Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) Genel Başkanı Eren Edebali’nin çalıştığı Özel Evrim Okullarından (eski ismiyle Bomonti İtalyan Okulu) sözleşmesi yenilenmeyerek işten atılması sonrasında açtığı işe iade davasının dördüncü duruşmasında karar açıklandı. Hakim davayı reddetti. Edebali ve sendikanın MYK üyesi Nur Ülküm Ülkü’nün, sendikal faaliyetlerinden dolayı çalıştıkları Özel Evrim Okullarında sözleşmeleri yenilenmemişti. Davanın kararına ilişkin sendikanın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada “Belirli süreli iş sözleşmesinin sendikal örgütlenme ve çalışma hakkını gasp ettiği daha da somutlaştı” denildi
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali’nin çalıştığı Özel Evrim Okullarından (eski ismiyle Bomonti İtalyan Okulu) sözleşmesi yenilenmeyerek işten atılması sonrasında açtığı işe iade davasının dördüncü duruşma sonunda açıklanan karar ile reddedildi.
Edebali ve sendikanın MYK üyesi Nur Ülküm Ülkü’nün, sendikal faaliyetlerinden dolayı çalıştıkları Özel Evrim Okullarında sözleşmeleri yenilenmemişti.
Sendikanın sosyal medya hesabından paylaşılan bilgilendirmede şunlar söylendi:
Mahkeme hakimi bu kararı ile yalnızca 5580 sayılı özel öğretim kurumları kanununu ve belirli süreli iş sözleşmesini temel alarak yorum yapmıştır ve diğer tüm içtihatları, anayasal yorumları, anayasadaki temel hak ve hürriyetleri, eşitlik ilkesini dikkate almamıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) uluslararası raporları da yoruma dahil edilmemiştir. İş yerinde sürdürülen ve engellenen sendikal faaliyet tüm delilleri, kişileri, tanıkları ve ortaya çıkardığı sonuçları itibari ile kanıtlandı. Fakat duruşma hakimi cesur davranamadı, “risk alamadı”, belki de içtihat yaratacak idealizmi taşımadı.
Sendika avukatlarımız adına Av. Nimet Acar’ın duruşma sonrası yaptığı açıklamayı paylaşıyoruz. Acar, sürecin hukuki içeriğini, çelişkilerini açıklarken söz konusu cesaretsizliği de vurguluyor. Davanın istinafa, oradan da Anayasa Mahkemesine taşınması hedeflenecek.
Sendikamız artık davayı politik çalışmasının bir konusu olarak ele alıyor. Belirli süreli iş sözleşmesinin sendikal örgütlenme ve çalışma hakkını gasp ettiği daha da somutlaştı. Yüzü emek mücadelesine dönük olan ya da duyarlı hukukçuları akademisyenleri, anayasa profesörlerini bu çalışmanın bir tarafında yer almaya, görüş ve öneri sunmaya davet ediyoruz.
Sendikamız konu hakkında ayrıntılı bir açıklamayı kamuoyu ile paylaşacaktır.
Sendika avukatı Nimet Acar, davayı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.
Genel Başkan’ımızın işe iade davası dördüncü duruşma sonunda açıklanan karar ile ret edildi. Duruşma hakimi bu kararı ile yalnızca 5580 sayılı özel öğretim kurumları kanununu ve belirli süreli iş sözleşmesini temel alarak yorum yapmıştır ve diğer tüm içtihatları, anayasal… pic.twitter.com/W4XyczFq85
— Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (@ogretmensendika) September 25, 2024
Dava çağrısında sendika şunları söylemişti:
Genel Başkan’ımızın işe iade davasının dördüncü duruşması yarın Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.
Özel sektör öğretmenlerinin açtığı ilk işe iade davası olma niteliği ile dava ayrı bir anlam ifade ediyor.
Tanıklar dinlendi, herkes sözünü söyledi. Belirli süreli iş sözleşmesi bir çelişki yığını olarak orta yerde duruyor. “İşten çıkardım” demeye cesareti olmayanlar “sözleşme süresi bitti” diyerek belirli süreli iş sözleşmesinin arkasına saklanıyor.Bizim büyük davamız iş yerlerinde, meydanlarda, adliye binalarında ekmek, onur ve haysiyet mücadelesi olarak sürüyor. Çelişkilerin üstüne yürüyecek, bugüne kadar tartışılmayan tüm konuları masaya yatıracak ve ezberleri bozacak bir Sendika var.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası engelleri aşa aşa; aklı ve yüreği ile yürüyüşüne devam ediyor.
Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmeleridir. Özel sektörde çalışan öğretmenler çalıştıkları okullarda genelde 10 aylık veya 1 yıllık sözleşmelerle çalışıyorlar.
Mayıs ayında işverenle sözleşme için oturan öğretmenler, düşük ücretle işsizlik arasında seçim yapmaya zorlanıyor. Öğretmenler şartları uygun bulmadığı takdirde sözleşme sona erdiğinde işsiz kalıyor. Özel eğitim sektöründeki patronlar bu sözleşme yoluyla tazminat gibi haklarını da ödemeden öğretmenleri işten çıkarabiliyor.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kurulduğu günden beri taban maaş talebiyle birlikte belirli süreli sözleşmelerin kaldırılması için de mücadele ediyor. Özel eğitim sektöründeki öğretmenlerin güvencesizliğin temel dayanağı olan bu sözleşme biçiminin kaldırılıp belirsiz süreli sözleşmelerin zorunlu hale getirilmesini, böylece öğretmenlerin biraz daha güvenceli çalışabilmelerini istiyorlar. Bu şekilde işten çıkarma durumlarında öğretmenlerin tazminat hakları da olacak.
İlgili haberler:
Sendika.Org