Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te işçilerin direnişi sürerken Ankara’da mücadeleci sendikaların düzenlediği eylemle Soma’da direnen işçilere dayanışma mesajı verildi
Ankara’da mücadeleci sendikalar “Fernas işçisi yalnız değildir” diyerek bugün (10 Eylül) saat 19.00’da Madenci Anıtı önünde bir araya geldi. Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te işçilerin direnişi sürerken Ankara’dan Soma’ya dayanışma mesajı verildi.
Eylemde sık sık “Yaşasın Sınıf dayanışması”, “Fernas işçisi yalnız değildir”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Sermayeye köle olmayacağız” sloganları atıldı.
Eylemde Bağımsız Maden-İş avukatı Abdürrahim Demiryürek söz aldı. Abdürrahim Demiryürek, “Bugün Çalışma Bakanlığı ile görüşme yaptık. Herkes madencilere hak veriyor ama kimse madencilerin hakkını vermiyor. Somut bir adım yok. İşçilerin sendika üyelik bilgilerine nasıl erişildi, kimyasallar ve pis sular içinde çalışmaya neden izin veriliyor, neden madencinin canı değersiz cevap bekliyoruz. Sendika üyesi olduğu için işten atılan işçiler var. Sendikal hakların engellenmesine ilişkin soruşturma, İSİG önlemleri için denetleme yapılması gerekiyor. İşçiler ölmemek için direniyor. Soruyoruz, işçilerin ölmesi mi gerekiyor?” dedi.
Eylemde basın metnini İnşaat İş Sendikası’ndan Sibel Korkmaz Sarı okudu. Basın açıklamasında şunlar söylendi:
Şimdi madenciye ses olma, Fernas işçisinin haklı taleplerini sahiplenme zamanı.
Artık değişmesi gereken bir şeyler var. Çizilmek istenen kömür karası kaderin fıtratımız olmadığını göstermenin tam sırası. Her yıl sermayenin doymak bilmez kar hırsı ve kanlı dişlilerine onlarca kardeşimizi kurban verdiğimiz işkollarının arasında madencilik geliyor. Son 10 yılda Soma’dan Zonguldak’a birçok bölgede yüreğimizi yakan, sınıf öfkemizi büyüten katliamlar yaşandı. Adına fıtrat dendi. Susturulmak istendi acılı emekçiler. Oysa gerçeklik gün gibi yalın duruyordu orta yerde. Dizginsizce uygulanan neoliberal politikalar ve cezasızlık politikaları patronları kölelik koşullarının uygulanmasında cesaretlendiriyordu. Hiçbir iş sağılığı ve güvenliği kuralı uygulanmıyordu. İşçiler sermaye, sarı sendika ve ustabaşı üçgeninde 19. Yüzyıl koşullarında çalışıyordu. Bugün de bu koşullar devam ediyor. Devam etmesin diye, böyle gelmiş böyle gitmesin diye bugün Fernas maden işçileri Bağımsız Maden İş öncülüğünde direniyor. Milletvekili olan patronun gücüne, jandarma şiddetine rağmen sınıfın diliyle konuşuyor. Sendika Önderleri Tahir Çetin ve Ali Faik İnter’in mücadele mirasına yeni halkalar ekliyorlar. Yıllardır maden işkolunda yürütülen mücadeleyi bir adım ileri taşıyorlar.
Neden direniyorlar?
Fernas Maden Grup’ta sendikalaşan yedi işçi işten atıldı. Dizginsiz sömürü, ölümle burun buruna çalışma koşulları, düşük ücretler serbestti ama sendika yasaktı. Bu iş böyle sürüp gitsin diye yılların geleneğiydi. İşten atma saldırısı direnişle yanıtlandı. 16 gündür direniyor Fernas işçileri. Patronun tehdidine, jandarmanın copuna. 30 Ağustos günü direnen işçiler jandarmanın sert saldırısıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlara imza zorunluluğu getirildi. Yani gerçek suçlulara uygulanmayan yaptırımlar işçilere uygulandı. 8 Ağustos’ta tekrar jandarma işçiler ve ailelerine izin vermedi. Yasak kararı bile gösteremediler. Bu hukuksuzluğu Bağımsız Maden İş Başkanı Gökay Çakır tarihe geçecek şu sözlerle dile getirdi: “Birazdan yolu kapattığımızı söyleyerek bizi gözaltına alırsınız. Biz işçinin hakkını söke söke alacağız. Biz hakkımızı, adaletimizi istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Terazi şaştıysa adalet olmaz komutan. Bir gün sen de kalırsın bu terazinin altında”
Direniş gerçekleri ortaya çıkardı
Direniş esnasında, Örgütlenme uzmanı Başaran Aksu’nun bilgilerini, Fernas şirketinin müdürü sosyal medya hesabından paylaştı. Sonrasında işçilerin özel bilgilerinin, sendika bilgilerinin, yasak olduğu halde şirket ile paylaşıldığı ortaya çıktı. Yani ulaşılmaması gereken bilgiler şirket yetkililerinin elinde dolaşıyor. Hatta bunları parmak sallamak için bir araç olarak kullanma cesaretini gösteriyorlar. Bunun üzerine gidilmeyecek mi? Direnişin ortaya çıkardığı bu gerçeklik soruşturulmayacak mı? Yurttaş bilgilerinin şirketlerin elinde ne işi var?
Ne istiyorlar?
Talepler gayet açık ve net. Sendikalaştıkları için atılan işçiler işe geri alınsın. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri tam olarak uygulansın. İşçilerin sendikalaştıkları için işten atıldığının tespit edilmesi ve iş sağlığı güvenliğinin denetlenmesi için sosyal ve teknik iki müfettiş görevlendirilsin. Ücretlere soma havzasının gerçekleri göz önünde bulundurularak zam yapılsın. Verilerin sızdırılması araştırılsın.
Şimdi direnişe ses olma zamanı
Kendine dayatılan kara düzene direniyor madenci. Yaşama, insanca yaşama haykırışını sınıf diliyle yükseltiyor. Yeni iş cinayetleriyle hak gasplarıyla değil kazanımlarıyla gündeme gelmek istiyor. Yeni bir yol açıyor ve öğretiyor. Sömürü ve iş cinayetleri her iş kolunda. Şantiyelerden madenlere her yer bir sömürü cehennemi. Bir direnişin kazanımı yeni direnişlerini önünü açıyor. Bu da kurtuluşumuzun nerede olduğunu gösteriyor. O yüzden bugün maden işçisinin direnişini yükseltme günü. Mücadeleci sendikalar olarak herkesi bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyoruz.
Sendika.Org/Ankara