Üniversite öğrencileri YÖK’ün kuruluşunun yıldönümünde YÖK’ün kuruluşunu protesto etmek ve son günlerde ihmaller sebebiyle hayatını kaybeden arkadaşları için Beyazıt Meydanı’nda toplandı
Üniversite öğrencileri YÖK’ün kuruluşunun yıldönümünde Beyazıt’ta eylemdeydi. “Yurtlarda KYK’ye, Üniversitelerde YÖK’e rağmen yaşayacağız” diyerek toplanan öğrenciler Beyazıt meydanında açıklama yaptı.
Hem YÖK’ün kuruluşunu protesto etmek hem de son günlerde ihmaller sebebiyle hayatını kaybeden arkadaşları için toplanan üniversiteliler YÖK’ün; toplumun en dinamik kesimi olan öğrenci-gençliğin özerk-demokratik üniversite mücadelesini bastırmak, üniversiteleri siyasal iktidarın neoliberal politikaları aracılığıyla birer ticarethaneye dönüştürmek, kampüslerde doğup sokaklara taşan üniversite mücadelesini baltalamak için kurulduğunu vurguladı.
Üniversiteliler YÖK’ün son 42 yılda üniversitelerde yarattığı tahribatı şu sözlerle anlattı:
YÖK’ün geride bıraktığı 42 yıllık tarihi, üniversitelerdeki bilimsel ve özgür düşünceyi kırıma uğratma, hak ve özgürlükler için mücadele eden öğrencileri bastırma tarihidir. Bu tarih içerisinde “kayyum” rektörler ve üniversite idaresi normalleştirildi. “Bu Suça Ortak Olmayacağız” diyen akademisyenlerimiz odalarına alınmadı. “Harçlara hayır” diyerek parasız, eşit eğitim talebinde bulunan öğrenciler tutuklandı. Öğrenciler ÖGB’lerle polislerle devlet şiddetinin en sert hallerine tanık oldu. Şiddet ve baskı mekanizmalarıyla kampüsler kadınlar ve LGBTİQ+’lar için güvenliksiz yerler haline getirildi. Eğitim kariyer odaklı bir forma büründü. Bu kariyer toplulukları devlet eliyle de desteklenmekte. Teknofestlerle toplum için bilim üretimi yerine sermayenin ve rant, talan politikalarının yararına bilim üretimi yaygınlaştı.
Okullar açılmadan yemekhanelere yapılan zamlarla parasız bir hak olarak tanınması gereken beslenmenin, öğrencilere niteliksiz, yetersiz ve pahalı olarak sunulmaya devam edildiğini söyleyen üniversiteliler sıra arkadaşlarının her geçen gün daha fazla umutsuzluğa ve karamsarlığa kapıldıklarını, geleceksizliğe sürüklendiklerini ifade etti.
Enes Kara, Sibel Ünlü, Hakan Taşdemir ve daha niceleri… Onlar iktidarın yarattığı acımasız yoksulluk ve baskı düzeninin canlarını aldığı sıra arkadaşlarımızdı. İntihar etmediler, geleceksizliğe sürüklenip katledildiler.
Üniversitelilerin barınma sorununun yakıcı bir biçimde devam ettiğini vurgulayan üniversiteliler Aydın’da öğrencilerin bozuk olduğu ihbarını vermesine karşılık tamir edilmeyen asansör yüzünden hayatını kaybeden sıra arkadaşları Zeren Ertaş’ı hatırlattı.
Aynı hafta içerisinde ekonomik sorunlar, çevre baskısı ve iktidarın yarattığı daha nice sorun yüzünden 6 üniversite öğrencisi intihar etti. Olayın ardından hayatını kaybeden sıra arkadaşlarını anmak, üniversitelileri geleceksizliğe sürükleyenlerden, katil KYK’dan hesap sormak için pek çok KYK yurdunda ve üniversitede öğrenciler eylemler yaptılar, birbirinden güç aldılar. Başta YÖK olmak üzere üniversite mücadelesini bastırmaya çalışanlara inat üniversitelilerin nitelikli barınma mücadelesi büyümeye devam ediyor, mücadele sürüyor. Üniversiteliler, umutsuzluğu ve baskıları birbirinden güç alarak, dayanışarak aşıyor.
Sendika.Org