Kırşehir’de AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat ile Koç Holding’e bağlı Demir Export ortaklığındaki Defaş Madenciliğin yapmak istediği altın madeni projesi için yapılan İnceleme Değerlendirme Kurulu toplantısında bakanlık yetkilileri ÇED sürecini durdurarak revize edilmesi için bir yıl süre verdi
Kırşehir’de AKP Batman Milletvekili Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat ile Koç Holding’e bağlı Demir Export ortaklığındaki Defaş Madenciliğin yapmak istediği altın madeni projesi için yapılan İnceleme Değerlendirme Kurulu toplantısında bakanlık yetkilileri ÇED sürecini durdurarak revize edilmesi için bir yıl süre verdi.
Kırşehir’de AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat ile Koç Holding’e bağlı Demir Export ortaklığındaki Defaş Madenciliğin yapmak istediği altın madeni projesi için İDK toplantısı yapıldı. Toplantıya Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen ve Genel Sekreteri Ömer Duran, Kırşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Mehtap Tuzcu Karaburçak, Kırşehir Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer, Körpınar Muhtarı Hasan Pınar ve Kızılcaköy Muhtarı Osman Akça, Tema temsilciler, Doğa Derneği temsilcileri ve firma yetkilileri katıldı.
Bölgedeki kuş cennetini, Kızılırmak ve su havzalarını, tarımı, hayvancılığı doğrudan tehdit eden proje için toplantıda ÇED durdurma kararı alındı ve revize edilmesi için şirkete bir yıllık süre verildi.
Toplantının ardından açıklama yapan Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu konuşmasında altın madenciliğinin ekolojik kırım olduğunu ve bölgenin bu konuda gözetilmediğini ayrıca Kırşehir Belediyesinin İDK komisyonuna dahil edilmediğine dikkat çekerken ÇED raporunun sonlandırılmaması halinde yasal haklarını kullanacaklarını belirtti. Ekicioğlu şöyle konuştu:
Burada Çevre Şehircilik Bakanlığındayız. Kırşehir’deki altın madeni aramasıyla ilgili İDK toplantısıyla katıldık. Bu toplantının bir an önce ÇED rapor sonuçlarının iptal edilmesini talep ettik toplantıda. Çünkü ÇED raporları kopyala yapıştır sistemiyle hiçbir çevresel etkileri düşünmeden vahşi bir şekilde maden aramaya yol açacak bir rapor hazırlamışlar ve biz de kent konseyiyle koruma platformuyla, sivil toplum örgütleriyle, belediye meclis üyelerimizle, derneklerimizle, muhtarlarımızla hep birlikte Kırşehir’i bu talana karşı savunduk ve sonuçta da bu komisyon raporunu yazacak bütün eksikliklerini söyledik.
Çünkü Kırşehir’in belediye kamu kurumu olduğu halde bu komisyonun içine Kırşehir Belediyesi’ni dahil edilmediğini gördük. Birinci önemli faktörlerden birisi. Sivas’a giden hızlı tren Kırıkkale hattından geçen trenden bile Kırşehir Belediyesi’nden görüş alırken Kırşehir’e doksan kilometre mesafedeki ilçelerimizde maden ocağı açarken Kırşehir Belediyesi’nin görüşü sorulurken, komisyona dahil edilirken burada komisyonda olmadığımızı gördük. Kırşehir Belediyesi’nin görüşü belliydi. Çünkü Kırşehir’in su havzasının üzerinde maden aramak istiyorlardı. Kırşehir merkezi yüz elli bin nüfuslu bir il çevresiyle birlikte ilçeleriyle birlikte iki yüz elli bin nüfuslu bir ilin su havzasını tehdit eden bir maden aramaya karşı çıkacağımız için bu komisyona bizi dahil edilmediğimizi gördük.
Buradan şunu söylemek istiyorum. Biz ülkemizde tabii zenginleşmesinden yanayız ama maden altın madenciliği bir ekokırım sistemidir. Bölgemizde ne endemik bitkilerin ne Seyfeköy’ün kuş cennetinin ne tarımın ne de hayvancılığın ne de Kırşehir’in su havzasını hiçbir zaman gözetmediklerini gördük. Bundan dolayı da komisyona dahil edilmedik çünkü görüşlerimiz karşı yöndeydi. Bunun için burada kentimizin ve geleceğimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini savunmak için buradaydık ve bu görüşlerimizi de yetkili birimlere, komisyon başkanlarına, daire başkanlarına bildirdik. Buradan da çıkacak sonucu da inşallah hayırlı olacak diye düşünüyorum. Çünkü gerçekten insanlığı tehdit eden bu coğrafyayı, Kırşehir coğrafyasını, bölge coğrafyasını, Boztepe ilçemizi, Özbağ kasabamızı tehdit eden, Seyfeköy kuş cennetimizi tehdit eden, tarımımızı, hayvancılığımızı tehdit eden bir proje. Bu projeyi hep birlikte Kırşehir halkıyla birlikte savunacağız ve sonuçta gerekli eğer ki olumlu görüş çıkarsa da ÇED raporunu sonlandırmazlarsa yasal işlemlerimizi mahkeme kanalıyla arayacağız. Buradan dolayı da bize destek vermeye gelen Kırşehir’deki derneklerimize, sivil toplum örgütlerine, Kırşehir halkına ve herkese teşekkür ediyorum.
Sendika.Org