Sarıyer Hacıosman’da 35 yıldır bitirilmeyen, otel olarak başlayıp rezidansa çevrilmek istenen inşaatın önünde eylem yapan kent ve doğa savunucuları inşaatın yıkılmasını talep etti. Kent ve doğa savunucuları binanın depreme de dayanıklı olmadığını vurguladı
Sarıyer’in Hacıosman kavşağında bulunan JW Marriott otel inşaatının durdurulması ve yıkılması talebiyle toplanan kent ve doğa savunucuları 1989 yılından beri kaba inşaat halinde bulunan, Danıştay ve Bakanlık tarafından ruhsatı iptal edilmiş, daha önce Sarıyer Belediyesi tarafından da mühürlenmiş bu yapının barınma kullanımına açılmasının bir katliama vesile olacağını belirttiler. Binanın 34 yıl boyunca yağmur suyu, rüzgar gibi çeşitli hava olayları nedeniyle korozyona uğradığını vurgulayan kent doğa savunucuları, İstanbul İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün, Sarıyer Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda sessiz kaldıklarına, bu durumdan sorumlu olduklarına dikkat çektiler.
Basın açıklaması metninin okunmasının ardından otel inşaatına dair bilgilendirme panosunda yer alan deprem için güvenli olduğuna dair ibareye “Bu bina depreme dayanıklı değildir! Acilen yıkılmalıdır!” yazılı sticker yapıştırarak halkı yanlış bilgilendirmemeleri gerektiğini, binanın herhangi bir deprem anında yıkılacağını hem içinde yaşayanları öldüreceğini hem de enkazından dolayı Sarıyer’e ulaşımı doğrudan etkileyeceğini belirttiler.
Eylemlerini sonlandırılırken Sarıyer’in tabutu olacak otel projesi inşaatı durdurulana kadar her hafta Salı günü saat 19.00’da JW Marriott otel inşaatı önünde nöbette olacaklarını duyurarak, İstanbul’daki tüm kent ve doğa savunucularını destek ve dayanışmaya çağırdılar.
Sarıyer Kent ve Doğa Savunucuları’nın eylem sırasında okudukları basın açıklaması tam metni şöyle:
Sarıyer Kent ve Doğa Savunucuları olarak, burada, bu enkaz otelin önünde geçtiğimiz haftalarda bir basın açıklamamız olmuştu.
Şimdi yenisini yapmak durumundayız. Zira; o günden bu güne olumlu denebilecek bir gelişme yaşamadık. Danıştay tarafından ruhsatı iptal edilmiş bu yapının, yapı ruhsat belgesiyle binanın otele çevrilemeyeceğini, dolayısıyla inşaatın kanuni olmadığı ortada olmasına rağmen inşaatı hızla devam ediyor ve yetkili kurumlardan Sarıyer Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bir açıklama henüz gelmiş değil.
Sarıyer Kent ve Doğa Savunucuları; Sarıyer coğrafyasında halkın çıkarından yana olmayan her türlü yapılaşmaya, rant tezgâhlarına, betonlaşmaya, halk sağlığını tehdit eden, hava kirliliği yaratan bütün sorumsuzluklara karşı kararlılıkla mücadeleyi sürdürüyor.
Bu mücadele içindeki en önemli köşe taşı ise; bu arkamızdaki enkaz otelin yapımına karşı verdiğimiz haklı mücadeledir.
Cesaretimizi ve gücümüzü arttıran, duyarlı, aktif vatandaş desteğinin giderek büyümesidir.
Ayni ilgi, alaka, işbirliği ve koordinasyonu İBB ve Sarıyer Belediyesi’nden de beklemek hakkımızdır.
Yasanın etrafından dolaşarak işi kitabına uygun gösterme peşindeki bu otel zinciri; bir taraftan şirin gözüküp, tepkileri soğutmaya, bir taraftan da inşaatı sürdürmeye kararlı görünüyor.
Tek hedefi rant ve kâr olanların; çevre, insan canı, ekosistem, kilitlenen ve hava kirliliği yaratan trafik, estetik gibi kaygılarının olmadığını biliyoruz.
Ama bizim var.
Depremde risk taşıdığı çeşitli raporlarla belirlenen bu yapının; İstanbul depremi kapıdayken sadece içinde yaşayanlar için bir toplu mezar olmayıp, olası deprem sonrasındaki hayati saatlerde çevre trafiğini bloke edeceği, ulaşımı engelleyip ek ölümlere neden olabileceği kaygılarını taşıyoruz.
Hatırlatmak isteriz, geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketinin ardından İsias otelin 72 canımıza mezar olmasının, ardından açılan davada yakınlarını kaybeden ailelerin “olası kast” ile yargılanmasını istemelerinin sebebi beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olmasına, binaya ruhsatsız katlar eklenmesine, binaya ait zemin etüdü raporunun bulunmamasına rağmen otelin yapılmasına izin verenlerdir. Aynı felaketi göz göre göre yaşamak istemiyoruz.
O yüzden ciğerimize saplanmış bu hançerin, daha önce de çeşitli vesilelerle belirttiğimiz gibi ivedilikle ve tamamen yıkılmasını talep ediyoruz. Makyaj sökümler çözüm olamaz.
Rant şebekelerinin korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz.
Gereğini yapmaları için yetkili makamları uyarmaya ve bizim gibi sivil toplum platformlarını ciddiye alıp, muhatap kabul etme görevlerini hatırlatmaya devam edeceğiz.
Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Tüm yapılan ve yapılmayanları takibe devam edeceğiz.
Kazanan Sarıyer olacak.
Sendika.Org