Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) grubunun başkan adayı Tonguç Cankurt ile Ankara Barosu 68. Olağan Genel Kurulu’na giderken avukatların güncel sorunlarını, baronun bu dönemde nasıl konumlanması gerektiğini ve kendilerinin nasıl program sunduklarını konuştuk
Ankara Barosu 68. Olağan Genel Kurulu 12-13 Ekim tarihlerinde Atatürk Kapalı Spor ve Sergi Sarayı’nda yapılacak. Baro Genel Kurulu’na giderken avukatların gündeminde yoksullaşma, genç avukatların mesleklerini icra etmekte yaşadığı sıkıntılar ve de bu sene ilk defa yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı var.
Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) grubunun başkan adayı Tonguç Cankurt ile avukatların güncel sorunlarını, baronun bu dönemde nasıl konumlanması gerektiğini ve kendilerinin nasıl program sunduklarını konuştuk. Cankurt; genç avukat sayısının yüzde kırklara ulaşmasına rağmen yönetime katılamadıklarını belirtirken, asgari ücret ya da asgari ücretin bir miktar üzerinde çalıştırılan işçi avukat sorununa da değindi. Cankurt; patron avukatların duruşma yükünün neredeyse tamamını işçi avukatların sırtlandığını belirtirken CMK ücretlerinin de ekonomik kriz ortamında oldukça anlamsız bir hale geldiğinin altını çizdi.
Genel kurula nasıl bir atmosferde gidiliyor? Ankara’da avukatların yaşadığı temel sorun başlıkları neler sizce?
Ankara’da avukatlar öncelikle bölünmüş adliye sorunu yaşıyor. Bu sorun yaklaşık 10 yıldır katlanarak arttı. Zaman içinde pek çok mahkeme farklı binalara taşındı. Şu an bir avukatın tek başına mesleğini icra edebilmesi neredeyse imkansız. İkinci olarak tüm Türkiye’de olduğu gibi Ankara’da da mesleğe yeni başlayan avukatların ciddi bir yoksulluk ve geleceksizlik sorunu var. Bu da yıllardır giderek büyüyen bir sorun. Mesleğe yeni başlayan avukatların çok büyük bir kısmı, asgari ücretle ya da asgari ücretin cüzi bir miktar üzerinde bir ücretle ve SGK’lı olarak çalışıyor. Patron avukatlar milyonluk ofislerini adliye adliye dolaşan, duruşma yükünün neredeyse tamamını sırtlayan işçi avukatlar sayesinde yürütebiliyor. Bu çatışma giderek derinleşiyor. Genel kurul atmosferinin bu çatışma ile şekillendiğini düşünüyorum.
ÖÇAV’ın başta genç, işçi, kadın, stajer avukatlar gibi gruplar olmak üzere avukatları sırf yönetilen değil demokratik bir yönetimin doğal katılımcıları olarak değerlendirdiğinizi belirtmişsiniz. Mevcut baro yönetimindeki anlayış nasıl? Ve bunun doğrultusunda sizin baro anlayışınız ne yönde?
Genç avukatlar yoksulluk ve geleceksizlik içinde sadece mesleğe olan inanç ve isteklerini yitirmekle kalmıyorlar, baroyla ilişkileri de çok zayıf. Genç avukatların oranı arttıkça seçimlere katılım azalıyor. Genel kurullarda yıllarca genç avukatların mesleklerini icra edebilecekleri bir alan yaratabilecekleri mekanların kurulması için önergeler verdik. Baroyu yöneten gruplar bu sorunu yıllarca görmezden geldiler. Baro yönetimleri, genç avukatların yaşadığı krizi çözmeye değil idare etmeye çalıştı. Aynı zamanda kıdemi 5 yıl altında olan avukat sayısı neredeyse yüzde kırklara ulaştı, ancak bu avukatların yönetime seçilmeleri bile yasal olarak mümkün değil. Genç avukatların mesleklerini icra edebilmelerini sağlayacak araçları çeşitlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu, onların baroyla ilişkilerini de değiştirecek ve yönetime eşit bir şekilde katılmalarını sağlayacaktır.
Yakın zamanda “Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı” getirildi. Bu sınava dair neler düşünüyorsunuz?
Bu sınav, yıllardır avukatlık mesleğindeki sorunların çözümü olarak anlatılıyor. Ancak fakülteden mezun olanları yeni bir sınav piyasasına dahil ediyor. Kurslara, dershaneye gidebilecek imkanı olmayanlar için bu ciddi bir handikap. Sınav, avukatlar arasındaki eşitsizliği derinleştirecek ve mezun olup sınavı geçemeyenler açısından geleceklerine dair ciddi bir belirsizlik yaratacak. Ayrıca sınavın niteliği konusunda da tartışmalar mevcut. Bununla birlikte avukatlık mesleğine giriş konusunda baroların yetkisine bir müdahale de söz konusu. Sınav, hiçbir sorunu çözmeyecek ve zamanla sorunların katlanmasına neden olacak.
Geçtiğimiz yıllarda CMK ücretlerinin iyileştirilmesine yönelik eylemler yapılmıştı. Mevcut baro yönetimi AAÜT ve CMK ücretlerinin iyileştirilmesine yönelik mücadelede nerelerde eksik kaldı, sizce nasıl bir yol izlenmeli?
Baro, CMK ücretlerinin iyileştirilmesine yönelik eylemleri bir formalite gibi gerçekleştirdi. Bu durum aslında çoklu baro uygulamasından çok önce de tartışılıyordu. Ancak baroyu yöneten gelenek CMK ücretlerini önemsemedi. Bu, yönetim ile genç avukatlar arasındaki ayrışmayı da gösteriyor. CMK görevleri mesleğe yeni başlayan avukatlar için oldukça önemli. Ama baroyu yönetenler için bu durum yıllarca daha tali bir konu olarak kaldı. Ancak genç avukat sayısı artıp CMK ücretleri de ekonomik kriz ortamında oldukça anlamsız bir hale gelince bir şeyler yapmayı düşündüler. Fakat CMK boykotunu tabana yayarak gerçek bir mücadeleye dönüştürmeyi başaramadılar. Yukarıdan aşağıya örgütlendiği için yapılanlar sadece simgesel gibi göründü ve etkisiz kaldı. CMK ücretleri için gerçek bir mücadele, genç avukatların örgütlenmesinden geçiyor.
Söyleşi: Nisan Çıra