Sinop’ta NKP’nin çağrısıyla Nükleere Hayır mitingi yapıldı. Miting öncesi Diyojen heykelinde bir araya gelen dernek ve platformlar Uğur Mumcu Meydanı’na yürüdü
Sinop’ta, Çernobil Faciası’nın 39. yıldönümünde, yapılmak istenen nükleer santrale karşı “Nükleer Hayır” mitingi yapıldı. Miting öncesi Diyojen heykelinde bir araya gelen dernek ve platformlar, Nükleer Karşıtı Hareket (NKP) öncülüğünde Uğur Mumcu Meydanı’na yürüdü. Yürüşte “Nükleere inat yaşasın hayat”, “Susma haykır nükleere hayır” sloganları atıldı.
Çernobil’in 39. yıl dönümünde Sinop’ta Nükleere Hayır mitingihttps://t.co/vU3dSCzRny pic.twitter.com/tCiNX2R09L
— sendika.org (@sendika_org) April 26, 2025
Yürüşün ardından Uğur Mumcu Meydanı’nda NKP Türkiye Sekretaryası Adnan Korkmaz, İklim Komisyonu adına Deniz Gümüşer, NKP Dönem Sözcüsü Kayhan Konukçu konuştu. Sinop NKP Avukatı Mehmet Horuş, hukuki mücadele hakkında bilgi verdi.
BirGün’ün haberine göre mitingde ilk sözü, İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Deniz Gümüşel aldı. Gümüşel, “30 yıldır sürdürdüğünüz direniş, Türkiye ekoloji mücadelesine ışık tutuyor. Bu mücadele olduğu sürece biz ne Sinop’a nükleer yaptırtacağız ne Akkuyu’da işletmeye alınmasına izin vereceğiz ne ülkemizin doğasını, ormanlarını, tarım alanlarını, vadilerini, dağlarını sermayenin enerji ihtiyacı için peşkeş çektirilmesine izin vereceğiz” dedi.
NKP Türkiye Sekretaryası Adnan Korkmaz, ülkenin enerji ihtiyacı olmadığını verilerle ortaya koydu. Korkmaz, “Ülkemizin kurulu gücü 120 bin MW’a ulaşmışken, en yüksek tüketim (puant) gücü yalnızca 58 bin MW civarındadır. Bu veriler açıkça göstermektedir ki, enerji ihtiyacımız için ne nükleer santralara ne de fosil yakıtlı santralara gerek vardır. Dünya, rotasını güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklara çevirmişken, bizim hâlâ nükleer santral ısrarımız ne akılla ne de bilimle açıklanabilir. Ancak belki de bu ısrarın arkasında, nükleer lobilerle kurulan ‘duygusal’ bağlar vardır” dedi.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çeken Korkmaz, “Ülkemiz; güneş ve rüzgâr enerjisi açısından son derece avantajlı bir konumdadır. Ancak bu potansiyelin sadece %10-15’lik kısmını kullanabiliyoruz. Bu kadar büyük bir yenilenebilir enerji kapasitemiz varken, hâlâ nükleeri savunmak akıl dışı bir tercihtir. Ayrıca, 2022 Kasım ayında 30 bin MW’lık yenilenebilir enerji lisansının bir gecede bazı kişi ve şirketlere ‘peşkeş çekildiğini’ de unutmamak gerekir. Böyle bir gerçeklik ortadayken, nükleer enerjiye yönelmenin hiçbir makul açıklaması yoktur” ifadelerini kullandı.
Dünyada nükleerin son durumunu anlatan Adnan Korkmaz şöyle konuştu:
ABD’de şu an yapımı süren bir nükleer santral bulunmamaktadır. Fransa’da 17 yıldır tamamlanamayan yalnızca bir santral inşası devam etmektedir. Japonya’da iki santralın inşası 14-18 yıldır sürmektedir. Kanada ise uzun süredir yeni bir santral inşa etmemektedir. Dünya genelinde 2022’de 416 olan reaktör sayısı, 2024 itibarıyla 415’e düşmüştür. Bu santraların çoğu, yenilenebilir teknolojilerin gelişmediği sanayi devrimi döneminde kurulmuştur ve büyük kısmı Fransa’da yer almaktadır. Bir diğer önemli veri: 1997 yılında nükleer enerjinin dünya enerji üretimindeki payı %17 iken, 2024 yılında bu oran %9’a gerilemiştir. Yani dünya nükleerden uzaklaşırken, bizim bu ısrarımız ne yazık ki anlaşılabilir olmaktan uzaktır.
Son sözü Sinoplular adına alan NKP Dönem Sözcüsü Kayhan Konukçu, nükleer santralın bir enerji ihtiyacından öte siyasi tercih olduğuna dikkat çekti.
Dünya ülkelerinin nükleer enerjiden vazgeçmesine rağmen AKP iktidarının ısrarla nükleer maceradan vazgeçmediğine dikkat çeken Konukçu, “Bizler Sinop Nükleer Karşıtı Platform olarak enerji kullanımının doğal bir ihtiyaç ve toplumun ortak gereksinimi olduğu gerçeğini bilen bir anlayışla; elektrik enerjisinde üretimden tüketime kadar geçen süreçte merkezi bir planlama anlayışını benimseyen, enerji verimliliğini, enerji tasarrufunu ön planda tutan, yenilenebilir ülke kaynaklarından yararlanmayı hedef alan ve bunu da yaparken kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, doğal yaşamı tahrip etmeyen, toplumla barışık ve tüm tarafların bir araya gelerek ortak akılla oluşturulacak enerji politikalarına ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Şu anda inşaat aşamasında olan Akkuyu Nükleer Santralının faaliyetinin bir an önce durdurulmasını, Sinop ve Trakya’da yapılması planlanan nükleer santral projelerinden bir an önce vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Sendika.Org, BirGün