Son dönemlerde ücret gündemli eylem biçimlerini, çalışma koşulları ve mesleki değersizleşmeye karşı meslek onuruna sahip çıkmak için sendikal arayışları bir hareket tarzı olarak değerlendirdiğimizde, sağlık emekçilerinin tamamen bu sistemi kabullenmediğini, bir mücadele arayışı içinde olduklarını söyleyebiliriz
Bugün sağlık emekçilerinin öne çıkan temel sorunlarının; ücret, mesleki değersizleşme, sağlıkta şiddet, baskı-mobbing, çalışma koşulları olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu önemli sorunlar sağlık emekçileri içinde ciddi hoşnutsuzluk ve mağduriyet yaratsa da henüz örgütlü, ciddi karşı çıkışlar göremiyoruz. Yükselip sönen parçalı eylem biçimleriyle de olsa sağlık emekçileri itirazlarını dile getiriyor. Son dönemlerde ücret gündemli eylem biçimlerini, çalışma koşulları ve mesleki değersizleşmeye karşı meslek onuruna sahip çıkmak için sendikal arayışları bir hareket tarzı olarak değerlendirdiğimizde, sağlık emekçilerinin tamamen bu sistemi kabullenmediğini, bir mücadele arayışı içinde olduklarını söyleyebiliriz.
Tüm emekçi kesimlerde olduğu gibi sağlıkçılar için de ücret temel bir sorun. Kamusal hizmetlerin ve temel ihtiyaçların paralılaştırılması bunda önemli bir rol oynuyor. Eğitime, sağlığa yapılan harcamalar arttı. Özelleştirmeler nedeniyle temel ihtiyaçlarımızın faturaları giderek artıyor. İşyerlerimizde olması gereken kreşlere neredeyse maaşımızın önemli bir kısmını ayırmak zorunda kalıyoruz. Her geçen gün temel ihtiyaçlarımıza zam yapılırken ücretlerimiz vergi kesintileri ile giderek daha da eriyor. Aldığımız ücretler insanca yaşam sürmeye, ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetmiyor. Kemer sıkma ve tasarruf paketleriyle birlikte ücretin önemli bir sorun ve mücadele başlığı olacağını söyleyebiliriz.
Sağlıkçıların ücretlerinin birkaç kalemde ödenmesi, hastanenin gelirine bağlı ek ödemeler, her ay belirsiz emekliliğe yansımayan bu ücretlendirme biçimi ayrıca bir güvencesizliğe neden oluyor. Teşvik ödemelerinin miktarı ve zamanında yatıp yatmaması tek kalemde güvenceli ücret talebinin önüne geçiyor. 4924 gibi sözleşme kadrosu aynı iş yerinde çalışıp aynı işi yapan sağlık emekçileri arasında ciddi gelir farkına neden olduğu için sözleşme kadrosuna geçmek temel gündem oluyor. Teşviklerde, ek ödemelerde yapılan iyileştirmelerle hoşnutsuzluk kısa süreli de olsa gideriliyor ve sistem dışı arayışların önüne geçilmiş olunuyor. Ancak bu sistem içi iyileştirmelerin de çözüm olmayacağını söyleyebiliriz.
Sağlık işçileri açısından bakacak olursak, her yetki döneminde sarı sendikalar baskıyla, yanlış bilgilerle, promosyon ürünlerle yetkiyi tabiri caizse ele geçiriyor diyebiliriz. Toplu iş sözleşmesine odaklanmanın dışında istikrarlı bir mücadele hattının kurulamamış olması sağlık işçilerinin ücret mücadelesini sistem içi sarı sendikalar aracılığı ile aramalarına neden oluyor.
Sağlık emekçilerinin parçalı yapısı mücadelede ortak tutum almayı zorlaştırıyor. Son yıllarda ücretlerin önemli gündem olduğu hareket biçimlerine baktığımızda meslek sendikacılığının ücretler üzerinden önemli bir ayrışmayı tetiklediğini söyleyebiliriz.
Ücretin önemli bir gündem olmasının nedenin kamusal hizmetlerin paralılaştırılması olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda ücret mücadelesini kamusal haklar çerçevesinde ve mesleki değersizleşme, çalışma koşulları-şiddet gibi temel sorunlarla birlikte ele aldığımız bir mücadele hattını kurmamız gerekiyor. Aldığımız ücretin önemli bir kısmı barınmaya, elektriğe, suya, yola, kreşlere gidiyorsa bu temel haklarımızı da yeniden bir mücadele gündemi olarak ele almalıyız. Sistemin işine yarayacak ayrışmalar yerine ortak çıkarlarımız için mücadele yollarını geliştirmeliyiz.
[Bu yazı ilk olarak İşçilerin Sesi gazetesi 2. sayısında yayımlanmıştır. Dijital olarak ilk defa Sendika.Org’da yayımlanmaktadır]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.