıya geciktirildi. Toplantı köyün kahvehanesinde düzenlenmiş ve maden çalışanı köylüler tarafından önceden doldurulmuştu. Kahvehanenin girişi de bloke edilmişti. Toplantıya köyde yaşayan diğer köylüler de giremedi.
Kollukla yapılan müzakereden sonra ekoloji örgütlerinden beş temsilcinin konuşma hakkı kaydıyla içeri alınması sağlandı. İçeriye giremeyenler için de dışarıya ekran konulmuştu.
Şirketin kısa bir proje sunumundan sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, salondan sorular ve önerileri aldı ve şirket temsilcilerine de yanıt hakkı verdi.
TEMA Balıkesir Temsilcisi Nuray Yaşar, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden Süheyla Doğan, Burhaniye Çevre Platformu ve Ekoloji Birliği’nden Süleyman Eryılmaz, Burhaniye Çevre Platformu’ndan Hatice Engin, Balıkesir Mimarlar Odası’ndan Betül Dikici söz alarak proje dosyasındaki hataları, eksikleri, maden faaliyetlerinin bölgeye verdiği ve vereceği zararları belirterek, köylerin ve hayvancılık yapılan meraların ruhsat alanı içerisinde kaldığını, projede bölgede Kazdağları-Madra ekosistemi içerisinde olan onlarca maden ocağının kümülatif etkisinden bahsedilmediğini, yeraltı ve yüzey sularının, içme suyu kaynaklarının siyanür ve ağır metal kirleneceğini, kuşaklama kanallarının yetersizliğini kayda geçirtti. ÇED sürecinin sonlandırılarak projenin şirkete iadesi talep edildi.
Bazı köylüler maden faaliyetinden dolayı hayvancılık yapamaz olduklarını, şirketin kendilerine destek olmasını istedi.
Toplantının Bakanlık görevlileri tarafından sonlandırılmasından sonra köy meydanında tüm ekoloji örgütleri ile birlikte ortak basın açıklaması gerçekleştirildi. “Madra için Elele” adına Süleyman Eryılmaz, madende yapılmak istenen kapasite artışının bölge için bir idam fermanı olduğunu, tükenmek üzere olan tarım ve hayvancılığın tamamen biteceğini, şirketin bölgedeki su varlıklarına el koyduğunu, yeni durumda daha da fazla su kullanacağını belirtti. Bugünkü göstermelik halkın katılımı toplantısının başlangıç olduğunu ve ekoloji örgütleri olarak projeye karşı müdahaleye devam edeceklerini belirtti. Basın açıklaması, “Havama, suyuma toprağıma dokunma”, “TÜMAD Madra’dan defol” sloganları ile son buldu.
Balıkesir İvrindi’deki altın ve gümüş madeni için “halkın katılımı” toplantısına köylüler dahi giremedi
📢 “TÜMAD Madra’dan defol”
Toplantı sonrasında yapılan basın toplantısına köylülerin yanı sıra bölgeden gelen çok sayda yaşam savunucusu katıldıhttps://t.co/zrbX4G0DcP pic.twitter.com/m5FmL374Xf
— sendika.org (@sendika_org) May 28, 2025
Madra İçin Elele platformu içinde bulunan örgütler şöyle: Ayvalık Tabiat Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Balıkesir Mimarlar Odası, Balıkesir ve Burhaniye TEMA, Bergama Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Burhaniye Halk İnisiyatifi, Burhaniye Kent Konseyi Ekoloji Komisyonu, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Ekoloji Birliği, Gömeç Çevre Platformu, İda Sevdalıları Dağcı Yürüyüş Grubu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Körfez Dersimliler Derneği, sendikalar, siyasi partiler, Yaşam Altından Değerlidir Kampanyası.
Madra İçin Elele platformu yaptığı basın açıklamasında madenin
Balıkesir İli sınırları içinde olan TÜMAD Altın ve Gümüş Madencilik ¸konum itibarıyla İvrindi, Bergama, Burhaniye ve Havran ilçe toprakları üzerinde arama ve işletme ruhsatı almıştır.
