Halkevleri, İstanbul’da Labella Düğün Salonu’nda yaptığı etkinlikte 93. yıldönümünü kutladı. Etkinliğin sunuculuğunu Ezgi Ceylan ile Umut Yıldız üstlendi.

Etkinlik Halkevleri’nin memleketin dört bir yanında yaptığı eylem ve konuşmaların derlendiği sinevizyon gösterimi ile başladı. Sinevizyon gösterimi sonrasında salonda bulunanlar “Yaşasın halkın hakları mücadelemiz” sloganını attı. Sonrasında devrim ve demokrasi mücadelesinde yitirilenler adına saygı duruşunda bulunuldu.

Açılış konuşmasını yapan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Halkevleri’nin 93. yıldönümünü memleketin dört bir yanında eylem ve etkinlerle kutladıklarını kaydetti. Ayrıca Merttürk, Halkevleri’nin 93 yıllık tarihinde pek çok direnişe ve mücadeleye ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Merttürk konuşmasında şunları söyledi:

Hepinizi Halkevleri adına sevgiyle, coşkuyla ve dirençle selamlıyorum.

Hepiniz hoş geldiniz, bugün Halkevleri’nin 93. yaşı vesilesiyle burada bir araya geldik. Memleketin dört bir yanında Halkevciler, bu haftayı 93. kuruluş yıldönümü kapsamında yaptıkları eylemlerle, etkinliklerle geçirdi. Hep birlikte bu eylemlerle, etkinliklerle buluştuk. Dile kolay 93 yıl, 93 yıllık çınarımız hepimizin okulu, mücadele yoldaşı… Başımız sıkışınca sığındığımız çatı, sırdaşımız, dostumuz her şeyimizdir bizim. 93 yıllık tarihi boyunca Halkevleri pek çok direnişe pek çok mücadeleye ev sahipliği yaptı ve hepimizin emekleriyle bugünlere kadar geldi. Kimimiz okuma yazma kursunda bir araya geldik Halkevleri’nde kimimiz bir bağlama kursu için kapısını çaldı ve mücadeleyle tanıştı. Kimimiz sosyalist fikirlerle buluştuk devrimci mücadeleyle tanıştık ama mutlaka hepimiz Halkın hakları mücadelesinde sokaklarda mücadelede yan yana geldik Halkevleri’nde.

Halkevleri 93 yıllık tarihi boyunca seveni olduğu kadar sevmeyeni de olan bir örgüt. Kimler sevmedi bizi elbette sokakların başını tutmak isteyen ve bizlere nefes aldırmak istemeyenler için Halkevleri büyük bir belaydı. Aynı zamanda Emperyalizmin kapı kulluğunu yapanlar için Halkevleri büyük bir illetti. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini engellemek isteyenler için bir tehditti Halkevleri ve bugün de öyle olmaya devam ediyor. Biz bu etkinlikleri eylemleri düzenlerken bizi yönetmeye çalışanlar bir yandan yoksullukla bir yandan faşizm ile yönetmeye çalışanlar nasıl karşımıza çıktı hatırlayalım. Listeler yayınladılar çok büyük telaşlar listelerle karşımıza çıktılar. Tüm toplumsal muhalefeti üzerine bir karabasan çökmek isteyenler, bu listelerle bizi korkutacaklarını, bizi sindireceklerini mücadelen bir an olsun geri adım attırabileceklerini zannettiler. Elbette biz şunu çok iyi biliyoruz. Bu liste kimin listesi; emekçilere düşmanların listesi. Kadınları eşitlik ve özgürlük mücadelesine düşman olanların listesi. Milyonlarca yoksulun hak arama mücadelesine düşman olanların listelerin bunu çok biliyoruz. Bu geniş bir liste ama onlarda şunu çok iyi bilsinler… Emek düşmanlarının karşısında emekçiler, kadınların eşitlik ve özgürlük mücalesinde milyonlarca yoksulun, emekçinin en başta gönderilecek, acil gönderilecek listesinde bugün saray rejimi ve Tayyip Erdoğan vardır. Bizim listemizde de onlar var bunu çok iyi bilsinler.

