Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) üyesi 19 kişi evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınmasının ardından Ankara’da Sakarya Caddesi’nde gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle eylem yapıldı. SEP, “Ne için tutuyorsunuz genel başkanımızı? Ülkenin en temel gündemi asgari ücret olmalıdır dediği için mi?” dedi
Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) üyesi 19 kişi evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı. Dosya hakkında gizlilik kararı ve avukat görüş yasağı sürerken SEP’in çağrısıyla Ankara’da Sakarya Caddesi’nde gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle eylem yapıldı.
Siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin de katıldığı eylemde basın açıklamasından önce yapılan konuşmalarda, genel başkanları ve üyelerinin gözaltına alınması ve dosyada gizlilik kararı alınmasının hiçbir gerekçesinin olmadığı ifade edildi. Yaşananların iktidarın keyfi uygulamalarının sonucu olduğunun ifade edildiği konuşmada şunlar ifade edildi:
Ne için tutuyorsunuz genel başkanımızı? Ülkenin en temel gündemi asgari ücret olmalıdır dediği için mi? asgari ücret en az 35 bin lira olmalı dediği için mi? Yoksa kadınların katili AKP rejimidir dediği için mi? Hatırlatalım bilsinler, Sosyalist Emekçiler Partisi’nin çizgisi sınıf çizgisidir. Gençleri geleceksizliğe, emeklileri sefalete sürükleyen bu düzenle, AKP iktidarıyla alacaklıdır Sosyalist Emekçiler Partisi.
SEP ev baskınlarına karşı sokakta
“Ne için tutuyorsunuz genel başkanımızı? Ülkenin en temel gündemi asgari ücret olmalıdır dediği için mi? Asgari ücret en az 35 bin lira olmalı dediği için mi? Yoksa kadınların katili AKP rejimidir dediği için mi?”https://t.co/5xAfHKru0b pic.twitter.com/WfZYrH9apw
— sendika.org (@sendika_org) December 14, 2024
Konuşmanın ardından yapılan basın açıklamasında şunlar söylendi:
Bu baskı ve saldırı dalgası sadece partimize yönelik değil; başta siyasi partiler, sendikalar ve gazeteciler olmak üzere toplumsal muhalefetin bütün unsurlarına yönelik bir göz dağı çabasıdır. Ve tarih bize göstermiştir ki sonu gelmeyecekmiş gibi duran, durmaksızın artan baskı dalgaları sömürü düzeninin egemenlerinin giderek zayıfladığından başka bir mana taşımamaktadır.
Ekonomik ve siyasi krizin dozu arttıkça; baskının ve hukuksuzluğun dozunun da artması bir tesadüf değildir. Sağlığın, eğitimin, insanca yaşamın bütün kritik alanlarının paranın hükümranlığına ve çetelerin insafına terkedildiği yerde bu toprakların onurlu devrimcileri mücadele bayrağını yere düşürmeyecektir.
İhraç Barış Akademisyeni genel başkanımız Güneş Gümüş ve gözaltına alınan yoldaşlarımız, Elazığ ve Maraş depremlerinde, orman yangınlarında, Soma’da ve halkımızın ölümle yüz yüze bırakıldığı her felakette emekçi halkın yanında olmuş ve insanüstü çabalarla halkın yaralarını sarma çabası göstermiştir. Bu ülkenin kanını emenlerin elini kolunu sallayarak gezdiği yerde, devrimcilerin eli kolu bağlanmak istenmektedir. Lakin bu çaba karşılık bulmayacak ve bu yol yürünecektir.
Bu toprakların başeğmez mücadele geleneğinin bizlere açtığı yolda yürümeye devam edeceğiz! Yoldaşlarımızı alacağız ve ilk günkü inançla çetelerin ve sömürenlerin kol gezdiği alanlarda haklı ve doğru olanın gür sesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Toplumsal muhalefetin tüm aktörlerini partimize yönelik bu mesnetsiz saldırganlığa karşı bizim yanımızda olmaya ve ortak mücadele pratiğine katkı sunmaya çağırıyoruz.
Basın açıklamasının ardından eyleme destek veren siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri de dayanışma mesajlarını iletti.
Sendika.Org/Ankara