Koyuncu, Halkevcilere “Dayanışmanız güç veriyor,bizi haksız yere tutsak etmiş olabilirler ancak bizler verdiğimiz mücadelenin meşruluğunun farkındayız. Cankurtaran artık memleket meselesidir memleket özgür kalana kadar mücadeleye devam sevgilerimle” mesajını gönderdi
Artvin Hopa ve Borçka ilçeleri arasında bulunan Çifteköprü Köyü Cankurtaran mevkisinde yapımı planlanan Konaklamalı Mesire Alanı Projesi’nin doğalarına zarar vereceği nedeniyle karşı çıkan köylüler, alana iş makinelerinin gelmesi ile birlikte tepkilerini dile getirdi.
Saldırgan Muhammet Ustabaş tutuklanırken tüm sürecin içerisinde olan Fikret Merttürk adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Köylüleri tehdit eden, Reşit Kibar’ın ölümüne neden olan silahın sahibi Fikret Merttürk serbest bırakılırken doğasını savunan Dursun Ali Koyuncu, Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar tutuklandı.
7 Eylül’de tutuklanan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, 19 Eylül’de tutulduğu Artvin Kapalı Hapishanesi’nden Kars T Tipi Hapishanesi’ne sürgün edildi.
Dursun Ali Koyuncu’nun şu anki mektup adresi şöyle:
Kars T Tip Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Aydınlık Evler Mah. Subatan Yolu Mevkii Nato Yolu Üzeri No: 60 Merkez/KARS
C-4 koğuşu
Bugün ise Koyuncu, Halkevcilere bir mesaj gönderdi:
Dayanışmanız güç veriyor,bizi haksız yere tutsak etmiş olabilirler ancak bizler verdiğimiz mücadelenin meşruluğunun farkındayız. Cankurtaran artık memleket meselesidir memleket özgür kalana kadar mücadeleye devam sevgilerimle…
Dursun Ali Koyuncu yoldaşımızdan mesaj var ;
Dayanışmanız güç veriyor,bizi haksız yere tutsak etmiş olabilirler ancak bizler verdiğimiz mücadelenin meşruluğunun farkındayız. Cankurtaran artık memleket meselesidir memleket özgür kalana kadar mücadeleye devam sevgilerimle… pic.twitter.com/ZdANbvebNP— Hopa Halkevi (@HopaHalkevi) September 25, 2024
Artvin’de Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırı anında orada bulunan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, saldırının ardından yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek 7 Eylül’de tutuklanmıştı.
Dursun Ali Koyuncu, Hopa Devlet Hastanesi önündeki konuşmasında şunları söylemişti:
Hopa Karakolu’na gittik. Muhtarımızı bile tehdit ettiler. Muhtarı tehdit etmek nedir ya? Ama olur mu? Onlardan değilse muhtar da muhtar değildir. Suç duyurusunda bulunduk. İnsan gibi dilekçe verdik. Tam 10 tane dilekçe verdik. Yaza yaza elimiz yoruldu. Parayla adam tutmuşlar dedik. İsim verdik: Taylan Güven, Muhammed Ustabaş dedik. Bir tane işlem yapmadılar.
Bugün, o makine olay yerine jandarma güvenliği olmadan nasıl geliyor? Bunun cevabını verebilir misin bana? Kaymakamlık nasıl jandarma koruması olmadan gönderiyor? Çünkü Faruk Çelik Kameni Restoran’da topladı Bünyamin Merttürk’ü ve Eşref Merttürk’ü, Ticaret Odası Başkanı, yanına topladı. Orman Bölge Müdürünü arıyor Çelik, diyor ki ‘Müdürüm, niye Yunus Merttürk’ü bekletiyorsun?’ Diyoruz ki Artvin Orman Bölge Müdürü rüşvet teklif etti. Valiliğe suç duyurusunda bulunuyoruz, CİMER’e yazıyoruz; takipsizlik kararı veriliyor. Savcının kendisine söyledim ben. Savcı oturdu masaya, bana ‘Sen kimsin?’ diyor. Üsluba bakar mısın? O zaman beni niye çağırdın diye soruyorum.
Sendika.Org