Kent Politikaları Derneği, Marmaris Karacasöğüt’te bulunan Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret A.Ş tarafından yapılmak istenen “Yat yanaşma iskelesi ve Turizm konaklama tesisi” projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için açtığı dava sonuçlandı. Proje 1.derece arkeolojik sit alanında olmasına rağmen “dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını” söyleyerek davayı reddetti
Kent Politikaları Derneği’nin; Marmaris Karacasöğüt’te bulunan Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret A.Ş tarafından yapılmak istenen “Yat yanaşma iskelesi ve Turizm konaklama tesisi” projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için açtığı dava sonuçlandı. Projenin denizel alandaki kısmının tamamı 1.derece arkeolojik sit alanında olmasına rağmen Muğla 2. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine vararak davayı reddetti.
Mevzuatlarda I. Derece Arkeolojik Sit Alanı: “Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.” Bu alanlarda, kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmeyecektir. Bu alanlar, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenecek ve bilimsel kazılar dışında hiçbir kazıya müsaade edilmeyecektir” amir hükmü olmasına rağmen mahkemece verilen karar kabul edemeyeceklerini söyleyen Dernek; Danıştay yoluyla itiraz edip hak arayışlarını sürdüreceklerini söyledi. Danıştay 4. Dairesi, MUÇEV Marina için verilen ÇED olumlu kararını, projenin sadece bir kısmı 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı için keşif dahi yapmadan iptal etmişti. Dernek bundan dolayı; böylesi bir emsal karar mevcutken neredeyse tamamı 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan proje için verilen ÇED gerekli değildir kararını hukuka uygun bulmayı anlamanın mümkün olmadığını söyledi.
Muğla 2. İdare Mahkemesi, mevcut dava ile örtüşmemesine rağmen Danıştay 6. Dairesinin 2021/9276 Esas numaralı kararını örnek göstererek bilirkişi raporu doğrultusunda kararını tesis etti. Hem itiraz dilekçeleri ile hem de duruşma sırasında beyanları ile 1. derece arkeolojik sit alanı tescilli bir lokasyon için düzenlenen bilirkişi raporunun tek satırında bile bu duruma yer verilmeyişinin bilimsellik ve tarafsızlıktan uzak, kabul edilemez, kamu yararını zarara uğratıcı ve adil yargılanma hakkını sakatlayıcı olduğunu ısrarla ifade eden dernek yeni rapor düzenlenmesini talep etti. Mahkeme, yeni rapor düzenlemedi.
Mahkemenin yaptıkları tüm itirazları yok saydığını vurgulayan dernek; bilirkişinin de Karacasöğüt limanının konumu ve niteliğini göz ardı ettiğini ifade etti. Dernek Global Marin Sportif Denizcilik’in projesi ve mahkeme sürecine dair şunları söyledi:
Yaşamın kaynağı sayılabilecek özelliklerine sahip çıkıp kamu yararı olarak orayı korumak yerine yıkımına göz yummuşlardır. Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret A.Ş’ye yelkencilik eğitimi vermesi üzere kıyıdaki alan tahsis edilmiş ve iskele izni güneşlenme amaçlı düzenlenmiştir. Oysa şirket yıllar içerisinde, tahsis amacından uzaklaşmış kaçak marina işletmeye başlamıştır. Bilirkişi keşfinde dahi güneşlenme iskelesi olarak izin aldığı iskeleye 34 teknenin bağlı olduğu görülmüştür. Uzun lafın kısası balık tutmanın dahi yasak olduğu bir koya, hem de 1.derece arkeolojik sit alanının içine sportif amacı olmadığı hepimizin malumu olan yat iskelesi yapılamasını uygun bulmuşlardır. Unutulan şeylerden biri de yenisinin yapılmasına izin vermeden, 1.derece Arkeolojik sit alanı ilan edilen yerlerde bulunan tüm yapı kayıt belgeli yapıların kaldırılması ya da Koruma Kurulu tarafından tekrar değerlendirilmesi gerekliliğidir.
Bu mantıkta kamu yararı yoktur. Ülkemizin değerlerini korumak yoktur. Tek amaç daha fazla para kazanmaktır. İnsana, doğaya ve diğer canlılara bir faydası da yoktur.
Maalesef, Web sayfasında onursal başkanının “Büyük zorluklara göğüs gererek, azimle kurduğumuz, bu güzide müessesemizim ana amacı; gençlerimize deniz kültürünü aşılamak, denizci bir nesil yetişmesine katkıda bulunmaktı” sözü; tanıtımında yer alan “… o günden bu yana verdiği yelken ve denizcilik eğitimleri, yetiştirdiği sporcular ve köy çocuklarına sağladığı yelken bursları ile denizcilik sektörüne ilham kaynağı olmaya devam etmektedir” anlayışı maalesef para hırsına yenilmiştir. Tüm izinleri yelkencilik eğitimi verilmesi üzerine düzenli bu şirketin marina aşkı, Karacasöğüt gibi yüksek koruma altındaki cennet koyda hem denizi hem de çevresindeki doğal oluşumu yok edecektir. Unutulmamalı ki hemen yanındaki MUÇEV’ de “ÇED olumlu” almak için mücadele etmektedir. Büyük resim doğanın, insanın, bütün değerlerin, para ve rant karşısında köşeye sıkıştırılmak istendiğini göstermektedir.
Bizler doğamızı ve kamu çıkarını korumak adına hukuki ve demokratik yolları kullanmaya devam edeceğiz. Danıştay’ın bizi haklı bulacak kararı gelinceye kadar umarız tahribat büyük olmaz ve geri döndürülebilir.
Sendika.Org