Korkmadıysak, sinmediysek, susmadıysak bütün mücadele yoldaşlarımızla dostlarımıza birlikte faşizmin üstüne yürümeye devam edeceğiz. Yoksulluğun karşısında halkevleri var 93 yıldır. Eşitsizliğin karşısında Halkevleri var. Savaşın karşısında, emperyalist çıkarların karşısında Halkevleri var 93 yıldır. 93 yıldır süren bu kutlu yürüyüş bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi devam edecek. Şunu söyleyerek bitirelim: Bu memleketin hak ettiği eşit, özgür ve barış içerisinde bir memleket olana kadar mücadelemiz devam edecek sevgili dostlar. Yaşasın halkın hakları mücadelemiz, üreten biziz yöneten de biz olacağız

HDK’ye yönelik operasyon ve tutuklamaların hatırlatıldığı salonda “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganı atıldı.

Katledilişinin 53. yılında Ulaş Bardakçı’yı anmak üzere Halkevi Müzik Topluluğu “Ulaş’a ağıt” ve “Gündoğdu” ile sahne aldı. Bu iki parçanın ardından salonda “Mahir, Hüseyin, Ulaş kurtuluşa kadar savaş” ve “Ulaş’a sözümüz devrim olacak” sloganları atıldı.

Halkevleri’nin örgütlenme planı ve İstanbul’daki çalışmalarını anlatmak üzere Ergin Çevik söz aldı. Ergin Çevik şunları söyledi:

Hoşgeldiniz sevgili dostlar. Aslında İstanbul’daki mücadelemiz anlatmak biraz da zor oluyor çünkü mücadelenin özneleri burada, o mücadeleyi yaratanlar burada, hak mücadelesini yaratanlar, faşizme karşı direnenler bu salonda önce bir kendimizi alkışlayalım… Şimdi Halkevleri olarak yoksullaştırmaya, faşizme karşı mücadeleyi önümüze bir politik program olarak koymuş bulunuyoruz. Halkın üstüne çöken AKP karanlığının beslendiği yuvaları dağıtmak, onların politikalarını tersine çevirmek için bugün kendimizden emin bir yola çıkıyoruz. Bu yol bizim için Türkiye’de devrimci siyasetin, devrimci hareketin ve halkın hak mücadelesi örgütünü inşaa etme yoludur. Bu yol öyle bir yol ki; bizi, okullarımızda temizlik sorunuyla karşı karşıya bırakanların karşısında duran, bizi ulaşım hakkımızı bile kullanamaz hale getiren, bizi evlerimizde ölüme mahkûm eden bu iktidarın karşısında yaşamı yeniden inşaa etme görevini omuzlarımıza yüklüyor. Bizlerde bu görevi üstlenirken tüm dostlarımızla, bugün sokakta olan, bugün direnişi örgütleyen, bugün belediyesinde atanan kayyumlara karşı direnen, bugün hakları için patronların karşısında dikilenlerle, bugün deresine savunanlarla omuz omuza yükseltiyoruz bu mücadeleyi. Biz bu mücadeleyi yükseltirken geleceğe olan sorumluluğumuzla, geleceğin mutlak sosyalizmle sonuçlanacağına olan sorumluluğumuzla hareket ediyoruz ve elbette bunu İstanbul’da yapmak göreviyle de karşı karşıyayız. Bugün Ümraniye’den, Kartal’dan, Bakırköy’den, Okmeydanı’ndan, Gültepe’den, Gazi’den yoldaşlarımızla yan yanayız ve bunu büyüteceğiz. İstanbul’un bütün yoksul mahallelerinde, yoksul halkla beraber halk hareketi yaratmaya burada hep birlikte söz vermiş olalım ve bu sözün sınavını Halkevleri dün olduğu gibi bugün ve yarın da sokaklarda mücadelede gösterecektir. Bu mücadelenin yaratıcılarını tekrar saygıyla selamlıyor, herkesi bu mücadeleye omuz vermeye, faşizme karşı omuz omuza olmaya çağırıyoruz arkadaşlar

Gülsüm Elvan’ın da salonda olduğu belirtilerek “Umut, yürek, isyan ölmedi Berkin Elvan” sloganları atıldı.

Sonra Erdal Güney sahne aldı.

