10 Ekim katliamının 100. ayında 10 Ekim Barış Derneği’nin çağrısıyla anma yapıldı
10 Ekim katliamının 100. ayında katliamın yapıldığı yerde anma yapıldı. 10 Ekim Barış Derneği’nin çağrısıyla yapılan anma hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.
Anmada konuşan 10 Ekim Barış Derneği Eşsözcüsü Mehtap Coşgun şunları söyledi:
Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır. Halihazırda ceza dosyası kapsamında 16’sı firari, bir tutuklu 17 sanık yönünde yargılama Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tefrik dosyası ile devam etmektedir. 8 yıldır katıldığımız her duruşmada katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçileri de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki; geçen bu süreçte mahkeme heyetinin değiştiğine katılan ve mağdur olan bizlerin deyim yerinde ise sanık olarak addedildiğine, ‘adalet’ isteyen babaların mahkeme salonlarında çıkarıldığına tanıklık ettik. Mahkeme salonlarına denk gelmediğimiz adalet, kamuoyu vicdanında tecelli etmedi.
Anmada DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da söz aldı. Hatimoğulları şunları söyledi:
Davayı saniyesi saniyesine izleyen, olumlu sonuçları açığa çıkaran avukat ve ailelerin büyük bir payı var. 10 Ekim katliamı gerçekleştirdikten sonra devam eden davayı birkaç yıl takip eden bir yoldaşınızım. Orada verilen emeği, yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımız için nasıl hesap sorulduğuna tanıklık ettik. IŞİD’in nasıl buraya geldiğini, Antep’te nasıl hazırlandığını, MİT’in bu işin önünü nasıl açtığını dosya tutanaklarında görürsünüz. 2015’te değiştirilen siyasi atmosfer için çok kişiyi katlettiler.
Ankara’da barış güvercinlerini, Suruç’ta devrimci kardeşlerimizi katlettiler. Bu katliamlar, şu anda Türkiye’de tesis edilmekte olan faşist rejim için yapıldı. Türkiye’de faşizmin tesisi için nasıl katliamlar yapıldığını görüyoruz. İktidara bir kez daha sesleniyoruz; bizleri katlederek, Türkiye’de faşizmi tesis etmek istiyorsan yanılıyorsun, katliamlara rağmen faşizmine boyun eğmedik, toplum olarak biat etmedik, ayaktayız ve karşıyız. Onlar barış güvercinleriydi, Kürt sorununun barışçıl çözümü, ekmek bulamayan yurttaşlar için, şiddet gören kadınların hakları için, hepimiz için, bütün ezilen ve sömürenler için barış güvercini oldular ve bu meydanda gökyüzüne kanatlandılar. Onların her biri gökyüzünde bir yıldız. Onları unutmayacağız, unutturmayacağız. Sözümüz olsun ki barış, eşitlik ve kardeşlik için mücadeleyi sonuna ve zafere ulaştırana dek mücadele azmini güçlendireceğiz. Özgür, eşit ve demokratik bir ülkeyi tesis edene dek mücadelemiz devam edecek.
Sendika.Org