Malatya Çevre Platformu, enkazların hâlâ yerleşim yerlerinin ortasında olduğunu vurguladı, “Depremde ölmedik, asbestten ölmek istemiyoruz” dedi
Malatya Çevre Platformu “Depremde ölmedik, asbestten ölmek istemiyoruz” diyerek bir açıklama yaptı. Platform enkazların hâlâ yerleşim yerlerinin ortasında olduğunu ve suya karışan her zehirli atığın, lif kanseri, akciğer hastalıklarına yol açtığını vurguladı. Platformun açıklaması şu şekilde:
Malatya’da Sağlık Müdürlüğü Binası ağır hasarlı olduğu için, Sağlık Müdürlüğü, Mart 2023 tarihi itibariyle SGK İl Müdürlüğünün binasının 2. katında çalışmakta. Merkez Battalgazi ve Yeşilyurt İlçe Sağlık Müdürlükleri, az hasarlı olan, kendi binalarında sürdürmeye çalışıyorlar. Malatya’nın en ağır hasar gören Doğanşehir İlçesinde ise Sağlık Müdürlüğü eski binasında çalışmaya başlamış. Hastanelerin tamamı için, en son yapılan tespitler ışığında, hafif hasar veya hasarsızlık raporları verilmiş. Doğanşehir İlçesindeki kusurlu inşaat nedeniyle tam randıman vermeyen sismik izolatörün onarımı için başlatılan kazı çalışması devam ediyormuş.
Belirsizlikler, nüfus hareketliliğinde de karşımıza çıkıyor. Depremde yaşanan hasarın derecesine göre gerek il içi, gerek il dışı göçün kalıcılaştığını da gözlemleyebiliyoruz. Malatya Halk Sağlığı Başkanlığında yapılan görüşmeden elde edilen bilgilere göre resmi olarak Malatya İlinin nüfusunun 798 bin olduğu 140 bin kadarının il dışına çıkmış olabileceği ve ilk günlerde şehir dışına çıkanların önemli bölümünün kalıcı olarak geri döndüğü ve köylerde barındığı belirtiliyor. Malatya TMMOB görüşmesinde Malatya nüfusunun yaklaşık olarak 300 bininin ilk günlerde şehirden göç ettiği, bunun 150 bininin geri dönmeyeceğinin tahmin edildiği, geçim araçlarını, çalıştığı iş yerini veya iş çevresini kaybedenlerin çoğunun geri döndüğü paylaşıldı. Göçler hakkında genel bir bilgiye sahip değiliz.
Dönemin İç işleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 22 Nisan 2023 tarihinde yaptığı bir basın açıklamasının basında yer alan ölü ve yaralı sayıları paylaşılmaktadır. Aynı açıklamada ölenlerden 7302 kişinin Suriyeli olduğu kayıp kişi sayısının 297 kişi olduğu belirtilmektedir. Oysa en çok konuşulan ve bir türlü netliği erişmeyen, savcılık kaydı olmayan defin işlemlerinin sayısıdır. Depremin ilk günlerinde bu sayının oldukça yüksek olduğu dile getiriliyor. Bir çok kamu kurumu yöneticisi bu bilgileri paylaşıyor. Malatya’da resmi olarak depremden ölen insan sayısı 1386 olarak paylaşılıyor.
Malatya TMMOB. İnşaat Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Harita Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası başkanlığıyla bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşme sonucunda şunlar söylendi:
Binaların deprem sonrası hasar tespitleri uzman kişilerce yapılmamıştır. Moloz döküm alanı olarak kullanılmakta olan şehir mezarlığı bölgesinin gerek yerleşim yerlerine toz taşınımı yönünden, rüzgar koşulları ve gerekirse yeraltı sularına ve çevredeki tarım alanlarına, etkileri meslek örgütlerine danışılmadan, oldu bittiye getirilmiş ve çok büyük bir alanda bu moloz yıkılmaya devam etmektedir.
Çalışanlar, operatör ve şoförler bu işte çalışan sağlık yönünden gerekli donanıma sahip olmadıkları görülmüştür. Demografik yapının değişebileceği düşünülüyor. Deprem üzerinden uzun bir süre geçmesine karşın depremzede vatandaşlar için barınma, halen en öncelikli sorun. Halen çadırlarda kalanların sayısı hiçte az değil.Çadır ve konteynerden oluşan geçici yerleşim alanları çeşitli fiziksel güçlükleri barındırmaktadır. TTB’nin 2.ay ve 3.ay raporundaki çoğu eleştiriler devam ediyor, toprak, asbest şehri tamamen kaplamış durumda. Bağ, bahçe, sulak alanlara moloz taşınması, üstü açık kamyonlarla taşınmakta.
Mamerek Beydağı, Doğanşehir, Ören bölgesi enkazlar hâlâ yerleşim yerlerinin ortasında durmakta. Suya karışan her zehirli atık, lif kanseri, akciğer hastalıklarına yol açmakta. Şu anda yaşlılar,çocuklar,gebe kadınlar,kronik hastalar büyük bir risk altındalar. Hastaların sayısı hergün artmaya devam edecektir. Bizler, doğasına, Suyuna, Toprağına, yerleşim yerlerine sahip çıkan, sorumluluk taşıyan yurttaşlar olarak: TTB VE TMMOB’nin bu uyarı ve önerilerine İlimizin bütün yetkililerini ve yöneticilerini göreve davet ediyor, soruna sahip çıkmalarını istiyoruz.
Depremin öldürmediği bizleri, asbestle öldürmeyin.
Sendika.Org