KESK ve bağlı sendikalar bütçe görüşmeleri öncesinde İstanbul Kartal Meydanı’nda ve Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda miting yaptı. “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” denilerek çağrısı yapılan mitinglere KESK ve bağlı sendikaların yanı sıra yakın zamanda mahkeme kararıyla yönetimi görevden alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB), demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler de katıldı
KESK ve bağlı sendikalar bütçe görüşmeleri öncesinde İstanbul Kartal Meydanı’nda ve Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda miting yaptı. “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” denilerek çağrısı yapılan mitinglere KESK ve bağlı sendikaların yanı sıra yakın zamanda mahkeme kararıyla yönetimi görevden alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB), demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler de katıldı.
İstanbul’daki mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Orta Vadeli Program’la ortaya konan ekonomi politikasının halkı yoksulluğa daha da ittiğini ifade ederken izlenen politikalarla işsizliğin de kronik bir hal aldığını vurguladı. Ücretlerin asgari ücrete yakınsadığını ifade eden Bozgeyik, vergi sistemindeki adaletsizliğin muhafaza edildiği, kamu harcamalarının kısıldığı, sosyal güvenlik kapsamlarının daraltıldığı ve halkın temel ihtiyaçlarının gözetilmediği bir bütçenin Meclis’te tartışılacağını söyledi.
Halka ağır faturalar kesilmeye devam edeceğini söyleyen Bozgeyik, KESK olarak şu talepler doğrultusunda mücadele edeceklerini belirtti:
Bozgeyik’in ardından yakın zamanda mahkeme tarafından görevden alınan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı söz aldı. Konuşması sırasında sloganlar ve alkışlarla da destek alan Korur, özgürlük, adalet ve demokrasi olmadan toplumun sağlıklı olmasının olanaklı olmadığını vurguladı. Korur şunları söyledi:
Amaç dışı faaliyet nedeniyle bizi görevden aldıklarını zannediyorlar. Oysa bizim tarihimiz, onların bize tanımladığı amacın çok çok ötesindedir. Biz, tarih boyunca onlara göre amaç dışı faaliyetlerle yoğurulmuş bir meslek örgütüyüz. Çünkü ‘Özgürlükten tasarruf edilmez’ diyen abilerimiz, ablalarımız var bizim. Birlikte mücadele ettiğimiz, ‘Sağlıktan tasarruf edilmez’ diyenlerimizle beraber bu yollarda yürüdük. Özgürlük, adalet, demokrasi olmadığında toplumun sağlıklı olabilme olanağının olmadığını biliyoruz. O nedenle biz, bize tanımlanan o amaçların ötesinde halk sağlığını koruma görevimizin bilinciyle özgürlükler için de mücadele ediyoruz. Demokrasi için de mücadele ediyoruz. Adalet için de ve en başta barış için de mücadele ediyoruz. Barış olmadan insanların hayatta kalabilmesi, insanların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi olanağı yok. İşte gözümüzün önünde Gazze’de olup bitenleri hep birlikte görüyoruz. Bunları izlemek değil, bunlar için mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur.
Sendika.Org, ANKA, Evrensel