Cengiz Holding’in Kazdağlarındaki Halilağa Bakır Madeni projesinin ‘ÇED olumlu’ kararına karşı açılan davada bilirkişi raporu da davacılardan yana olmasına rağmen yürütmeyi durdurma kararı çıkmadı. Daha önce Danıştay’ında onadığı ‘ÇED olumlu’ kararının iptalinin ardından Cengiz Holding, 2. ÇED süreci başlatıp yeniden ÇED olumlu kararı almıştı
Cengiz Holding’in Kazdağlarındaki Halilağa Bakır Madeni projesinin ‘ÇED olumlu’ kararına karşı açılan davada bilirkişi raporu da davacılardan yana olmasına rağmen yürütmeyi durdurma kararı çıkmadı. Daha önce Danıştay’ında onadığı ‘ÇED olumlu’ kararının iptalinin ardından Cengiz Holding, 2. ÇED süreci başlatıp yeniden ÇED olumlu kararı almıştı.
Bilirkişi raporunda; projede kamu yararı olmadığı, orman ekosistemine verilecek zararın değerlendirilmediği, kâr-zarar hesaplarının yanlış yapıldığı, projeye proses suyu sağlayacak göletler ve derivasyon kanallarının ÇED dışında tutularak entegre ÇED hazırlanması gerektiği koşuluna uyulmadığı, projenin yerleşim yerlerine çok yakın olduğu ve çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşturduğu, yeraltı ve yüzey sularının rejiminin değişeceği ve kirleneceği, ormansızlaşma ve tarım alanlarının kaybının karbon salınımını arttırarak iklim değişikliğine etki edeceği gibi hususlara yer verilmişti.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan duruşma sonrasında Hacıbekirler ve Yanıklar köylüleri ile birlikte yaptıkları açıklamada şunları söyledi:
55 köyün içme suyuna göz dikmiş, Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köylerinin haritadan silinmesine neden olacak projenin bulunduğu saha Bayramiç su havzası üzerinde. Devasa ölüm çukurunun açılacağı, patlatmalı faaliyet gösterecek ve ocak gölünün oluşmasıyla güvenliksiz hale gelecek açık ocağın hemen yakınında ise yüksek pasa yığını ile çevrili kocaman bir atık barajının yapılacağı projede, çok fazla miktarda su kullanılacak. Bölgenin tüm su kaynakları şirkete tahsis edilecek.
Hacıbekirler göletleri yetmezmiş gibi bir de Kocabaş Çayı’nın suyu da şirkete verilecek. Yılda 4 milyon metreküp su kullanılacak olan projenin neredeyse tamamı ormanlık alanda. Proje alanında ayrıca tarım alanları ve meralar da var. Proje bölgenin tarım ve hayvancılığını bitirecek. Atık barajı Hacıbekirler köyüne yalnızca 730 metre mesafede. İliç felaketi de düşünüldüğünde yerleşim yerlerine bu denli yakın olan bir projeye izin verilmesi akıl almaz bir durum. 19 yıl boyunca, 7/24, günde üç vardiya çalışacak bu devasa proje, Kazdağları ekosistemini yok edecektir.
Bölgenin ormansızlaştırılması, iklim değişikliği açısından da çok kritik öneme sahiptir. Çanakkale ilimiz, madenlere yapılan orman alanı tahsisleri nedeniyle ülkemizde orman kaybının en çok yaşandığı 2. şehir durumundadır. Tek bir ağacı bile kaybetmeye tahammülümüz kalmamıştır.
Halkın tüm itirazlarına, bilim insanlarının olumsuz görüşlerine rağmen projeye 2021 yılında verilen ÇED olumlu kararına karşı Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği ve 81 yurttaş ve ayrıca Tema Vakfı, Çan Çevre Derneği, Çevre Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası tarafından üç ayrı dava açılmış ve davalar kazanılmıştı.
ÇED Raporu içinde maden için su alması planlanan Hacıbekirler 1 ve 2 Göletlerinin projelerine ve çevre etkilerine yer verilmediğine dikkat çekilirken halkın su kaynaklarının tehlikeye gireceği, söz konusu göletlerin bölgenin tarım arazileri için kullanılması gerekirken Cengiz Holding tarafından el konulmak istendiği ifade edilmişti.
Ancak şirket, ÇED raporunda ufak tefek değişiklikler yaparak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yeniden başvurdu ve proje için 14 Mart’ta yeniden ÇED olumlu kararı aldı.
Yaşam savunucuları Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesi kapsamında madene proses suyu sağlamak amacıyla DSİ ile protokol yapmasına karşı Çanakkale DSİ önünde de eylem yapmıştı. Cengiz Holding’in bu projeyle 3 köyü haritadan sileceğini, seçilen Kocabaş Çayı’nın nesli tehlike altındaki su samurlarının yaşam alanı ve 55 köyün su kaynağı olduğunu ifade eden yaşam savunucuları, yapılan eylemde yapılan tüm itirazlara rağmen iki kez ÇED olumlu kararı verildiğine dikkat çekmişti.
‘ÇED olumlu’ kararını iptal eden mahkeme kararı Danıştay tarafından da onaylandı. Danıştay, bilirkişi raporu ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesine dayanarak ruhsat alanında bulunan tüm arkeolojik unsurların varlığının ve ÇED alanıyla etkileşiminin tam olarak ortaya konulamadığının anlaşıldığından ÇED raporunun bu yönüyle de eksik olduğunu belirtti. Ancak Cengiz Holding 2. ÇED süreci başlatıp yeniden ÇED olumlu kararı aldı.
Bu karar üstüne Halilağa Bakır Madeni projesinde şantiye alanı ve yol inşaatları için ağaç kesimlerine başladı. Yeniden gelen ÇED olumlu kararına rağmen 95 yaşam savunucusu yeniden dava açtı.
Sendika.Org