Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırı sırasında orada bulunan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, saldırının ardından yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek 7 Eylül’de tutuklanmıştı. Ancak Koyuncu hakkında 72 gündür bir iddianame hazırlanmadı.

Halkevleri Hukuk Dairesi, Koyuncu’nun gözaltına alınmasından bugüne kadar yaşadığı hukuksuzlukları, yaptıkları itirazların görmezden gelinmesini belirterek soruşturmayı yürüten Hopa Cumhuriyet Savcısı Deniz Atakan Arseven hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayette bulundu.

Koyuncu’nun Hopa’da yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına rağmen kaçırılır gibi Artvin’e götürülmesine, Koyuncu’nun ve avukatlarının itirazlarının yok sayıldığına, birkaç saat içinde tutuklanmasına değinen Halkevleri Hukuk Dairesi “Dursun Ali Koyuncu 18.11.2024 tarihi itibariyle 72 gündür hukuka aykırı şekilde tutukludur. Hukuka aykırı tutukluluğa derhal son verilmelidir” dedi.

Halkevleri Hukuk Dairesi tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

3 Eylül 2024 tarihinde Artvin’in Borçka İlçesine bağlı Cankurtaran mevkiinde ağaç kesimine başlanmasını engellemeye çalışan halka silahlı saldırıda bulunulmuş, açılan ateş sonucunda Reşit Kibar hayatını kaybederken yöre halkından Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralanmıştır. İki kişi saldırıdan yara almadan kurtulmuştur. Artvin Halkevi Şube Yöneticimiz Dursun Ali Koyuncu saldırının hedefinde olup saldırıdan yara almadan kurtulanlardan biridir. Saldırının hedefinde olduğu gibi aynı zamanda tanığıdır.

Reşit Kibar’ı katleden tetikçi Muhammet Ustabaş tutuklanmış, ancak silah sahibi Fikret Merttürk ifadesinin ardından serbest bırakılmıştır. Katliamı azmettirenler ve engellemeyenler hakkında ise işlem yapılmamıştır. Reşit Kibar’ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada dosyayı inceleme ve dosyadan örnek alma hakkının kısıtlanmasını gerektirecek koşullar olmamasına rağmen dosyada kısıtlılık kararı alınmıştır. Bu karar kapsamında Reşit Kibar’ın ailesinin ve ailenin vekillerinin dosyayı incelemesinin ve örnek alma hakkının kısıtlanması hukuken mümkün olmamasına rağmen müştekilerin ve vekillerinin dosyayı incelemesi engellenerek soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi engellenmektedir.

Katliam süreci ile ilgili soruşturma gerektiği gibi yürütülmezken Dursun Ali Koyuncu 07/09/2024 tarihinde “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “kamu görevlisine hakaret”, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “kamu malına zarar” suç isnatları ile tüm hukuki usuller yok sayılarak tutuklanmıştır.

Dursun Ali Koyuncu’nun soruşturmaya konu eylemlerinin ilki Reşit Kibar’ın katledilmesinin hemen ardından Hopa Devlet Hastanesi bahçesinde yaptığı konuşmada kaymakamın sorumluluğuna ve Faruk Çelik’in sürçle ve kamu görelileriyle bağına ilişkin ifadeleridir.

Soruşturma konusu ve tutuklama gerekçesi yapılan diğer eylem ise 6 Eylül 2024 tarihinde, Reşit Kibar’ın katledilmesinden üç gün sonra, Borçka Orman İşletme Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında Artvin Valisi ve Borçka Kaymakamı’nın sorumluluğuna işaret eden konuşması, orman katliamına izin vermeyeceklerine dair ifadeleridir. Ayrıca basın açıklaması sırasında Borçka Orman İşletme Müdürlüğü önüne “Katiller Hesap Vereceksiniz” şeklinde yazı yazmış olmasıdır.

