Zonguldak’ta yakılarak öldürülen ve kaçak maden ocağında çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin avukatı Av. Kerim Bahadır Şeker, katillere ödül gibi cezalar veren mahkeme heyeti hakkında suç duyurusunda bulundu
Zonguldak’ta yakılarak öldürülen ve kaçak maden ocağında çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin avukatı Av. Kerim Bahadır Şeker, Nourtani’nin ölümüne ilişkin görülen davada mahkeme heyeti hakkında suç duyurusunda bulundu. Şeker’in sosyal medya X platformundan yaptığı açıklamada yargılamayı yapan heyetin adil, tarafsız yürütmediği ve hukuka, hakkaniyete aykırı kararlar verdiğini ifade etti.
Av. Kerim Bahadır Şeker’in yaptığı açıklama şöyle:
Bugün Zonguldak’ta yakılarak öldürülen Afgan madenci Vezir Muhammed Nourtani’nin duruşmasında yargılamayı adil ve tarafsız yürütmeye, hukuka ve hakkaniyete aykırı kararlar veren heyet hakkında suç duyurusunda bulunmaya Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun önüne geldik.
Ankara’da Hakimler Savcılar Kurulu’yla alakalı disiplin soruşturması isteme bu dilekçelerimizi ve eklerini detaylı şekilde sunduk.
Birazdan bu suç duyurularımızı gerçekleştirdikten sonra gerekçeli istinaf dilekçemizi ekine koyarak, gerekçeli kararı ekine koyarak salondan dışarı hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde gerekçesi şekilde çıkarılmamızı istinaden bütün tutanaklarımızı eke koyarak, reddi hakim talebi dilekçemizi de eke koyarak müteveffa Vezir Muhammed Nourtani’nin 1 Mayıs’ta işçi haklarının önünde gerektiği gibi, hakkı gibi savunulması için Hakimler ve Savcılar Kurulu’na birazdan suç duyurusu gerçekleştireceğiz.
Müvekkilimizin hak ve menfaatleri gerekirse istinaf mahkemesinde, gerekirse Yargıtay hakimliğinde, gerekirse Anayasa Mahkemesi’nde, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmek suretiyle defaatle savunmaya devam edeceğiz. Burada bir iş kazası yoktur, burada gerçekleşen bir cinayettir ve bu cinayetin ortaya çıkarılması için, örtbas edilmemesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Olay, 10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Gelen ekiplerce benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.
Soruşturma kapsamında Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52), ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) gözaltına alındı. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, kaçak ocağın jandarma tarafından 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerince tekrar açıldığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı, Afgan madencinin cesedinin kaçak ocaktaki kazayı gizlemek ve ocağın kapanmasını engellemek için öldükten sonra yakıldığı belirtilen iddianameyle 6 şüpheli hakkında “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Müşteki avukatının talebi üzerine dosyayı inceleyen Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz ve ekibi, bilimsel mütalaa raporu hazırladı. Raporda, Afgan madencinin soluk borusunda is ve kanında karboksihemoglobin bulunmamasının, ölüyken yakıldığı anlamı taşımayacağı, benzin kullanıldığı için yalancı negatiflik durumunun olabileceği de ifade edildi.
Kamergul Maliki, oğulları yürüme engelli Sayid Mohammad (22), Pir Mohammad (16), işitme engelli Ali Rıza (13), Said Riza Nourtani (2) ve gelini Şaziye Mohammadi (19) ile 2 odalı sobalı evde yaşayan Afgan madencinin kaçak maden ocağında çalışarak ailesinin bakımını üstlendiği ve ailede çalışabilecek durumdaki tek kişi olduğu ortaya çıkmıştı.
Davada verilen mütalaada sanıklar hakkında sanki “iş kazası” olmuş gibi “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 9 yıla kadar, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. Mahkeme bu yönde karar verirse sanıklar 2 yıl hapis yattıktan sonra tahliye olabilecekler.
Sendika.Org