Ankara’da Kadınlar Burada, 25 Aralık günü yeni asgari ücret henüz açıklanmamışken Mor Patika Derneği’nde Sendika.Org yazarı Özge Yurttaş ile “Asgari ücret ve kadın yoksulluğu” ile ilgili söyleşide bir araya geldi. Asgari ücretin feminist bir mesele olduğunu, üretim-yeniden üretimde kadın emeğinin ve kadın yoksulluğunun tartışıldığı etkinlikte çözümün mücadelenin öznelerinin yan yana gelişi ile olacağı belirtildi
Ankara’da Kadınlar Burada kampanya grubu 25 Aralık Pazartesi günü “Asgari ücret ve kadın yoksulluğuna kadınlar ne diyor” başlıklı bir söyleşi yaptı. Mor Patika Derneği’nde yapılan söyleşide Sendika.Org yazarı Özge Yurttaş konuştu. Etkinliklik Nihal Salbataş’ın sunumuyla başladı.
Kadın yoksulluğunun ev içi bakım emeği tarafına da değinilerek yapılan sunumda yoksulluğun bakım emeği yükü perspektifinden de tartışılması gerekildiğine değinen Salbataş, sözü Özge Yurttaş’a bıraktı.
Sunum öncesinde atölyeye katılan kadınların yaşamlarını nasıl geçirdikleri, asgari ücrete bakıldığında nasıl ücretler aldıkları hakkında sohbet ederken Yurttaş sunumuna tarihsel bir hatırlatma yaparak girdi.
Yurttaş; yaklaşık 10 yıl kadar öncesinde aslında iktidar tarafından esnek çalışma adı altında güvencesiz çalışmaya dair en kapsamlı ve yerleşik düzenleme yapılıyorken bunun kadın istihdamı paketi adı altında sunulduğunu hatırlattı. “Kadınlar ev içi emekleri sebebiyle çalışma hayatına katılamıyorlar” diyen Yurtaş, kadınların ev işleri/evde çalışabilecekleri bir paket sunulduğunu ifade etti. Yurttaş burada doğum yapan kadınlara kamusal alanda özel koşulların sunulduğunu belirtti. Yurttaş sözlerine şu şekilde devam etti:
Güvencesiz çalışma sınıfın en zayıf halkası üzerinden çalışma hayatına sokulup sınıfın geneline mal edilir. Mesela kayıtdışı göçmen işçiler, kadınlar üzerinden vs. zaman içerisinde ise sınıfın genel çalışma koşulu haline getirilir ve yerleşikleşir.
Kadınlarla asgari ücretin ilişkisi açısından asgari ücret komisyonunda bulunan dört işçinin ikisinin kadın olmasının nasıl bir fark yarattığı soruldu. Buna yönelik bunun “göstermelik” bir hareket olduğu düşüncesi belirtildi. Söz alan bir kişi ise bunu bu kadar kötü bir hareket olarak görmediğini, işçi kadının ‘figür’ olarak bile yer alsa bunun iyi bir şey olduğunu söyledi ve bir kadının en nihayetinde kendi içinden geçen bir cümleyi de belirtebileceğini, bu bir cümlenin bile önemli olduğunu düşündüğünü ekledi.
Yurttaş ise temsile dair kadınların temsiliyetinin çok gündem olduğunu ama bunun tek başına hiçbir yerde yeterli olmadığını belirtti. Önemli olanın sırf kişilerin, başkanların kadın olmasının değil aslında bulunduğu yerin politikasının kadınlara dair kurumsal söz ve karar mekanizmalarında olduğu düzenekler, kurumsal bir kadın politikasının olması olduğunu söyledi.
Kriz zamanlarında öncelikli olarak kadınların işten çıkardılığını belirten Yurttaş bunun nedeninin “erkek adam”ın ev geçindirdiği kadınların ise çalışarak ancak ev ekonomisine “destek” olduğu gözü ile bakılması olduğunu söyledi.
Çalışan kadınların yüzde 60ından fazlasının ya asgari ücret, ya altı ya da çok az üstünde ücret aldığını belirten Yurttaş bu yüzden asgari ücret sorunun aslında bir kadın sorunu olduğunu söyledi. Yurttaş sözlerine şu şekilde devam etti:
Kadınlar çalışma hayatlarında daha ağır sömürü koşulları ile karşı karşıya ve asgari ücret alan kadın sayısı erkek işçilerden çok daha fazla. Bu her şeyden önce asgari ücreti kadın mücadelesinin konusu haline getiriyor.
Asgari ücretin arttırılmasının kadınlar ile erkeklerin aldığı ücret farkının kapanmasına sebep olabileceğini söyleyen Yurttaş bu yüzden asgari ücret belirleme sürecine kadınların katılmasının önemli olduğunu söyledi. Yurttaş, asgari ücrete ek olarak kayıtdışı çalışanları da ağırlıklı olarak kadınların oluşturduğunu söyledi.
Söyleşide; sendikal alan başta olmak üzere emek ve meslek örgütlerinde kadınların kendi öz örgütleri aracılığıyla var olmasının ve emek alanında ücretli kadın emeğine dair kadınların taleplerinin daha görünür hale getirilmesinin, emek meslek örgütlerinin bu taleplere daha kurumsal olarak sahip çıkmasının sağlanmasının önemli olduğu belirtildi.
Kadınlar Burada çıkış eylemini 2 Kasım’da yapmıştı:
“Kadınlar Burada ilk eylemlerini Ankara Kızılay’da düzenlemişti.
📍Ankara
Korkunun karanlığını yırtacağız; mücadeleyi birlikte büyüteceğiz!
Bir kurtarıcı beklemiyoruz. Kurtuluş bizim elimizde; kurtuluş feminizmde! 💜 pic.twitter.com/85dRz4XMfB
— kadınlar burada (@kadinlar_burada) November 2, 2023
Kadınlar Burada’nın 2023 videosu:
2023 yılında ‘Birbirimizi yalnız, çaresiz, örgütsüz bırakmıyoruz.’ diyerek yola çıktık. ‘Bir kurtarıcı beklemiyoruz. Kurtuluş bizim elimizde; kurtuluş feminizmde!’ dedik. 2024 yılında dayanışmamız da mücadelemiz de sürecek.✌️♀️🏳️🌈 pic.twitter.com/pc4lCRs8Qi
— kadınlar burada (@kadinlar_burada) December 29, 2023
Sendika.Org