Mersin Kadın Platformu, Yoğurt Parkı’nda yaşam zincirinde buluştu. Kadın katliamları ve erkek devlet şiddetine karşı 25 Kasım’da sokakta olacaklarını belirten kadınlar kayyum atamalarının kadın haklarının gasp edilmesi olduğunu söyledi. “Jin, jiyan, azadi”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kayyumlar gidecek kadınlar kalacak”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganlarını atan kadınlar eylemde bir basın açıklaması yaptı
Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla bugün (21 Kasım) saat 16.00’da Yoğurt Pazarı’nda bir araya gelenler kadın katliamlarına ve erkek devlet şiddetine karşı yaşam zinciri kurdu. Yaşam zincirinde kadınlar sık sık “Jin, jiyan, azadi” sloganını attı. Kadın cinayetlerine, erkek şiddetine, çocuk cinayetlerine, aile politikalarına ses çıkaran kadınlar “Yaşasın kadın dayanışması” sloganını attı.
Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden AKP-MHP koalisyonunun şimdi de 6284 sayılı Kanun’a göz dikmiş olmasına işaret eden kadınlar kayyum atamalarıyla kadınların belediyelerdeki kazanımlarının gasp edildiğine işaret etti. “Kayyumlar gidecek, kadınlar kalacak” sloganıyla tepki gösteren kadınlar önlerine polis barikatları kuran iktidarın direnen kadınları korkutamayacağını söyledi. “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” diyen kadınlar İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın TBMM Plan Bütçe Komisyonunda kendi bakanlığının görüşmeleri esnasında katledilen kadınları suçlamasına da tepki gösterdi. Eylemde bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şunlar söylendi:
Bir 25 Kasım’a daha giderken erkek devlet şiddeti kadınlar üzerindeki etkisini giderek artırmaya devam ediyor.
Neden yaşam zinciri diyoruz?
Kadınların hayatına kast eden iktidarın kadın düşmanı politikaları her gün bir başka canı bizden koparıyor. Kadınların yaşamları pahasına savunulan ‘kutsal aile’ düzeni, kadınları yoksulluğa, şiddete ve ölüme mahkum ediyor.
Bu yapının içinde çocuklar istismar ediliyor, sistematik bir şekilde şiddet görüyor ve hayatlarını kaybediyor. Her sabaha kadın cinayetleri ve kayıp haberleriyle uyanıyoruz. Daha dün gece Mersin’de Akbelen mahallesinde hamile bir kadın eşi tarafından katledildi. Bu ülke adeta kaybolan kadınların ve çocukların ülkesi haline geldi. Büyük bir kadın kıyımı yaşanıyor ve bu vahşetin faillerinin cezasızlık politikaları uygulayan eril-devlet zihniyeti olduğunu çok iyi biliyoruz.
Kadın cinayetleri, çocuk istismarı, kayyım gaspı, devletin kadınlar üzerindeki kirli politikaları sürdürülmeye devam ediyor.
Kadınların iradesiyle seçilen belediyelere kayyum atanması ve kayyumlar aracılığıyla kadın politikalarımızın yok edilmesi, kadın düşmanlığının en somut örnekleridir. Kayyumlar, kadınların elde ettiği hakları gasp etmeye, iradelerine el koymaya yönelik bir saldırıdır.
Açıklamanın devamında “Sandıklara, seçimlere sıkıştırılmaya çalışılan mücadelemizi her alanda yükselteceğiz. Bizden aldığınızı, direnişle geri alacağız. Kayyumlar gidecek, kadınlar kalacak” denilerek 25 Kasım eylemine çağrı yapıldı.
“25 Kasım’da her sokakta, her alanda kayyumu ifşa edeceğiz” denilen açıklamada 25 Kasım’dan şöyle bahsedildi:
25 Kasım sadece şiddete karşı bir duruş günü değil, aynı zamanda özsavunmamızı güçlendirme, kadın ittifaklarımızı büyütme ve bilinç yükseltme günüdür. Erkek egemen devletler, kadınların tarihsel mücadelelerinden ve güncel kazanımlarından her geçen gün daha fazla rahatsız olmakta, kadınların özgürlük alanlarını daraltmaya çalışmaktadır.
Buna karşı vereceğimiz en anlamlı yanıt, ortak bir mücadele hattı örnek olacaktır.
Açıklamanın sonunda “Bu 25 Kasım’da ‘Jin, jiyan, azadi’ ruhuyla, yüreklerimizdeki ateşi harlayacak, isyanımızı sokaklara taşıyacağız. Tüm kadınları, özgürlük meşalesini yakacağımız alanlara, özgürlüğü savunacağımız sokaklara çağırıyoruz. Mücadelemiz büyüyor, sesimiz yükseliyor. Kadınlar her alanda ve her sokakta mücadeleye. Kadınlar örgütleniyor, mücadele büyüyor. 25 Kasım’da tüm kadın arkadaşlarımızı Kushimato’daki yürüyüşe davet ediyoruz” denildi.
Sendika.Org (Fotoğraflar: Fatoş Sarıkaya)