1 Mayıs’ta Taksim’e yürümeye çalıştığı için evlerinden gözaltına alınıp tutuklanan Halkevcilerden mektup var. Halkevciler, gönderdikleri mektupta 17 Temmuz’da görülecek davaya çağrı yaptı
1 Mayıs’ta Taksim’e yürümeye çalıştığı için evlerinden gözaltına alınıp tutuklanan Halkevcilerden mektup var. Halkevciler, gönderdikleri mektupta 17 Temmuz’da görülecek davaya çağrı yaptı.
3 Temmuz’da görülen ikinci dalga (5 Mayıs’ta yapılan) ev baskınlarıyla gözaltına alınıp tutuklananların ilk duruşmasında tutuklu 8 kişinin tamamı tahliye edildi. İlk ev baskınlarıyla (3 Mayıs’ta) gözaltına alınıp tutuklananların ilk duruşması olan 17 Temmuz’daki duruşmaya çağrı yapan Halkevcilerin gönderdiği mektup şöyle:
Marmara Kapalı Hapishanesi’nden herkese merhaba,
Bugün 15 Temmuz. 1 Mays’ın üstünden 75 gün geçti ve biz hâlâ burada tutukluyuz. Bilinsin ki burada direncimiz de umudumuz da coşkumuz da her geçen gün artıyor.
Bugün sizlere iki güzel haberle geldik. İlkini siz de biliyorsunuz, beraber sevindik. 3 Temmuz günü ikinci dalga 1 Mayıs tutuklusu olan tüm arkadaşlarımız tahliye oldu. Büyük bir coşkuyla uğurladık onları.
İkinci güzel haberimize gelince… Biliyorsunuz buraya geldiğimiz ilk günden beri spor ve sohbet hakkımız engelleniyor, dilekçelerimiz yönetim tarafından görmezden geliniyordu. Ve onurla söyleyebiliriz ki bu konuda ortaya koyduğumuz direniş ve ısrarlı mücadele sonuç verdi, hakkımız olanı mücadele ile kazandık. Bu sevincimizi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Buradaki mücadelemiz sürerken gözümüz ve aklımız memleket gündeminde ve mücadelede! Asgari ücret düşük değil diyerek, halkın açlık sınırının altında yaşamasını tercih eden, vergi paketleri ile AKP’nin krizini halka yükleyen Şimşek’in sömürü planını görüyoruz ve fakat yoksulluğa karşı sokağa çıkanları da.
Enerji işçileri haklarını alamıyorken elektriğe yüzde 38 zam yaparak enerji şirketlerinin kasalarını dolduran, enflasyonu düşüreceğiz yalanı ile kira zam sınırını kaldırarak milyonlarca insanı konut krizi ile karşı karşıya getirenleri görüyoruz ve fakat hakları için sokağa çıkan işçileri de.
MESEM projesiyle ve halkı yoksulluğa iterek çocuk işçiliğin ve işçi cinayetlerinin önünü açanları görüyoruz ve fakat müfredata karşı bilimsel, laik eğitim diye haykıranları da.
Memleketin dört bir yanı yanarken ve yangının ortasında rant pazarlıkları dönerken, doğaya canlıya düşman olanların katliam yasasını görüyoruz ve fakat yaşama sahip çıkanları da.
Sevgili dostlar, yoldaşlar
Yükselen ayak seslerine kulak verelim. Memleketin her köşesinde ayak sesleri egemenlerin kulaklarını çınlatmaya devam ederken, görülmeyen çelişkiler de su yüzeyine çıkıyor. Hal böyle iken halkın ihtiyacı popüler cevaplar değil, halkın içinden halkla birlikte üretilecek çözüm ve programdır acil ihtiyaç olan.
Bu iddiayla umudu ve direnişi büyütmeye devam ediyoruz, edeceğiz. Şimdi proleter bir direniş sarmaşığı olup her köşe bucağı sarma zamanı. 17 Temmuz günü bulunduğumuz yer her neresi olursa olsun bu sarmaşığın dalları olma sözü ile sevgiler. Ve zafer elbette ki direnenlerindir.
Yaşasın 1 Mayıs Biji Yek Gulan
Faşizmi yeneceğiz.
1 Mayıs Tutsağı Halkevciler
Sendika.Org