Dünyadaki resmi veriler altın madenlerinin yol açtığı felaketlerin başında siyanür sızıntısının geldiğini gösteriyor. Erzincan İliç’teki maden göçüğünün ardından dünyadaki siyanür sızıntısı facialarını derledik
Erzincan İliç’te bulunan Kanadalı altın firması Anagold’a ait madende siyanürlü cevherin bulunduğu baraj patladı. Göçük altında en az 9 işçinin olduğun bilgisi paylaşıldı. Milyonlarca ton siyanürlü toprak Fırat Nehri’ne doğru aktı.
ERZİNCAN İLİÇ’TE ANAGOLD’UN ALTIN MADENİNDE SİYANÜRLÜ CEVHER PATLADI: İŞÇİLER GÖÇÜK ALTINDA
Erzincan İliç’te arama kurtarma çalışmaları devam ediyor ancak patlamayla birlikte saçılan siyanürün orta ve uzun vadede riskler de oluştu. Siyanürün yer altı sularına veya Fırat Nehri’ne ulaşması bölgesel bir felaketi tetikleyebilir. Dünyada altın madenlerinde meydana gelen siyanür sızıntıları hem bölge halklarına hem de doğaya ciddi zararlar verdi.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası 20-21 Şubat 2009’da Ankara’da Altın Politikaları Sempozyumu düzenledikten sonra çıkardığı kitabında dünya genelinde yaşanan sızıntıları ve örnekleri de derledi.
ABD’deki mevcut 900’den fazla tehlikeli atık depolama tesisinden 800’ü aşkınında zemine atıksu sızıntısı olduğunun belirlenmiştir. ABD Çevre Ajansı (EPA), yaptığı inceleme sonunda Amerika’da bulunan siyanürlü atık barajlarının % 85’inde siyanür sızıntısı olduğunu açıklamıştır. Altın madeni atık barajı sızdırmaları ve kazalarına örnek olarak şunlar verilebilir:
Şili: Şili’de 1965 yılında, deprem sonucu 14 atık barajının 10’u hasar görmüş ve sızıntı sonucu 200 den fazla kişi zehirlenerek ölmüştür. Burada çevrenin diğer etkilenmeleri ayrıca çok yüksek düzeylerdedir.
Güney Afrika: Güney Afrika’da 1994 yılında siyanürlü altın havuzunun taşması sonucu 150 kişi yaşamını yitirmiştir. Afrika’nın Victoria Gölü’nde 1994 yılında yapılan incelemede altın madenlerinden sızan siyanür nedeni ile doğal yaşamın sona erdiği tespit edilmiştir.
Barksoon Nehri ve Issyk Kuş Gölü: 1998 yılında bir altın madenine siyanür taşırken yuvarlanan kamyon nehirde ve gölde yaşamı sona erdirip 2500 kişinin sağlığını etkilemiş, 800 kişinin tedavi görmesine ve 4 kişinin de zehirlenerek ölmesine neden olmuştur.
Papua Yeni Gine, Ok Tedi Altın Madeni: Madenin zehirli atıkları, yoğun yağmurlarla yaşanan toprak kayması yüzünden çevreye yayılmış, 1100 km uzunluğundaki Fly River nehri tamamen kirlenmiştir.
Yeni Zellanda: Tui, Martha Hill, Golden Cross Altın Madenleri; Tui Altın madeni, 1973 yılında 2,5 milyon ton maden atığı bırakılarak terk edildi. Kurşun, civa ve kadmiyum içeren bu atıklar bölgenin tüm yer altı ve yerüstü kaynaklarını kirletmiştir. Martha Hill altın madeninde durum daha vahimdir. Atıkların oranı 30 milyon tondur ve maden yakınındaki Ohi nemuri deresine bırakılmakta, kimyasal kirlilik tüm bölgeye yayılmıştır.
Endonezya, Irian Jaya Madeni: Günde 125 bin ton zehirli atık, yakında bulunan Ajikwa nehrine bırakılmaktadır. Bölgede korkunç bir çevre kirliliği yaşanır. Sular, balıklar, bitkiler, insanlar, toprak zehirlenmiştir.
Kanada: Rabbıt Lake Altın Madeni: Maden yakınlarında bulunan Collins Creek deresi Wallaston Gölüne akmaktadır. Bu dereye 2 milyon litre radyoaktif madde ve radyum, arsenik, nikel gibi ağır metalleri içeren maden atığı karışmaktadır.
ABD, Montana Zortman Landusky Madenleri, Summitvılle, New Mexico, Virginia Altın Madenleri: Zortman Landusky madeninden doğal ortama akan siyanür ve ağır metal sızıntıları, asit kaçakları vahşi hayvan ölümlerine, tüm içme suyu kaynaklarının kirlenmesine, maden çevresinde yoğun toprak zehirlenmesine neden olmuştur. Summitville altın madeninde şirket, atık barajından “sıfır deşarj” olacağını, doğaya hiçbir zehirli atık bırakılmayacağını garanti etmiştir. Fakat madenin işletilmesinden bir ay sonra, atık barajından atığın sızdığı tespit edilmiştir. Bölgedeki Alamosa nehri 27 km buyunca siyanür bileşikleri, asit ve ağır metaller içeren maden atıklarıyla zehirlenmiştir. New Mexico’da 1992 yılında yapılan incelemede 800 den fazla sızıntının olduğu belirlenmiştir. ABD’de 1993 yılında tonlarca atığın İdoha’daki Silver Madeninden sızarak çevre sularına karıştığı tespit edilmiştir. Batı Virginia’da 1972 yılında, şiddetli yağmurlar sonucu atık barajı çökmüş 155 kişi yaşamını yitirmiştir.
Guyana, Omai Altın Madeni: 19 Ağustos 1995 tarihinde maden de bulunan atık barajı, yoğun yağmurlarla Omai nehrinden taşan suları tarafından yıkılmıştır. 4 milyar ton zehirli atık beş gün içinde nehrin yan kolları ile 80 km kadar uzağa taşınmıştır. 18 bin yerli yerlerinden olmuş, milyonlarca canlı zehirlenmiş ve ölmüştür. Birleşmiş Milletler Guyana’yı yardıma muhtaç felaket bölgesi ilan etmiştir. Yine Guyana’da 1995 yılında aynı madende siyanür barajının taşması sonucu sıkıyönetim ilan edilmiştir. Güney Colorina’da 1990 da yağmurlar sonucu, Brever Altın Madeni’nde yaşanan çökme sonucu onbinlerce balık ve canlı ölmüştür.
Romanya, Baia Mare Altın Madeni: 2000 yılı Şubat ayı başında Romanya’nın Baia Mare Bölgesi’nde Aurul Altın Madeni’nden sızan siyanürün 100 bin metreküplük siyanür atıkları, Tizsa Nehri’nden, Tuna Nehri’ne oradan da Karadeniz’e kadar ulaşmıştır. Milyarlarca Balık ve su canlısı yaşamını yitirmiştir. Etkisi uzun süre devam edecek olan bu felaket “Çernobil’den sonra en büyük çevre felaketi” olarak kabul edilmiştir.
Peru’da Haziran 2000, Avustralya’da Haziran 2000, Bolivya’da 1993 yılında maden atığının kayması sonucu binlerce insan hayatını kaybetmiştir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Altın Politikaları Sempozyumu Kitabı, 2009
Sendika.Org