Ortadoğu’ya ilişkin hemen her konuda çalışma örnekleri görülse de işçi hareketleri ve sendikalar konusunda aynı zenginliği bulabilmek pek mümkün değildir. Kısa bir süre önce NotaBene Yayınları’ndan yayımlanan Ortadoğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket kitabı bu anlamda, belki de ülkemiz açısından bir ilk çalışma olmaya aday görünmektedir
Muhtemelen dünyada en fazla araştırma yapılan, kitap, makale yayımlanan coğrafya alanı Ortadoğu’dur.
Çok dinli, çok kültürlü, çok dilli bir coğrafya olan Ortadoğu, sürekli olarak çatışmaların, tartışmaların odağı halindedir. Bunun en son örneği ise Gazze’de tam anlamıyla bir kitle kıyımıyla yaşanmaktadır.
Ortadoğu’ya ilişkin hemen her konuda çalışma örnekleri görülse de işçi hareketleri ve sendikalar konusunda aynı zenginliği bulabilmek pek mümkün değildir.
Benzeri bir durum Türkiye açısından da geçerlidir. Hatta neredeyse yok düzeyindedir.
Kısa bir süre önce NotaBene Yayınları’ndan yayımlanan Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket kitabı bu anlamda, belki de ülkemiz açısından bir ilk çalışma olmaya aday görünmektedir.
Kıvanç Eliaçık’ın eseri öncelikle coğrafi olarak çalışma alanını, kendi özgün tanımlaması içinde Ortadoğu olarak belirlemekte ve yaygın kullanımının dışına çıkmaktadır.
Coğrafi tanımlama elbette kitabın asıl konusu değildir ve yapılan seçim daha fazla ülkenin işçi hareketleri hakkında bilgi edinmemiz açısından son derece yararlı ve bize göre isabetlidir.
Bununla birlikte Arap Yarımadası’nın önemli bir kısmının kapsam dışında kalması ise ileride bu alanda çalışacaklar için bir ödev olarak bırakılmaktadır.
Toplam 199 sayfadan oluşan kitap, “yaklaşık 150 yıllık bir zaman dilimini” anlatmayı hedeflemektedir. Elbette yazarın belirttiği gibi kaynak yetersizliği, ülkeden ülkeye bu zaman dilimini daha kısaltan önemli bir etken olmaktadır.
Ana hatlarıyla bakıldığında kitabın çalışma alanına giren veya girmeyen ülkeler açısından işçi sınıfı hareketinin emperyalist ülkelerin bölgedeki doğrudan ve dolaylı “manda” hakimiyetiyle başladığı vurgulanmaktadır.
Bu nedenle işçi sınıfının mücadelesinin ve sendikal örgütlenmesinin önemli hedeflerinden birinin “bağımsızlık mücadelesi” olduğu ifade edilmektedir.
Sınıf hareketinin zaman içinde aldığı biçimler, mücadele hedeflerindeki önceliklerin değişimi olabildiğince kısa ve yalın biçimde kitapta aktarılmaktadır.
Kendiliğinden işçi hareketlerinin de etkili olduğu bölgede, grevler dahil başarılı veya başarısız oldukça etkili mücadelelerin örneklerine yer verilmektedir. Bunlar arasında, Arap Baharı olarak tanımlanan dönem içinde işçi hareketlerinin ve sendikaların rolü ele alınmaktadır.
Yalnızca ülkelerdeki sendikal örgütler değil, bir anlamda kitabın Ortadoğu kavramını da şekillendiren bölgesel üst örgütler; Uluslararası Arap Sendikaları Konfederasyonu ve Arap Sendikaları Konfederasyonu da incelenmektedir.
Çeşitli konulara ilişkin kutular içinde verilen ek bilgilerin yanı sıra işçi sınıfına ilişkin şiir örnekleri kitaba ayrı bir değer katmaktadır.
Kitapta yer alan Filistinli Tevfik el Zeyyad’ın şiirinden bir bölüm;
Ey işçi kardeşlerim
Hepinizi seviyorum
Alçakların yüzüne sallanan yumruklarınızı seviyorum
Direniş meydanında dik duran alnınızı
Ve haykırdığınız cesur kelimelerinizi
Birçok tanımlamada bir Ortadoğu ülkesi sayılan Türkiye’deki sendikal hareket ve işçi sınıfı kitapta anlatılanlardan önemli dersler çıkarabilir diye düşünmekteyiz.
Kıvanç Eliaçık ülkemizdeki sendikal hareket yazını açısından bir boşluğun kapatılmasında mütevazi bir ilk adımı atmış bulunmaktadır.
Umuyoruz ki bu adım kapsadığı zaman ve özelikle bölge bakımından daha geniş bir çalışmanın da temelini oluşturur.
Kitap; Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket
Yazar; Kıvanç Eliaçık
Yayımlayan; NotaBene Yayınları, 2024, İstanbul
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.