Kadıköy’de İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bir araya gelenler “1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük” dedi
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bugün (11 Mayıs) saat 18.30’da Kadıköy İskele Meydanı’nda 1 Mayıs tutsaklarına özgürlük talebiyle bir araya gelindi.
“1 Mayıs’a Taksim’e tutsaklara özgürlük” diyen İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya geldi.
Gençlik örgütleri, “1 Mayıs’ta 25’i öğrenci 50 devrimci tutuklandı. Hepsiniz alacağız! 1 Mayıs’a, Taksim’e, üniversitelilere özgürlük” yazılı pankart açarak sloganlarla yürüyüşle alana giriş yaptı.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına yapılan konuşmalar sonrasında basın açıklaması okundu. Açıklamada şunlar söylendi:
1 Mayıs’a, Taksim’e, Tutsaklara Özgürlük!
1 Mayıs’ın üstünden 10 gün geçti.
1 Mayıs günü İstanbul’da iki ayrı fotoğraf ortaya çıkmıştır.
Bir yanda korkunun bir yanda direnişin fotoğrafı vardır.
Ümüklerine çökülmeye çalışılan işçilerden, özgürlüklerini savunan kadınlardan, geleceklerini eline almak isteyen öğrencilerden, inancına ve kültürlerine sahip çıkanlardan, doğasının ranta peşkeş çekilmesine karşı olanlardan, geriye atacak bir adımı kalmamış emeklilerden, iktidarın soykırımcı İsrail’le iş birliğine karşı Filistin halkının yanında olanlardan korkanlar İstanbul’da adı konulmamış bir OHAL ilân etmiştir.
Milyonlarca insanın emeği ve özgürlüğü için Taksim’de, 1 Mayıs Meydanı’nda buluşma ihtimali bile Saray’a metrobüs duraklarını kapattırmış, caddelerdeki trafik durdurulmuş, bir stadyum dolusu polis görevlendirilmiş, trafik polislerine bile çevik kuvvet kıyafetleri giydirilmiştir.
Bu iktidarın açlık ve sefalete mahkûm etmeye çalıştığınız milyonlardan, sıtmayla ölüm arasında sarkaça çevirdiğiniz yaşamlarımızın öfkeyle dolmasından, bunun 1 Mayıs’ta, Taksim’de yan yana olmasından duyduğu korkudur. O gün Bozdoğan Kemeri’nin altında kurulan barikat, bu halktan, onun ayağa kalkma ihtimalinden duyduğunuz korkuyu örtemez.
Bu korku son on günde 49 arkadaşımızı, 1 Mayıs’a katıldığı için, Taksim’e yürüdüğü için tutuklamıştır. Ama nafiledir.
Çünkü İstanbul’da 1 Mayıs’ın ikinci fotoğrafı ise direniştir.
Kurulan her barikatın önünde işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların gündemleri taşınmış, insanca ve onurlu bir yaşam mücadelesinin karşısına kurulan her barikat, karşısında direnişi, halkın yoksulların öfkesini bulmuştur.
Yeni değildir, Taksim’e yürüyen iradeyi her zaman o barikatların karşısında bulacaksınız.
Dün Taksim’e yürüyenlerin mücadelesi, halkı soktuğunuz cendereye karşı savaş politikalarınıza karşı, sermaye yararına OVP’nize karşı, fetvadan bozma eğitim müfredatınıza karşı, yine sokaklarda olacaklar.
Tıpkı bugün burada olduğumuz gibi.
Üstelik 1 Mayıs’ın sergilenen direniş, yayılmaktadır. Son on günde ODTÜ, İTÜ, YTÜ, Boğaziçi, Eskişehir, Antakya, Samandağ, Mersin, Hopa, Trabzon, Kocaeli, Artvin, İzmir, Ankara’da 1 Mayıs’ta Taksim’e doğru yürüyen irade selamlanmış, tutuklanan 49 arkadaşımızın yalnız olmadığı haykırılmıştır.
1 Mayıs’a katılanlara yönelik o günün akşamından başlayan, karanlık saçan medyasından Vali’sine, liberallerden İçişleri Bakanı’na tüm işçi-emekçi düşmanlarının hedef göstermesi bu iradeyi kıramaz.
Plastik sopaları, damacanayı hedef gösterenler binlerce polisi işçi-emekçilerin karşısına dikmeyi, kentin bütün ana arterlerini kitlemeyi şiddetten saymamaktadır. 1 Mayıs 2010-2011-2012’de tek bir sorun yaşanmadan milyonlarca insanın buluştuğu Taksim Meydanı’nı kapatmayı suçtan saymamaktadır.
Asıl suç, asıl şiddet budur. Sadece bu da değil;
Gerçek suç: Orta Vadeli Programla halka kemer sıkma politikalarını dayatmak, halkı her geçen gün yoksullaştırmak, emeğini ve haklarını çalmaktır.
Gerçek suç, halkların eşitlik, özgürlük ve barış özlemlerini bastırmak, kadınların gençlerin özgürlük mücadelesini baskıyla sindirmeye çalışmaktır.
Gerçek suç, Filistin halkına yaşatılan zulüm karşısında soykırımcı İsrail’le ticari ilişkileri sürdürmektir.
Tüm bu saldırılara karşı insanca, onurlu bir yaşam mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Taksim biziz, hepimiz oradaydık, arkadaşlarımızın arkasındayız.
Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız, milyonların insanca yaşam talebine sahip çıkmıştır, Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız eşit, özgür ve kardeşçe yaşanacak yarınlar talebine sahip çıkmıştır.
Tutuklanan arkadaşlarımızın talepleri hepimizin talepleridir, milyonların talepleridir. Milyonları yargılayamazsınız. Taksim’i de arkadaşlarımızı da alacağız.
Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiç birimiz.
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.
Sonrasında gençlik örgütleri adına da bir konuşma yapıldı.
1 Mayıs günü eylem yaparken gözaltına alınanlar ve 3 Mayıs’ta sabah ev baskınları ile gözaltına alınanlar 4 Mayıs günü Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklamayla mahkemeye sevk edilenlerden 38’i tutuklandı. Ardından 5 Mayıs günü sabah bir kez daha ev baskınları oldu. 6 Mayıs günü İstanbul Adliyesi’ne çıkarılanlar savcılık tarafından mahkemeye sevk edildi ve 1 kişi adli kontrol ile serbest bırakılırken 11 kişi tutuklandı. Adli kontrol ile serbest bırakılan 1 kişi de dün (10 Mayıs) gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen toplam 50 kişi böylece tutuklandı. Tutuklananların serbest bırakılması ve Taksim’in 1 Mayıs meydanı olduğunu ifade edenler günlerdir Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bu talebi vurgulayarak eylemler yapıyor. Ayrıca sosyal medyada çeşitli etiketler ve kampanya hesapları açılarak sosyal medya eylemleri yapılıyor.
Sendika.Org