Oyuncu Melisa Sözen, 2015 yapımı Fransız dizisi Le Bureau des Légendes’in üçüncü sezonunda IŞİD’e karşı savaşan bir YPJ savaşçısını canlandırması nedeniyle Türkiye’ye döndüğünde “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla emniyette ifade verdi
Oyuncu Melisa Sözen, 2015 yapımı Fransız dizisi Le Bureau des Légendes’in üçüncü sezonunda canlandırdığı karakter nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı.
Sözen, yurtdışından Türkiye’ye döndüğünde “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla emniyette ifade verdi. Soruşturma kapsamında hakkında herhangi bir gözaltı işlemi uygulanmadığı bildirildi.
Dizinin üçüncü sezonunda 2017’de, IŞİD’e karşı savaşan bir YPJ savaşçısını canlandıran Melisa Sözen, bir süredir hedef gösteriliyordu. Gelen tepkiler üzerine sosyal medyada yaptığı açıklamada, “İnternet zorbalığına maruz kalıyorum. Linç kültürünün bir parçası olmayın” ifadelerini kullanarak tepkilere yanıt vermişti.
Sözen 22 Ağustos 2024’te linç girişimine karşı şunları söylemişti:
En anlaşılır haliyle:
1-Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi.
2-Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. Deaş’la (Işıd) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.
3-Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.
Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum.
Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum.
Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle.
Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim.
Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun.
Sendika.Org