İSİG Meclisi, Özak Tekstil işçilerinin direnişi sürerken “Tekstil işkolu iş cinayetleri raporu” yayımladı. Rapora göre son on yılda en azn 364 tekstil işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti
İSİG Meclisi, Özak Tekstil işçilerinin direnişi sürerken “Tekstil işkolu iş cinayetleri raporu” yayımladı.
Özak Tekstil’de işçilerin çoğunluğu Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş’ten istifa edip BİRTEK-SEN’e üye olunca işçiler üzerinde sendikal baskı arttı. Fabrikada ikna odaları kurulup işçiler yeniden Öz İplik-İş’e üye olmaya zorlandı. BİRTEK-SEN’den istifa etmemekte ısrar eden bir işçi işten atılınca fabrikada direniş başladı.
İSİG Meclisi rapora tekstil ve konfeksiyonun Türkiye ekonomisinde aldığı yeri belirterek başladı:
Türkiye ekonomisinde üretim, istihdam ve ihracatta yer tutan sektörlerinden bir tanesi tekstil ve konfeksiyondur. Sektör başlıca üç bölümden oluşmaktadır: Tekstil, sektör cirosunun yaklaşık yüzde 50’sini; giyim, sektör cirosunun yaklaşık yüzde 30’unu; deri ve ayakkabı ise, sektör cirosunun yaklaşık yüzde 20’sini temsil etmektedir.
Dünyanın en büyük beşinci tekstil üretici ve ihracatçısı konumundaki Türkiye’nin hazır giyim ihracat pazarının yüzde 70’i Avrupa Birliği ülkelerinden oluşmaktadır. Tekstil ve hammaddeleri sektörü; COVID-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı, tedarik ve değer zincirlerinde yaşanan sorunlar, enerji maliyetlerinde artış ve küresel iktisadi durgunluk nedeniyle olumsuz etkilendiği bir döneme girmiştir. Başta hazır giyim ve konfeksiyon olmak üzere birçok sektör, yüzde 10’ları aşan kayıp yaşamıştır. Tekstil patronlarının 2022 yılında 15 milyar dolarlık ihracat hedefi 2021 yılına göre yüzde 0,6’lık artışla 12,9 milyar dolar civarında kalmıştır. 2023 yılının ilk aylık rakamları incelendiğinde ise 5,9 milyar dolarlık sektör ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yine düşüş göstermiştir. Tekstil ve hammaddeleri sektör ihracatının Türkiye’nin genel ihracatı içerisindeki pay oranı yüzde 4,6’dır ve ihracatta öne çıkanlar dokuma, teknik tekstiller ve ipliktir.
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 86 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 55 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 48 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 38 işçi; Covid-19 nedeniyle 31 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 16 işçi; Silikozis nedeniyle 15 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 15 işçi; Şiddet nedeniyle 14 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 10 işçi; İntihar nedeniyle 9 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 8 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 7 işçi; diğer nedenlerden dolayı 12 işçi hayatını kaybetti.
İSİG Meclisi’nin yüzde 77’sini ulusal basından; yüzde 23’ünü ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiği bilgilere dayanarak hazırladığı rapora göre, 2013 yılında 37 işçi, 2014 yılında 35 işçi, 2015 yılında 12 işçi, 2016 yılında 44 işçi, 2017 yılında 27 işçi, 2018 yılında 28 işçi, 2019 yılında 35 işçi, 2020 yılında 54 işçi, 2021 yılında 33 işçi, 2022 yılında 32 işçi ve 2023 yılının ilk on bir ayında 27 işçi olmak üzere; 2013 yılından bugüne en az 364 tekstil işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Tekstil işkolunda iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şu şekilde:
14 yaş ve altı 5 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 11 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 76 işçi, 30-49 yaş arası 199 işçi, 50-64 yaş arası 53 işçi, 65 yaş ve üstü 3 işçi, yaşı bilinmeyen 37 işçi hayatını kaybetti.
Tekstil işkolunda göçmen işçi ölüm oranı yüzde 13,5 ile tüm işkolları baz alındığında Türkiye ortalamasının 2-3 katıdır. Özellikle sektörde yoğun bir biçimde Suriyeli işçi çalışmaktadır. Bu noktada sendikal hareket göçmen işçilerin taleplerini öne çıkaran bir perspektife sahip olmalıdır.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Sendika.Org