Sunucular tekrar sahneye çıkarak bu kez şair Birhan Keskin ve Aslı Serin’in öldürülen kadınların anısına hazırlanan dijital anıt olan Anıt Sayaç’ı daha fazla kişiye ulaştırabilmek ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek için kaleme aldıkları şiiri okuyarak sahneye Halkevci Kadınlar adına konuşmasını yapmak üzere Fadik Yazar’ı ve beraberinde İstanbul’un dört bir yanında yoksul mahallelerinde kadın mücadelesi veren kadınları sahneye davet etti. Fadik Yazar konuşmasında “Yaşamlarımızı savunacağız. Feminist özsavunma atölyelerimizle, yoksul mahallelerdeki kadın buluşmalarımızla mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.

Sonrasında Eylem Kahraman sahne aldı.

Eylem Kahraman’ın ezgilerinden sonra sunucular Filistin direnişini hatırlattı. Salonda “Nehirden denize özgür Filistin” sloganı atıldı.

Ardından Telin Dili Olsa grubu sahne aldı.

Kapanış konuşmasını sunuculardan Umut Yıldız yaptı. Yıldız şunları söyledi:

93 yıllık bu uzun yolculuğunun en önemli kilometre taşları, Ali Gaffar abi, İsmail Levent Aksan, Mahir Çetin, Berna Koç, Ahmet Atakan, Reşit Kibar, Nuray Hürtaş, Barış Köse adını sayamadığımız Halkevleri mücadelesi için bu yolu yürüyüp bugün aramızda bulunamayan fakat burada olduğunu bildiğimiz yoldaşlarımız, bugün buradan yüzlerce Halkevciyle sizleri selamlıyoruz. Bütün yoldaşlarımıza, bir memleket düşünde yitirdiklerimize, kesilen ağaçlara, kurutulmak istenen derelere bütün bir memleketimize söz veriyoruz bu yılda da Halkevleri Hopa’dan Mamak’a, Okmeydanı’ndan Sarıgazi’ye, İzmir’den Trabzon’a bütün memlekette, yoksul mahallerde bu turuncu flamayı dalgalandırmaya devam edeceğiz.

Yarın yine çayımız Okmeydanı’nda demlenecek, en güzel sofraları Ümraniye Halkevi’nde kuracağız, Sarıgazi’de bağlamalar eşliğinde türkülerimiz dilden dile dolaşacak, Kartal’ın o meşhur balkonunda attığımız kahkahalar bütün sokağı bulacak, Gazi’de, Gültepe’de arkamızdan bizi görenler Halkevciler geliyor diyecek. Hani şimdi azız ya biz, hani sesimiz çok çıkmıyor ya hani fısıltılarla konuşuyoruz ya biz, şu fısıltılarımız yoksul mahallelerde bir birleşsin o zaman göreceksiniz; bizi görmeyen gözler, bize sağır olan kulaklar, bize dönmeyen yüzler nasıl bize dönecek. Emeğin sesi, halkın sesi nasıl olsa o kulakları açacak göreceksiniz. Halkevleri 93 yaşında, iyi ki var Halkevleri. İyi ki var ki yenidoğan hastanelerinde bebekler öldüğünde ses çıkarıyor birileri. İyi ki var ki bir otel yangınında bu halk cayır cayır yanarken ses çıkartıyor Halkevleri. İyi ki var ki yüz binlerce insan betona gömülürken bir kenti kuracağız diye evlerinden çıkıp geliyor Halkevleri. İyi ki var ki yoksul mahallerden yürüyorlar. İyi ki var ki üniversite yurtlarında kardeşlerimiz asansör boşluğunda ölmesin diye ses çıkartıyorlar birileri, iyi ki var ki Halkevleri. İyi ki varız, vardık varız, varolacağız. Halkevleri 93 yaşında, yaşasın halkın hakları mücalesi, yaşasın Halkevleri

Son olarak sahneye İlkay Akkaya çıktı ve Halkevleri’nin 93. yaşını kutlayarak parçalarını salondakilerle beraber söyledi. İlkay Akkaya ezgilerini Çav Bella ile sonlandırdı.

Halkevciler etkinlik sona ererken salonda etkinlik boyunca asılı duran “Yoksulluğa, hayat pahalılığına ve faşizme karşı yaşamak için örgütlenelim” yazılı pankart ile hatıra fotoğrafı çektirirken “Yaşasın halkın hakları mücadelemiz” sloganını attı.

Etkinlikten fotoğraflar:

Sendika.Org