Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırı sırasında orada bulunan ve ardından isyan eden Artvin halkının eylemlerinde ön saflarda yer aldığı için tutuklanan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, sürgün edildiği Kars Hapishanesi’nden mektup gönderdi. Koyuncu, sanki katil kendisiymiş gibi alınarak cezalandırılmak istendiğini ifade edip ekledi: “Niye? Çünkü ‘Karun kadar zengin’ bir insanın rant ve talanına çomak soktuk”
Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırı sırasında orada bulunan ve ardından isyan eden Artvin halkının eylemlerinde ön saflarda yer aldığı için tutuklanan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, sürgün edildiği Kars Hapishanesi’nden mektup gönderdi.
Koyuncu, sanki katil kendisiymiş gibi alınarak cezalandırılmak istendiğini ifade edip ekledi: “Niye? Çünkü ‘Karun kadar zengin’ bir insanın rant ve talanına çomak soktuk.”
Mektubun tamamı şöyle:
Herkese merhaba;
Tutsak edilişimin 20. günündeyim. Özgürlüğüme 20 gün zincir vurdular. Olsun, nice tutsak edilen arkadaşın yanında 20 günlük tutsaklağımı konuşmaktan ar ederim. Saray rejimine karşı susmayıp tutsak edilen nice yoldaşlara selam olsun.
Talimatla alındım. Muhtemeldir “Bu kadar yeterli” denilerek talimatla da salınıvereceğim. Serbest bırakıldığımda tabii ki mutlu olacağım. Özgür olmak güzel şey. Özgürlüğüne düşkün biri olarak tabii ki sevineceğim. Ama bu buruk bir mutluluk olacak. Adaletsiz bir dünyaya tekrar merhaba diyeceğim. Daha Reşit abinin kırkı çıkmadı. Ülkem adına üzüleceğim, şu an da üzülüyorum. Çünkü beni talimatla alıp sonra bilmem kaç gün sonra “özgürsün” diyecek adalet sisteminin özgür olmaması üzücü. “Cankurtaran’da öldüremedik dört duvar arasında sürün; Artvin Cezaevi bize yetmez, Kars’a kadar sürün” diyen ülke adaleti adına üzülüyorum.
Gece 02.00’de dillere destan bir polis operasyonuyla alındım. Sanki çete lideri, azılı katil gibi bir muamele gördüm ama eminim ki onlara böyle muamele yapılmamıştır. İnsana “keşke devleti şöyle birkaç milyon dolar dolandırmış olsam” dedirtecek cinsten bir operasyonla alındım. Sabaha karşı mahkeme kurup tutukladılar. Tutuklanacağım önceden belliydi. Hatta Artvin Cezaevi’ne konulmam için Artvin Adliyesi’nde tutuldum. Mahkemem Hopa’daydı ama 70 kilometre uzakta SEGBİS’le yargılandım. Avukatımla bile SEGBİS’le görüştürüldüm. “Ülkede adalet var” gibi yapıp muhteşem bir tiyatro gösterisi ile Artvin Cezaevi’ne konuldum. Yetmedi Artvin’den Kars’a gönderildim. Avukatlarımdan, ailemden ve arkadaşlarımdan uzaklaştırarak hem beni yıldırmak hem de aileme eziyet çektirmek istediler adalet adına. Ailem görüşe gelmek için yüzlerce kilometre yol yaptı. 79 yaşındaki annemi Kars’a kadar yordular. Evet eziyet çektirdiler. Ama yılmadık, eğilmedik. Bu da onlara dert olsun. Onların adalet duygusu da vicdanları da körelmiş.
Genç yaşta toprağa verdiğimiz, üç çocuk babası, geride gözü yaşlı eş bırakan Reşit Kibar’ı; kolumuz kanadımız abimizi toprağa vereli üç gün olmuşken aldılar beni. Sanki katilmişiz gibi cezalandırmak istiyorlar bizi. Niye? Çünkü “Karun kadar zengin” bir insanın rant ve talanına çomak soktuk. Çünkü doğamızı, ağaçlarımızı, ormanımızı koruduk, yaşam alanlarımıza sahip çıktık diye. Çünkü bu düzen zenginlerin düzeni, güçlünün düzeni. Eminim ki iki kişiyi yaralayıp bir kişiyi katleden şirketin tetikçisi katil bile bizim kadar uğraşmadı. Güle oynaya cezaevine gitti, azmettiricileri de iyi bakıyordur ona. Cenazesi olan, yaralıları bulunan yastaki insanlara devletin bütün imkanlarıyla saldıranlar, azmettiricileri koruyor.
Bize, bana bu adaletsizliği yapanlar o gün Cankurtaran’da kurşun sıkanlara güç vermiştir.
Beni yas dönemimde dört duvar arasına gönderenlere karşı hukuk mücadelemi sürdürmeye devam edeceğim. Bunların derdi baskı ve korku ortamını güçlendirip çete düzenini devam ettirmektir.
Düzen zenginlerin düzeni, adalet güçlüden yana olabilir. Asla ajitasyon olsun diye söylemiyorum. Ezilenlerin adaleti için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras adil bir ülke. Aksi durumda çocuklarımız avukat, mühendis, hakim, savcı, doktor olsa ne olur? Adaletsizliğin hakim olduğu bir ülkede kimse nefes alamaz, alamıyoruz.
Tüm dostlara sevgilerimle.
Sendika.Org