Ormanını savunan birinin katledilmesinin ardından, süreçle ilgili tüm bilgilerine rağmen gerekli tedbirleri almayan kamu görevlilerini hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması, silah sahibinin ve diğer azmettiricilerin tutuklanması gerekirken hiçbir işlem yapılmamış, Dursun Ali Koyuncu ise asla kabul edilemeyecek, hukuki hiçbir yönü olmayan bir operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, Artvin’e kaçırılmış ve tutuklanmıştır.

Dursun Ali Koyuncu, polis tarafından usule aykırı bir şekilde fiziki olarak takip edilmiştir. Saat 01.50’de Hopa savcılığı tarafından geceleyin arama yapma, arama esnasında ele geçen dijitallere el koyma kararı verilmiştir. Saat 02.00’da bulunduğu eve gidilmiş, ev araması yapılmış ve gözaltına alınmıştır. Ev çevresinde büyük bir operasyon izlenimi yaratacak şekilde konumlanan kolluk tarafından süreç ve Dursun Ali Koyuncu kriminalize edilmiştir.

Gözaltına alındıktan sonra Dursun Ali Koyuncu’ya ters kelepçe takılmış, Artvin’e kadar bu şekilde götürülmüştür. Doktor muayenesi dahi elleri arkadan kelepçeli olarak yaklaşık on tane polisin eşliğinde yapılmıştır. Anlaşılacağı üzere şube yöneticimize hukuk dışı davranılmış, en temel hakları görmezden gelinmiştir.

Reşit Kibar’ın katledilmesi sürecine ilişkin kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çeken Dursun Ali Koyuncu’nun gözaltına alınma sürecindeki bir diğer hukuka aykırılık Hopa’da yürütülen soruşturma kapsamında Artvin’e götürülmüş olmasıdır. Dursun Ali Koyuncu’nun ifadesi soruşturmanın yürütüldüğü Hopa’da alınmamış, hukuka aykırı savcılık talimatı ile kaçırıldığı Artvin ilinde SEGBİS aracılığı ile Hopa savcısına ifade vermeye zorlanmıştır. Aynı şekilde Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklama talebi kapsamında ifa edilen Sulh Ceza Hakimliği sorgusu SEGBİS aracılığı ile bu şartlar altında yapılmış, savunma hakkı alenen ihlal edilmiştir.

Artvin’de bulunun Dursun Ali Koyuncu’nun ifadesi ve sorgusu Hopa Savcılığı ve Hopa Sulh Ceza Hakimliği tarafından SEGBİS ile alındığından imzasının alınması için evraklar Artvin’e gönderilmiş ve imzası böylece alınmıştır.

Bu süreçte Dursun Ali Koyuncu’nun ve avukatlarının itirazları yok sayılmıştır.

Dursun Ali Koyuncu’nun tüm itirazlarına rağmen süreç birkaç saat içerisinde tamamlanmış ve sabah tutuklanmıştır.

Bu uygulamanın hiçbir hukuki açıklaması olmayıp yargının, iktidara muhalif kişilere uyguladığı düşman hukukunun kuralsızlığının örneklerindedir.

Gözaltına alındığı tarihten bugüne kadar türlü insan hakkı ihlallerine ve usulsüz işlemlere karşı mücadele ettiğimiz dosyada hukuk dışı talimatları ile müvekkilin hak ihlali yaşamasına sebebiyet veren Hopa Cumhuriyet Savcısı hakkında adli ve idari işlemlerin tesisi maksadıyla Hakimler ve Savcılar Kuruluna 8.11.2024 tarihinde başvuruda bulunulmuştur. Sürecin takipçisi olacağız.

Dursun Ali Koyuncu 18.11.2024 tarihi itibariyle 72 gündür hukuka aykırı şekilde tutukludur. Hukuka aykırı tutukluluğa derhal son verilmelidir.

Reşit Kibar’ın katledilmesinin tüm sorumluları yargı önünde hesap vermelidir.

Sendika.Org