Artvin Cankurtaran bölgesinde Reşit Kibar’ın katledildiği, Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu’nun yaralandığı saldırının yaşandığı alanı görüntüledik. Hopa Halkevi’nden Atakan Asılbay, saldırının olduğu gün nelerin yaşandığını hatırlattı
Artvin Cankurtaran bölgesinde yapılacak mesire alanı projesi için iş makinaları, 3 Eylül Salı günü ormana girdi. Çifteköprü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin çağrısıyla ağaçların kesimini engellemek isteyen köylüler, Muhammet Ustabaş tarafından silahlı saldırıya uğramıştı. Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralanırken, Reşit Kibar hayatını kaybetmişti.
Katil Muhammet Ustabaş tutuklanırken silah sahibi Fikret Merttürk serbest bırakıldı.
Kibar’ın katledilmesinin ardından yükselen tepki karşısında ihaleyi alan Yapısoy Beton, projeden çekildiğini açıkladı. Cankurtaran’da o günden beri bir çalışma yok. Saldırı anında orada bulunan ve Kibar’ın katledilmesine tepki gösterdiği için tutuklanan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, hapishaneden yazdığı mektupta Kibar’a şöyle seslenmişti: “Sen biten bir şarkı değil, Cankurtaran’da ağaçsın. Kazandık abi, duydun mu? Cankurtaran artık özgür.”
Reşit Kibar’ın katledildiği alan: Anısına dikilen fidan, kesilmesi engellenen ağaçların arasında filizleniyor
Hopa Halkevi’nden Atakan Asılbay, Kibar’ın katledildiği alanda saldırıyı anlattıhttps://t.co/kETLMrGgic pic.twitter.com/svguDL3piU
— sendika.org (@sendika_org) October 12, 2024
Sendika.Org, saldırının birinci ayında yapılan yaşam nöbetinde saldırı alanını görüntüledi. Atakan Asılbay olayın yaşandığı yerde yaşananları şu şekilde anlattı:
Reşit Kibar’ın katledildiği noktadayız şu an. O gün, o sabah Reşit Kibar ve köylüler şirket yetkililerin geldiğini duyunca alana geldiler. Alana geldiklerinde bölgede ekskavatör dediğimiz bir iş makinası, bir ağacı yıkmış bir şekilde durmuştu. Köylüler geldiklerinde ağaç kesimine müdahale ediyorlar.
Kesilmek üzere numaralandırılan ağaçların fotoğrafları:
Ekskavatör adlı iş makinasının yıkmış olduğu “72 numaralı” ağaç
Müdahale ettikleri sırada şirket yetkilileri Muhammet Ustabaş ve Fikret Merttürk’ün arabaları da alanda bekliyordu. Aynı zamanda dozerin sahibi olan Serkan bamya ve birkaç kişi daha burada bekliyorlardı. Daha sonra bir arbede yaşanıyor ve arbede yaşandığı sırada Muhammet Ustabaş havaya ateş ediyor. Bu durumdan sonra ortam yeniden sakinleşiyor. Sonra da köylüler jandarmayı aramaya karar veriyor, bunun üzerine jandarmayı Reşit Kibar bizzat arıyor. “Burada bize silah sıkıyorlar, hemen gelin” diyor.
Jandarma tek araçla geliyor ve tanıkların da söylediği üzere “Biz geldik, sakin olun” gibi bir cümle kuruyor. Jandarmaların içinde olduğu sivil Duster model araç bölgeye konuşlanıyor. Sonra Fikret Merttürk yeniden telefonla görüşüyor ve “Buralar karıştı, ne yapalım” ifadelerini kullanıyor. O sırada Muhammet Ustabaş ile sürekli bir konuşma halindeler. Daha sonra yeniden silahına davranıyor, ardından Reşit Kibar ve geri kalanlara silahı sıkmaya başlıyor. Bu ateşin sonucunda jandarma müdahale etmiyor, aşağı yöne doğru kaçıyor.
Alana giden yol
Kaçtığı esnada yeniden ateş etmeye çalışıyor ancak orada da silah tutukluk yaptığı için diğer insanlara ateş edemiyor. Köylüler jandarma aracına giderek “Yaralılarımız var, ambulans gelene kadar götüremeyiz” diyorlar. Ancak jandarma bunu da kabul etmiyor ve hiçbir şey demeden gidiyor. Daha sonra köylüler kendi imkanlarıyla hastaneye kadar ulaşıyorlar.
Artvin’in Borçka-Hopa ilçeleri sınırındaki Cankurtaran Geçidi’nin önemli bir bölümü için orman parkı ve konaklamalı mesire alanı projesi ruhsatı verildi. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yap-işlet-devret modeliyle ihalesi yapılan 17,27 hektarlık alanın projesinde, kır lokantası, kır evleri, yöresel ürün satış yeri, çocuk oyun alanı, amfi tiyatro, büfe, kameriyeler, macera parkı, seyir terası, yürüyüş yolları, spor tesisleri, çadır kamp alanı ve karavan alanı yer alıyor.
Rant alanının genişlemesiyle daha fazla ormanın katledilmesinin önünün açılacağını söyleyen bölge halkı “Bu bölge bu projeyi kaldırmaz” diyor.
Bölge halkı orman parkı projesi bahanesiyle köylerinin madene açılacağını söylüyor. Aynı bölge üç yıl önce Orman İşletmeleri Müdürlüğü tarafından taş ocağı işletmesi yapılması için Reşit ve Bünyamin Merttürk’ün sahibi olduğu İçkale firmasına ihale edilmişti. Köylülerin direnişiyle taş ocağı projesi engellenmişti.
Proje için belirlenen alan çok geniş, işaretlenen ağaç sayısı da çok fazlaydı. Köylüler ilk müdahale ettiğin kesilmek üzere damgalanan ağaç sayısı 380’di ve 1000’in üzerine çıkacağı düşünülüyordu. Araç yolunun genişliğinin de 5 metreyi bulacağı ifade ediliyordu.
Köylüler bu kapsamda bir projenin şirketin mevcut ekonomik yapısıyla üstlenemeyeceğini, bunun da maden açma girişiminin bir parçası olduğunu düşünüyor.
Sendika.Org/Artvin