Türkiye Barolar Birliği, İsrail’in Refah’taki çadır kente saldırısının ardından bir açıklama yaptı. Öte yandan 81 barodan “Katliama sessiz kalmak katliama ortak olmaktır” başlıklı bir açıklama yapıldı
Türkiye Barolar Birliği, İsrail’in Refah’taki çadır kente saldırısının ardından bir açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
İsrail’in, Refah’ta Aralarında Çocukların da Bulunduğu Masum İnsanların Kaldığı Çadır Kente Saldırısı, İnsanlığa Saldırıdır
Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarına bir yenisini ekleyen İsrail’in, daha önce yerinden ettiği insanların kaldığı çadır kente yönelik saldırısı, insanlığa saldırı anlamını taşımaktadır. Yanarak çöken çadırlarda içlerinde çocukların ve kadınların da bulunduğu en az 45 masum insanın hayatını kaybettiği ve çok sayıda yaralı da bulunduğu gerçeği ortadayken, uluslararası kurum ve kuruluşların bu vahşeti durduramaması, dünya tarihine büyük bir utanç olarak geçecektir.
Daha evvel savaş ve soykırım suçlarının cezalandırılması için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde İsrail’in işlemiş olduğu suçlarla ilgili yaptığımız başvuruda “soykırım kastı” kavramının üzerinde durarak, bu kastın varlığının delili olan fiilleri ve açıklamaları ortaya koymuştuk. UCM Savcılığının, aralarında Devlet Başkanı’nın da bulunduğu bazı İsrailli yetkililer hakkında tutuklama talep ederken ortaya koyduğu hukuki değerlendirmede “soykırım suçu”nun unsurlarına yer vermemiş olmasının ne denli büyük bir eksiklik olduğu bugün bir kez daha görülmüştür.
Daha önceki başvurularımızda ve açıklamalarımızda da ifade ettiğimiz üzere, Filistinlilere karşı en ağır insanlık suçları işlenmektedir. Uluslararası hukukun, çocuklar ve masum siviller hayatlarını kaybettikten sonra failleri cezalandırması adaletin yerine gelmesini sağlamayacaktır. Aslolan soykırım kastının varlığının artık daha da belirgin olduğu insanlığa karşı suçların derhal engellenmesidir.
Öte yandan 81 barodan “Katliama sessiz kalmak katliama ortak olmaktır” başlıklı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şunlar söylendi:
İsrail savaş uçakları tarafından 26 Mayıs tarihinde Gazze Şeridinin güneyindeki Refah kentinde yerinden edilmiş; çadır kentlerde yaşamlarını sürdüren sivil Filistin halkına karşı gerçekleştirilen hava saldırısında ilk belirlemelere göre 45’ten fazla Filistinli yaşamını yitirirken; onlarca Filistinli ise yaralanmıştır.
Daha 3 gün önce Uluslararası Adalet Divanı İsrail’in; Refah’taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini durdurması gerektiğine hükmetmesine karşın; İsrail’in Refah’ta sivil halka karşı gerçekleştirdiği katliam göstermektedir ki; İsrail devleti ne insani bir değeri ne de uluslararası hukuku tanımaktadır.
Uluslararası Adalet Divanı tarafından İsrail’e karşı alınan kararlardan ilki “Gazze’deki Filistinli grubun kısmen ya da tamamen fiziksel olarak yok olmasına yol açabilecek yaşam koşullarına neden olabilecek askeri saldırıların ve Refah vilayetindeki diğer eylemlerin derhal durdurulması şeklinde iken; İsrail’in Uluslararası Adalet Divanının karalarını yok sayan saldırısı İsrail devletinin; çok açık devlet terörü uyguladığını göstermektedir.
İnsan haklarından, demokrasiden, yaşam hakkının kutsallığından söz eden ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İsrail’e karşı en sert tepki vermeye, İsrail’in hukuk dışı saldırı ve katliamlarının sonlanması için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Bilinmelidir ki “hiçbir şey yapılmayarak, sessiz kalınarak da adaletsizliğe ortak olunabilir.” İsrail’in aylardan beri Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerine ve en son Refah’ta gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı karşısında sessiz kalan her ülke her uluslararası kuruluş her insan da bu adaletsizlikten sorumludur.
Bu zulme sessiz kalanlar tarih ve hukuk önünde mutlaka suç ortağı olarak anılacak ve tarihe kara bir leke olarak geçeceklerdir.
İsrail devleti tüm dünyanın gözü önünde Uluslararası mevzuat ile TCK m:76 ve 77.maddelerinde de düzenlendiği gibi Soykırım ve İnsanlığa karşı suçları işlemiş ve işlemeye devam etmektedir. Bu nedenlerle TCK m: 13/3 gereğince söz konusu bu suçları işleyen fail ve faillerin Türkiye’de yargılanmaları için Adalet Bakanımıza talepte bulunması çağrısında da bulunuyoruz, zira bu çağrımız uluslararası mevzuat kadar ulusal mevzuatın da bir gereğidir.
Bizler aşağıda imzası bulunan Barolar olarak; İsrail’in Refah’ta sivil halka yönelik gerçekleştirdiği insanlık dışı katliamı en sert şekliyle kınıyor; yaşam hakkından, hukuktan yana olan herkesi,her ülkeyi İsrail’in barbarca saldırılarını önlemeye ve Filistin halkıyla yan yana olmaya davet ediyoruz.
Sendika.Org