Halkevleri Hukuk Sekreteri Haktan Özkan, Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasındaki temel gerekçenin meselenin sulandırılması olduğunun altını çizdi. Ana gündemin saldırıda kullanılan silahın sahibi olan ve saldırıdan hemen önce bir yerlerden talimat aldığı anlaşılan Fikret Merttürk hakkında yürütülen hukuki sürecin sumen altı edilmek ve farklı bir gündem yaratmak olduğunu vurguladı
Halkevleri Hukuk Sekreteri Haktan Özkan, Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasını ve süreci değerlendirdi.
Koyuncu’nun tutuklanma gerekçeleri şöyle: 3 Eylül’de, yani saldırının olduğu gün Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşma edeniyle kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik. 6 Eylül tarihinde Borçka Orman İşletme Müdürlüğü’ne dilekçe verdikten sonra müdürlük önüne yazılan “Katiller hesap vereceksiniz” yazısı nedeniyle yine hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve kamu malına zarar vermek.
Özkan, Koyuncu’nun tutuklanmasındaki temel gerekçenin meselenin sulandırılması olduğunun altını çiziyor. Ana gündemin saldırıda kullanılan silahın sahibi olan ve saldırıdan hemen önce bir yerlerden talimat aldığı anlaşılan Fikret Merttürk hakkında yürütülen hukuki sürecin sumen altı edilmek ve farklı bir gündem yaratmak olduğunu vurguladı.
Özkan’ın konuşması şöyle:
Yaralılar ve tanıklar ruhsatlı silahın sahibi olan Fikret Merttürk’ün de olayda parmağı olduğuna, olay esnasında aslında birileriyle görüştüğüne ve bir yerlerden talimat aldığına dair ciddi ifadeler dosyaya kazandırdılar. Fakat tam bunun akabinde dün saat gece 3 sularında Dursun Ali Koyuncu evine yapılan operasyonla gözaltına alındı. Dursun’un ifadeleri alındı, sorgusu bitti ve ne yazık ki Dursun Ali tutuklandı. Tutukluluğa sevk maddesi olarak aslında ilk olarak kamu görevlisine hakaret, akabinde mukavemet gösterdiği iddiası var.
Fakat iddiaların tam olarak ne olduğunu, kullanılan sözlerin nelerden ibaret olduğuna, hakaretin neye ilişkin olduğuna dair bir bilgi dosyada yok. Çünkü aslında soruşturma dosyası Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor. Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturmada Dursun Ali’yi yine Hopa’daki evinden, köyündeki evinden alıyorsunuz. Neden Dursun Ali’nin ifadesi Hopa’daki adliyede alınmıyor? Artvin’e getiriliyor. Bunun nedeni açık. Hopa’da kimse itiraz etmesin, aman olay çıkmasın diyerek Dursun Ali’yi Hopa’dan Artvin’e gece yarısı kaçırdılar. Ve ifadesini aslında usule aykırı olarak SEGBİS’le bir başka mahkemede aldılar.
Dursun Ali’nin sorgusuna avukatı olarak Artvin Barosu Başkanı katıldı. Ondan da aldığımız bilgilere göre şu an elimizde somut bir gerekçe, olayın ilk günü Dursun’un hastane önünde söylediği sözler. Burada kaymakama hakaret ettiği iddia ediliyor. Bu hakaret nedeniyle Dursun tutuklanıyor.
Aslında burada iş sulandırılmaya çalışılıyor. Bu tutukluluk kararının en büyük nedenlerinden birisi budur. Reşit Kibar’ı öldüren Muhammed Ustabaş ile birlikte yanında bulunan şirketin yetkilisi ve katliamda kullanılan ruhsatlı silahın sahibinin tutuklanması gerekiyorken, buna ilişkin hukuki süreç başlatılmışken, bu süreci sumen altı etmek, kamuoyunda farklı bir gündem oluşturabilmek ve aynı zamanda meselelerin üstüne örtbas etmek için Dursun Ali dün Hopa’dan Artvin’e kaçırılmıştır. Acele bir kararla, savunma hakkı ihlal edilerek tutuklanmıştır.
Biz bu sürecin takipçisi olacağız. Bugün Borçka’dayız. Burada da bir açıklama yapacağız. Hem Dursun Ali’nin serbest bırakılması için ama yine esas olarak Dursun Ali’nin mücadelede bıraktığı yerden devam ettirebilmek için, Reşit Kibar’ın öldürülmesinde dahili olan bütün isimler hakkında hukuki sürecin başlatılması ve etkili bir sürecin yürütülmesi için gerekeni yapacağız.
Sendika.Org