Trump yönetiminin USAİD’i kapatması, “sorunlu” rejimlerin yönetimlerini, liberal demokrasiyi yayma adına değiştirmeye çalışmaktan, Paris ve Münih zirvelerindeki tutumu ABD’nin, artık Avrupalı müttefiklerinin rızasını almaktan vazgeçtiğini, ülke içinde başlayan anayasa tanımaz yönetim tarzı da “liberal demokrasi” alanında örnek olma kapasitesinin tükendiğini gösteriyor. Bunun bir göstergesi de Trump yönetiminin Avrupa’da, liberal demokrat yönetimler yerine kendi ideolojisine yakın “süreç olarak faşizm” içinde olan rejimlerle ilişki kurmasıdır. Örneğin, Münih Konferansı sırasında Vance, Almanya’da gelecek seçimlerde şansölye olacak CDU lideri Merz yerine AfD lideri Weidel ile görüşmeyi seçti. Trump yönetimi ABD hegemonyasının restorasyonu yerinde dayatma, şantaj, askeri tehdit politikalarına öncelik veren “klasik emperyalist” bir politikayı benimsiyor
Gazze’deki soykırım, Trump’ın II. döneminde ABD’deki faşizm, geçen hafta yapay zekâ (YZ) ile ilgili güvenlik konularının ele alındığı “Paris zirvesinde” ve Atlantik ittifakının güvenlik sorunlarını tartışan Münih zirvesinde yaşananlar “Bir çağ kapanıyor” savını destekliyor.
Trump yönetiminin USAİD’i kapatması, “sorunlu” rejimlerin yönetimlerini, liberal demokrasiyi yayma adına değiştirmeye çalışmaktan, Paris ve Münih zirvelerindeki tutumu ABD’nin, artık Avrupalı müttefiklerinin rızasını almaktan vazgeçtiğini, ülke içinde başlayan anayasa tanımaz yönetim tarzı da “liberal demokrasi” alanında örnek olma kapasitesinin tükendiğini gösteriyor. Bunun bir göstergesi de Trump yönetiminin Avrupa’da, liberal demokrat yönetimler yerine kendi ideolojisine yakın “süreç olarak faşizm” içinde olan rejimlerle ilişki kurmasıdır. Örneğin, Münih Konferansı sırasında Vance, Almanya’da gelecek seçimlerde şansölye olacak CDU lideri Merz yerine AfD lideri Weidel ile görüşmeyi seçti. Trump yönetimi ABD hegemonyasının restorasyonu yerinde dayatma, şantaj, askeri tehdit politikalarına öncelik veren “klasik emperyalist” bir politikayı benimsiyor.
ABD’nin Avrupalı müttefiklerine yönelik dayatmacı, istikrar bozucu politikalarına karşılık, Rusya ile ilişkilerinde pazarlık, ikna yolunu seçmesi de akla İngiltere’nin hegemonyasının, son döneminde bir Rusya-Almanya’nın ittifakını önlemeye harcadığı çabalar getiriyor. Sonunda İngiltere Almanya iki kez savaştılar, İngiltere kazanan tarafta olmasına karşın, hegemonyasını, hatta başat konumunu koruyamadı. ABD hegemonyasıyla başlayan bir çağ ABD’nin hegemonya restorasyonundan ve liberal demokrasiden vazgeçmesiyle kapanıyor.
Yeni bir çağın başladığını düşündüren bir diğer gelişme teknolojik zeminde başlayan radikal değişim, hatta mutasyondur. Yuval Noah Harari’nin, gözlemlerinden yararlanırsak
Uzmanlar, AGI geliştirilmesine ara verilmesini, YZ sistemlerinin kırmızı çizgileri (örneğin, kendi kendini kopyalama) aşmamasını sağlayacak daha sıkı düzenlemeler talep ediyorlar. Paris Zirvesi bu amaçla yapıldı, bir deklarasyon üretildi. Ancak ABD ve İngiltere, “Kapsayıcı ve sürdürülebilir YZ” çağrısında üretilen, Fransa, Çin, Hindistan ve Kanada dahil 60 ülke tarafından desteklenen deklarasyonu imzalamayı reddettiler.
Belli ki kâr arayışı, stratejik jeopolitik rekabet güvenliğin önüne geçiyor. Bu duruma bilim insanlarından gelen tepkiler, son yıllarda, önde gelen YZ şirketlerinde istifalar artıyor. Son iki yılda özellikle OpenAI, Google gibi önde gelen YZ şirketlerinde, güvenlik kaygıları nedeniyle en az yedi önemli uzman istifa etti, OpenAI’de bir toplu istifa olayı yaşandı.
Bir çağın, korkusu nükleer savaştı. Onun yerini, insanın anlamakta, denetlemekte yetersiz kalacağı bir AGI korkusu alıyor.
Kaynak: Cumhuriyet
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.