Ruhsat alanlarının toplamı 9050 hektar olup mevcut projenin ÇED alanı ise yaklaşık 856 hektardır.
Kapladığı alan ve çevresel etki değerlendirme sonuçlarına göre A kategorisinde olan ve 2016 yılında alınan ÇED olumlu raporu ile 2019 yılında faaliyete geçen TÜMAD Altın ve Gümüş Madenciliğin ruhsat bitim tarihi 21.01.2044’tür.
TÜMAD Altın ve Gümüş Madencilik; Açık ocak ve yığın liçiyle ve dünyanın en ucuz altın ayrıştırma yöntemi olan, siyanürle altın ayrıştırmayla, vahşi madencilik yapmaktadır.
Şirket, ÇED Başvurusu ile kapasite artışı yapmak istemektedir. ÇED alanı 835 hektardan, 1287 hektara, ocak sahası 134 hektardan 353 hektara, yığın liç alanı 83 hektardan 257 hektara çıkartılmaktadır. Kapasite artışı ile birlikte mevcut yıllık 22 milyon 432 bin tonluk kazı miktarı, yıllık 29 milyon 788 bin 270 tona, yığın liç tesisinin yıllık kapasitesi ise 7 milyon 760 bin tondan, yıllık 15 milyon 500 tona çıkartılmak istenmektedir.
Kapasite artışı kapsamında 9 yıllık maden ömrü boyunca 115.324.063 ton cevher çıkarılması planlanmakta olup, cevherin ortalama tenörünün altın (Au) için 0,39 g/t, gümüş (Ag) için 0,83 g/t olup yaklaşık 1-1,1 milyon ons altın üretim öngörülmektedir. 9 yıllık maden ömrü boyunca toplam pasa miktarı 86.227.599 ton olup, toplam kazı miktarı da 201.551.662 ton olacaktır.
Mevcut ÇED Olumlu kararına esas Yığın Liç Tesisi kapasitesi 75,3 milyon ton’dur. Bu kapasitenin Mart 2025 yılı itibari ile 39,1 milyon ton’luk kısmı fiili olarak kullanılmıştır. Kapasite ve alan artışı ile birlikte toplam yığın liç tesis kapasitesi 155,3 milyon ton olarak tasarlanacaktır.
Bu kapasite artırımı ile Türkiye’nin en büyük altın madeni işletmesi olacak olan TÜMAD Altın ve Gümüş Madencilik, gelecekte de Madra’nın yeraltı su kaynaklarını kullanıp, kirletmekle kalmayıp, Edremit Körfezi’ni, Kozak Yaylasını ve Midilliye kadar olan geniş bir bölgeyi etkileyecektir. Bunun adı eko-kırımdır.
Bölgenin tamamı 1. derece deprem kuşağındadır.
İşletme alanındaki ekosistem açısından önemli bir değer olan karaçam orman vejetasyonu; yol, enerji nakil hattı, işletme ve ocak oluşumunda, kesilerek yok edilmiştir. ÇED izin bölgesinde tarım arazileri ve devlete ait meralar bulunmaktadır.
TÜMAD Altın ve Gümüş Madencilik, 57 L/sn olan su ihtiyacının karşılanması için, başta Burhaniye İlçesi içme suyu kaynağı olan Düdüklü Suyu kaynağı olmak üzere, 8 adet yeraltı su kaynağını kullanmıştır. Bölgede madende etkilenme alanı içerisinde yerleşim yerleri ile, uzunluğu değişken, sürekli ya da mevsimlik akan akarsular olan 4 makro havza (Susurluk, Kuzey Ege, Gediz ve Marmara) ile 4 adet mikro havza ve çeşmeler bulunmaktadır (Akpınar, Yahu, Madra ve Karadere Mikro Havzası).
Bölgede tanımlanmış 200’e yakın flora türünden 4 tanesi endemiktir.
