Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki ikinci ‘hak ihlali’ kararı verilmesi sonrası eylem yapan hukuk örgütleri Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi
Ankara Adliyesi’nde avukatlar hukuk örgütlerinin çağrısıyla Can Atalay hakkında verilen ikinci “hak ihlali” kararına yönelik eylem yaptı. Toplumsal Hukuk, Adalet için Hukukçular, Çhd Ankara Şube, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması Öhd Ankara Şube’nin çağrısıyla Adliye önünde açıklama yapan avukatlar Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi’nin 21 Aralık 2023 tarihinde TİP Hatay milletvekili Avukat Ş. Can Atalay’ın başvurusu hakkında “seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine oyçokluğu ile “Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının” ihlal edildiğine ise oybirliğiyle ve ayrıca tahliyesine hükmettiğini hatırlatan avukatlar
mahkemenin bu kararında, yoruma mahal vermeksizin, ilk derece mahkemesinin Can Atalay’ın tahliyesini sağlamasını ve Anayasa’nın 83. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığının gereği olarak, haksız yargılamanın durdurulmasını hükme bağladığını vurguladı.
Anayasa’nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesinin kararlarının kesin olduğunun altını çizen avukatlar; verilen kararların yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığını hatırlattı. Bu hükmün bir istisnasının bulunmadığını belirten avukatlar Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyulmamasının hukuken mümkün olmadığını söyledi. Avukatların açıklaması şu şekilde devam etti:
Anayasa Mahkemesi’nin 21.12.2023 tarihinde vermiş olduğu karar neticesinde ilk derece mahkemesinin, Hatay milletvekili meslektaşımız Can Atalay’ı derhal tahliye etmesi zorunluluktur. Hakimlerden cesaret beklemiyoruz. Anayasa’ya uymalarını bekliyoruz. Anayasa’ya uymayan bir yargının olduğu düzene, yargı düzeni denmeyeceğini de çok iyi biliyoruz. Hukukun yok sayıldığı, yargının, devletin 3 temel erkinden biri olmaktan çıkartıldığı bu düzeni meşru görmemiz söz konusu değildir. Kararı uygulamakla yükümlü olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise 4 gündür dosyayı incelememiş ve hala bir karar vermemiştir. Gelinen noktada hukuki bir tartışmanın kalmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Üzerinde cübbe bulunan ve hakim koltuğunda oturan kişilerin Anayasa Mahkemesi kararını keyfi şekilde bekleterek uygulamaması kabul edilemez bir sorumsuzluktur. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ni bir kez daha uyarma gereği duyuyoruz. Mahkemeler birer kamu kurumu olup işlerini ciddiyetle yapmakla yükümlüdürler. Sorumsuz ve keyfi davranışlarla Can Atalay hakkındaki tahliye kararı vermekten kaçınma haline derhal son verilmelidir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan kişiler, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunu da işlemektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu ve farklı yönde verilecek her türlü kararın suç teşkil edeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Hatay halkının iradesi bir dakika daha gasp edilmemeli ve meslektaşımız Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır.
Sendika.Org