Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ı öldüren Muhammet Ustabaş tutuklandı. Ancak silah sahibi Fikret Merttürk yalnızca tek bir ifade baz alınarak serbest bırakıldı. Halkevleri Hukuk Sekreteri ve aynı zaman yaralıların avukatlığını üstlenen Av. Haktan Özkan, Merttürk’ün de tutuklanması gerektiğini, en azından yaralı ifadelerinin tamamlanana kadar tutulması gerektiğini ifade etti
Artvin Cankurtaran’da orman parkı projesi için yapılacak ağaç kesimine engel olmaya çalışan köylülere ihaleyi alan Muhammet Ustabaş ateş etmişti. Silahlı saldırı sonucu iki köylü yaralanırken Reşit Kibar isimli köylü yaşamını yitirdi. Kibar’ın katili Ustabaş, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
Ancak silahın sahibi ve saldırı sırasında orada bulunan Fikret Merttürk, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Halkevleri Hukuk Sekreteri ve aynı zaman yaralıların avukatlığını üstlenen Av. Haktan Özkan, kararı Sendika.Org’a değerlendirdi. Özkan Ustabaş’ın tutuklanmasının beklenen bir durum olduğunu ancak Merttürk’ün de tutuklanması gerektiğini ifade etti. Merttürk için yalnızca tek bir ifadeye dayanılarak karar verildiğini belirten Özkan, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Özkan’ın ifadeleri şöyle:
Ustabaş’ın tutuklanması beklenen bir durumdu ancak silah sahibi Fikret Merttürk’ün de tutuklanması gerekirdi. Mahkeme Fikret Merttürk hakkında karar verirken yalnızca bir ifadeyi baz almış. O ifadede silah Merttürk’ün olmasına rağmen silahı onun sıkmadığı, Ustabaş’a “Ne yapıyorsun, o benim silahım” dediği belirtiliyor.
Ama başka tanık ve yaralı ifadelerinden anlıyoruz ki, Ustabaş Merttürk’ün silahının yerini biliyor, hızlıca yerinden alabiliyor. Bazı yaralı ve tanıklar Merttürk’ün “Benim silahım, istediği gibi sıkar” diye bağırdığını da söylüyor. Yine farklı yaralı ve tanık ifadelerinde orada bulunan köylülerin Ustabaş ateş ederken ona engel olmaya çalışmasına Merttürk’ün engel olmaya çalıştığı belirtiliyor.
Bu kadar şaibe varken Fikret Merttürk hakkında bu kadar hızlı karar verilmemeliydi. Tedavi süreci ve ağrılarından dolayı henüz ifade veremeyen yaralılar var. Tanıkların zaten hepsi vermedi. En azından yaralıların ifadeleri alınana kadar bekletilmesi gerekirdi.
Saldırıda yaralanan Ersan Koyuncu da kararı şöyle yorumladı:
Fikret Merttürk nasıl bırakıldı, şok içindeyim. Olay günü kesim yapılacağını duyduk. Reşit Kibar ve köylerdeki gençlerle birlikte alana gittik. Alana gittiğimiz de Fikret Merttürk ve Muhammet Ustabaş orada duruyordu.
Daha sonra “Bunu yapamazsın, köylü istemiyor” dedik ve kısa süreli bir arbede yaşandı. Arbede sırasında Fikret Merttürk telefonla birini arayarak “Buralar karıştı, ne yapmamızı istiyorsunuz?” dedi.
Daha sonra Muhammet Ustabaş araba içinden silahı aldı. “Ne oldu, bizi mi vuracaksınız?” dediğimiz de Fikret Merttürk’ün “Silah benim, ben kime istersem ona sıkar” dediğini duydum.
Özkan’ın köylülerin ifadeleri üzerinden yaptığı aktarıma göre saldırı şöyle gerçekleşiyor:
Fikret Merttürk ve Muhammet Ustabaş, köylülerin ormanlık alana geleceklerini bilerek araçlarını çekip oturmaya başlamışlar.
Köylüler geldiğinde ağaç kesimine itiraz ediyorlar. Muhammet Ustabaş, Fikret Merttürk’e ait olan aracın içinden yine Fikret Merttürk’e ait olan silahı alıp havaya ateş ediyor. Havaya ateş etmesinin ardından köylüler jandarmayı arayıp kendilerine yönelik saldırı olduğunu belirtip ihbarda bulundu. Fakat olay yerine sadece iki sivil jandarma geliyor. Olay boyunca araçlarından aşağı da inmiyorlar.
Bu sırada Muhammet Ustabaş, hedef gözeterek ateş etmeye başlıyor. Önce Reşit Kibar vurularak yere yığılıyor. Kibar’ın yere yığılmasının ardından Ustabaş, Kibar’a ateş etmeye devam ediyor. Akabinde diğer köylüleri de yaralıyor. O sırada orada bulunan diğer köylülerden Dursun Ali Koyuncu ve Murat Koyuncu’ya sıra geldiğinde ise mermi bitmesi ya da tutukluk meydana gelmesi sebebiyle vuramıyor. Bütün köylüler, Dursun Ali Koyuncu ve Murat Koyuncu’ya gelen kadar sıkılan bütün kurşunların belden yukarıya hedef alınarak sıkıldığını vurguluyor.
Köylüler Reşit Kibar’ı hastaneye götürmek için jandarmaya “Ambulans yetişemez, sizin araçla götürelim” dediğinde ise jandarma hiçbir şey söylemeden gidiyor.
Sendika.Org