Çekmeköy Kaymakamlığı önünde Eğitim Sen 2 Nolu Şube’nin çağrısıyla bir araya gelenler “Karanlığa teslim olmayacağız! Laik ve bilimsel eğitim hakkından vazgeçmeyeceğiz. Öğrencilerimizin ve geleceğimizin üzerinden elinizi çekin!” yazılı pankart ile eylemdeydi. Eylemde ÇEDES projesi kapsamında öğrencilerin namaz kılmaya camilere çağrıldığı söylendi
İstanbul’da KESK’e bağlı Eğitim-Sen’in 2 nolu şubesinin çağrısıyla Çekmeköy Kaymakamlığı önünde bir araya gelenler ÇEDES projesine karşı eylemdeydi.
Eğitim emekçilerinin çağrısıyla mahallelilerin ve velilerin katıldığı eylemde “ÇEDES projesi üzerinden okullarımızda yaşanan dinselleşme kuşatmasına sessiz ve tepkisiz kalmayacağız” başlıklı bir açıklama yapıldı.
Türkiye’de uzun süredir egitim sisteminde ve okullarda siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yoğun bir dinci kusatma yasanmaktadir. Milli Egitim Bakanliginin (MEB) basta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, iktidar güdümündeki dini vakif ve derneklerle yapmış olduğu protokollerin sonuclari ülkenin dört bir yaninda yasanan örneklerle ortaya çıkmakta, çesitli illerde doğrudan laik egitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan ugulamalar hayata geçirilmektedir. Eğitim bütünüyle Diyanet’e terk edilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı Diyanet’in yan kurulusu gibi hareket etmektedir.
Egitim Sen, sürekli olarak eğitimin bütün kademelerinde egitimin niteligini yükseltmek, çocuklarin özgür ve saglikli bireyler olarak yetistirilmesi için somut adimlar atilmasi gerektigini vurgulamakadir. Ancak MEB, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda okullarimizi Diyanet’in, dini dernek ve vakıfların temel faaliyet alanlanı haline getirmistir.
Mecliste 2024 MEB bütçesi görüşmeleri sirasinda Milli Egitim Bakanı Yusuf Tekin’in “tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz” sözleri yıllardır eğitim sisteminde yaşanan “dinselleşme” uygulamalarının bakanlık politikası olduğunun itirafı olmuştur. Söz konusu konuşmanın hemen ardından ülkenin dört bir yanından doğrudan laik egitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan haberlerin peş peşe gündeme gelmiş olması tesadüf değildir.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanligina baglr il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri işbirliğinde yürütülmekte olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES Projesi) kapsamında atılan adımlar laik egitim anlayışına açıktan meydan okuma anlamına gelmektedir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çizgisi doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneğidir.
2022/’23-egitim ögretim yılından itibaren Bakanlık eliyle tanıtımları yapılan bu gerici ÇEDES protokolünün uygulamalan ilk olarak imam hatiplerde uygulamaya geçmiş, 2023/24 egitim ögretim yılı itibariyle tüm ülkede ve tüm okullarda belirgin şekilde ugulanmaya baslanmıştır. Proje kapsamında ‘manevi danışman’ olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kuran kursu hocaları, MEB’e bağlı okul öncesi, ilkokul ve ortaokullarda ögrencilere ‘değerler egitimi’ vermeye baslamıştır. Ayrıca, bu proje bu haliyle egitim emekçilerine saldırı niteliği taşımaktadır.
Eğitim emekçilerini değerden yoksun olarak görmektedir. Yetkililere ve kamuoyuna bir kez daha hatırlatıyoruz ki; egitim emekçileri değerden yoksun olmadığı gibi ögrencilere tüm insanlığın değerlerini aktaracak donanımdadır.
