Ankara’da sokak hayvanlarına yönelik yasa tasarısı görüşülmeye devam ederken Türkiye’nin dört bir yanında eylemler devam ediyor. Hopa Doğa ve Hayvan Koruma Derneği yaptıkları açıklamada hayvanların yaşam hakkını savunmak için mücadeleye devam edeceklerini söyledi
Sokak Hayvanlarına yönelik yasa tasarısı Meclis’te görüşülmeye başlamış, 3 madde kabul edildikten sonra görüşmeler 22 Temmuz’a (Bugün) ertelenmişti. Yasanın görüşülmeye devam edeceği gün birçok hayvan hakkı savunucusu Türkiye’nin dört bir yanında eylemler yapıyor.
Artvin’de birçok yaşam savunucusu Hopa Doğa ve Hayvan Koruma Derneği’nin çağrısı ile toplandı. Hopa Belediyesi önünde toplanan yaşam savunucuları hayvanların yaşam hakkını savunmak için mücadeleye sonuna kadar devam edeceklerini söyledi.
Ötanazinin bireylerin kendi iradesiyle yaşamına son verme beyanı ile uygulandığını belirten yaşam savunucuları yaşamak isteyen canlılara yönelik kullanılmak istenen bu yöntemin cinayet anlamına geldiğini söyledi. Hayvan üretimi ve satışının devam ettiğini belirten yaşam savunucuları; sokaktaki kısır ve uyumlu hayvanlarla uğraşmak yerine evine hayvan alan herkesin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmeleri gibi sıkı denetimler uygulanmasını talep etti. Bir diğer “bahane”nin ise yaban hayvanlarının korunması olduğunu belirten yaşam savunucuları “O zaman neden av ihaleleri durdurulmuyor” sorusunu sordu.
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
Tarım komisyonuna gelen hayvanları koruma kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinde kısırlaştır-aşılat-yaşat ilkesinden vazgeçilip yakala-kısırlaştır-tut sahiplendir yada öldür modeline geçilmek isteniyor. Görüşülecek teklifteki çelişki ve yanlışlıkları Tarım Bakanlığının ve sizlerin dikkatine sunuyoruz.
Taslakta ötanazinin Türkiye’de ve Osmanlı Devleti’nde kullanılmış ve sonuç vermemiş olmasına değinilmemiş.
Ötanazi bireylerin kendi iradesiyle yaşamına son vermesidir, bu uygulamanın adı olsa olsa cinayettir
Ayrıca; ötanazi, bireylerin kendi iradesiyle yaşamına son verme beyanı sonucu uygulanan bir eylemdir. Yasamak isteyen, yasam savaşı veren canlılar ve bireyler için böyle bir kavram uygulanmak söyle dursun, kullanılamaz. Bu tarz bir uygulamaya ötanazi denmez, olsa olsa cinayet denir.
Taslağın amacının sokaktaki hayvan nüfusun kontrol altına almak olduğu söyleniyor.
Gün gibi açık ki; bu yasa geçtiği takdirde, belediyeler barınaklarda katliam yaparken, hayvanlar birileri tarafından üretilmesi, çoğaltması, sömürülmesi ile birlikte nüfus sürekli olarak artmaya devam edecek.
Bir taraftan hayvan üretimi ve satışı devam ederken, hayvanlar ticari birer mal haline getirilip rant elde edilirken, diğer taraftan sokakta yasam savaşı veren hayvanların öldürülmesini bize çözüm diye sunmaya kalkıyorlar.
Buna kim inanır?
Doğu Karadeniz bölgesindeki hayvan popülasyonunun artışında, avlanma ya da diğer gerekçelerle köye götürülen ve kısırlaştırılmayan hayvanların yaz sonunda merkezlerine bırakılmalarının yattığını çok iyi biliyoruz.
Sokaktaki kısır ve uyumlu hayvanlarla uğraşmak yerine evine hayvan alan herkesin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmeleri gibi sıkı denetimler uygulayın.
Dünya Hayvan Sağlık Örgütü başta olmak üzere, dünyada hayvanlar konusundaki otorite/erin tamamı köpek nüfus yönetiminde kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatmayı önermektedir.
Köpekleri öldürmekle kalmayacaklar
Önce köpekleri öldürecekler, sonra sıra kedilere ve diğer türlere gelecek. Sokakta hayvan istemeyen zihniyeti biz asla kabul etmiyoruz. Bir diğer bahane yaban hayvanlarını koruma niyeti. Eğer böyle bir amaç varsa, neden öncelikle av ihaleleri durdurulmuyor?
Yaban hayatının varlığı ve biyo-çeşitlilik bu kadar önemseniyorsa bu canlıların yaşam alanlarını yok eden eko kırım projeleri neden durdurulmuyor? Her taraftan inşaat ve rant projeleriyle, madenlerle, HES’lerle, beton duvarlarla ve av ihaleleriyle yaban hayatını yok eden iktidarın yaban hayatını önemsediğine inanacak değiliz! Son olarak hem bölgedeki hem tüm Türkiye’deki belediyelere sesleniyoruz. Tıpkı Trabzon, Datça ve Milas belediyeleri gibi siz de hayvanların öldürülmesini planlayan bu katliam yasasını geçse bile uygulamayacağınızı tüm Türkiye’ye duyurun. Yasalar yaşatır, öldürmez! Hepimiz farklı siyasi görüşlerden, inançlardan insanlar olarak burada hayvanlar için bir araya geldik. Buradan İstanbul’da ve Ankara’da hayvanların hakkı için parklarda, meydanlarda mecliste toplanan, günlerdir alanlarda nöbet tutan tüm dostlarımıza da selamlarımızı gönderiyoruz! Hayvanların sesi olmak, yaşam hakkını savunmak için canımız pahasına mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz!
Toplayamazsın! Hapsedemezsin! Öldüremezsin!