TÜMAD proje için EBRD-Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan kredi talebinde bulunmuş ve Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme kriterleriyle ilgili mevzuatındaki standartlar, şirket tarafından taahhüt edilmiş. EBRD’nin kayıtlarına göre, Banka’ya “TÜMAD Altın Madeni Geliştirme Kredisi Vaka 2020/07” adıyla şikayette bulunulmuş ve bu konuda “Sorun Çözümü Sürecinin Özeti-Eylül 2022” başlıklı rapor hazırlanmıştır. Rapora göre Değirmenbaşı köyünden 372 köylü, 2020 Kasım ayında EBRD’nin Bağımsız Proje Hesap Verebilirlik Mekanizmasına (BPHM) köyden seçilen temsilciler aracılığıyla madeni şikayet için başvuru yapmış ve şu endişeleri dile getirmişler:
- Ormandaki ve açık alandaki otlatma alanlarında maden faaliyetleri yapılmasından dolayı, artık hayvan yetiştiriciliğine bel bağlayamayacakları için köy halkı geçim kaynaklarını kaybetmesi;
- Yaylalardaki büyükbaş hayvan otlatma alanlarının büyük bir kısmının maden sahası haline gelmesi sonucunda Değirmenbaşı köyündeki birçok hanenin hayvan stokunun azalması ve yetiştiricilik faaliyetlerini bırakması;
- Halen ahırlarda büyükbaş hayvancılıkla uğraşan, tek gelirli haneler asgari ücretin biraz üzerinde gelir elde etmesi ve hayvancılık için zar zor yem alabilmesi;
- Mesleki eğitim ve beceri geliştirme programları yoluyla Değirmenbaşı köyünden kadınlara ve gençlere yönelik gelir getirici fırsatların sınırlı kalması ve şirket tarafından vaat edilmesine karşın çok fazla istihdam fırsatı bulunmaması
- Değirmenbaşı köyünün Şirkette çalışan sakinlerine işyerinde ayrımcılık yapılması.
- Paydaş katılımının yetersiz olması ve Proje hakkındaki bilgilere erişimin sınırlı kalması;
- Suya erişimin kısıtlanması ve içme suyunun kalitesi hakkında kaygı duyulması.
Madenin bu başvuruları nedeniyle kendilerine misilleme yapacağından, Şikayeti çekmezlerse madende iş bulamayacaklarından çekinen köylüler gizlilik talebinde bulunuyorlar ve temsilcilikten çekiliyorlar.
Gözden uzak ve dağlık bir bölgede faaliyet gösteren TÜMAD Altın ve Gümüş Madencilik.
Projenin, Avrupa Birliği çevresel ve sosyal standartlarını karşılamasını gerekirken;
Kapasite artışıyla, geçimini tarım ve hayvancılıkla sürdüren Hacı Hüseyinler mahallesinin meraları ellerinden alınmaktadır.
Değirmenbaşı ruhsat alanı içerisinde, Küçük Ilıca ise tam sınırdadır.
Bölge nüfusunun, havayı, suyu ve toprağı etkileyen siyanür ve ağır metallerle, gürültü, deprem, toz, sis gibi etkenlerle ilgili parametreler ve bunların Sağlık Etki Değerlendirmesi yapılmamıştır.
İşletmenin faaliyet süresi içinde maden kaynaklı meslek hastalıkları ve bunların görülme sıklığıyla ilgili kamuoyu bilgilendirmesine yapılmamıştır.
TÜMAD’ın ruhsatı 2044 yılına kadar, cevherin varlığı devam ettiği sürece yani son altın kırıntısı kalmayana dek, altın ayrıştırma faaliyetlerine devam edecektir. Arkasından gelecek başka kapasite artışları ile Madra’da tam bir cehennem yaratılacaktır.
Bölgenin ekosistemi yok edilirken, köylü kendi topraklarında maden işçisi olabilmenin şansını denemek isterken, bir avuç sermaye grubu zenginleşecektir. Bunun adı eko-kırımdır.
Bugün MADRA İÇİN ELELE diyoruz. İtirazlarımızı yükseltmeliyiz! Ancak bunu birlikte başarmak gerekir. Yoksa her birimiz ayrı ağaçta asılı kalıyoruz.
Sendika.Org