Tüm Türkiye’de yaygınlaştırılmaya çalışılan bu proje kapsamında Çekmeköy İIçe Milli Egitim Müdürlüğü ve Çekmeköy Müftülüğü tarafindan ÇEDES Projesi adı altında “Hep birlikte huzura sabah namazına* adlı etkinliğine davet ettiği 5 okulun ögrencileri ile 14 Ocak Pazar günü Hacı Yusuf Cebir Camii’de namaz kılınmasi sonrası çorba ikramı yapılıyor. En son 25 Şubat Pazar günü yine 5 okuldan çağrılan ögrenciler ile Ensar Camii’nde namaz sonrası çorba dağıtımı yapılıyor.
Çekmeköy İIce Milli Eğitim Müdürlüğü son olarak da ÇEDES kapsamında yeni bir çağrı yaparak “Ortaokul Öğrencileri İçin Bol Ödüllü Kitap Okuma Yarışması” adı altında dini içerikli kitapların okutulması için yönlendirmeler yapmaktadır.
Milli Eğitim Bakanliığı’nın, il ve ilçe Milli Egitim Müdürlüklerinin, mülki amirlerin resmi ya da gayri resmi herhangi bir kurum, kuruluş ve kişilerle imzaladığı, imzalayacağı ÇEDES ve benzeri kapsamında, okullarda yapılacak etkinliklere öğrencilerin katılmasi velilerin yazılı onay ve iznine tabidir. Okullarda pedagojik yeterliliği bulunmayan kişilerin ders saatinde veya teneffüslerde ögrencilere “manevi danışmanlık” yapması kabul edilemez. Müfredatta yazılı eğitim öğretim faaliyetleri dışında ve Milli Eğitim Mevzuatında yer almayan sosyal etkinliklere (sosyal kulüp faaliyetleri, belirli gün ve hafta b. faaliyetler dışındaki etkinliklere) velilerin onay olmadan ögrencilerin katılımının teşvik edilmesinin yasal dayanağı yoktur.
Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına ugun nesiller yetistirme yönündeki ugulamalari tüm topluma yönelik fili bir baski ve dayatma haline gelmistir. Bu konuda mesai saatlerinin okul ders planlarinin Cuma namazı saatlerine göre düzenlenmek istenmesi, öğrencilerin camilere ve mezarlık ziyaretlerine götürülmesi, karma egitim ilkesinin ihlal edilmesi ve benzeri girisimler, kisaca egitim sisteminin dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi kabul edilemez.
Türkiye’de villardir bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayri olmasi gereken egitim alani ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik her türlü ugulamadan derhal vazgecilmelidir. ÇEDES projesi, bu yönüyle hem laiklige hem de laik egitim anlayisina temelden aykiriliklar içeren bir düzenlemedir. Çocuklarımızın siyasi iktidarin kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulasmak için hayata geçirilen ÇEDES ve benzeri projelerin parças haline getirilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacagimiz bilinmelidir. Bu konuda egitim ve bilim emekçileri basta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet edivoruz.
Egitim Sen olarak basta ekmeköy ilce Milli Egitim Müdürlüğünün ÇEDES Projesi kapsaminda okullarimizda uygulamaya çalistigi gerici laiklik karşıtı uygulamalari kabul etmiyoruz. Anayasa, Milli Eğitim Temel Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesine açıkça aykırılık içeren bu uygulamalar suç olduğu gibi toplumun inancını istismar konusu haline getiren, kimi ödüllü yarışmalarla çocukları istismar eden, kindar ve dindar nesil yetistirme amaci güden bu tutuma karsi Egitim Sen ve Eğitim Sen üyeleri sessiz kalmayacaktır. Eğitim Sen 2 Nolu şube olarak bu ugulamalar basladigi günden bu yana yetkilileri sorumluluga çağırıyor, ilgililer hakkında soruşturma açılması talebini iletiyoruz.
Çağrımıza kulak tikayanlara ve islem yapmayanlara bir kez daha sesleniyoruz. Hesap vereceksiniz.
Okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün gücümüzle mücadele edecek, laik eğitim ve laik yaşam mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Sendika.Org