Savcılık, failin “çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs” suçunu oluşturduğunu, bu nedenle hükmen tutuklanmasını talep etmişti. Hakim tutuklama talebini reddetti
Urfa Viranşehir’de çocuğa yönelik sistematik cinsel istismarda bulunan M.S. hakkında açılan davanın duruşması ertelenirken failin tutuklanma talebi reddedildi.
Urfa Viranşehir ilçesinde çocuğa yönelik sistematik cinsel istismarda bulunan M.S. hakkında açılan davanın karar duruşması Viranşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada çocuk ve avukatları İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Zeynep Dilek Polat ve Ali Osman Ulutaş ile fail M.S. ve avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada bir önceki duruşmada verilen mütalaa okundu. Mütalaanın ardından söz alan Eren, mütalaaya kısmen katıldıklarını ifade ederek failin cezalandırılması istemini yineledi.
Ardından söz alan fail avukatları, çocuğu hedef alarak fail hakkında beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, fail M.S.’nin ek savunmasının alınmasına karar vererek duruşmayı 13 Kasım’a ertelerken tutuklama istemini ise reddetti.
Geçtiğimiz hafta Sosyalist Kadın Hareketi (SKH), “İstismara sessiz kalmıyoruz. İstismar faili de, koruyanlar da, aklamaya çalışanlar da hesap verecek!” diyerek Süreyya Operası önünde dava ile ilgili davaya destek çağrısı eylemi yapmış ve İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları da bu çağrıya destek olarak eyleme katılmıştı.
Viranşehir’de M.S. (17), üvey kardeşi 10 yaşındaki S.S.’yi 1 yıl boyunca cinsel istismara maruz bıraktığı gerekçesiyle 21 Mayıs 2021’de gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilerek, serbest bırakıldı. M.S. hakkında, “zincirleme şekilde cinsel taciz” suçundan açılan soruşturmada ise, “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verildi.
Dosya avukatı İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, karara itirazda bulundu. Yargıtay itirazı yerinde bularak davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğine karar verdi. Kararın ardından M.S. hakkında hazırlanan iddianameyi Viranşehir Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti.
“Zincirleme şekilde üvey kardeş tarafından çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs” suçlamasıyla açılan iddianamede, raporlarda her ne kadar cinsel istismarın tıbbi delillerinin bulunamadığı belirtilse de, mağdur ile “suça sürüklenen çocuk” arasında husumet olmaması nedeniyle mağdurun gerçeğe aykırı beyanda bulunmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığına da yer verildi. İddianamede deliller ve tüm evrak kapsama alındığında SSÇ üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli şüphenin oluştuğuna karar verilerek cezalandırılması istenildi.
Sendika.Org