İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) yemekhanesinin özelleştirilmesine karşı sendikalar ortak bir açıklama yaptı.
Tez Koop İş Sendikası, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Üniversite İdari Personel Sendikası, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş); “Yemekhanemizin özelleştirilmesini istemiyoruz! İhale sürecinin derhal durdurulmasını talep ediyoruz!” başlığıyla bir açıklama yaptı.
İTÜ bünyesinde faaliyet yürüten işçi sendikaları, meslek örgütleri ve İTÜ öğrencileri, yemekhane işletmesinin özelleştirilmek istenmesine karşı eylem yaptı. Eylemde “İTÜ yemekhanesi bizimdir, satılamaz” yazılı pankart taşındı. Açıklamada şunlar söylendi:
İTÜ yönetimi; kendi kaynakları ve personeli eliyle, öğrencilerine ve çalışanlarına hizmet veren yemekhanemizin özelleştirilmesi için ihale sürecini başlatmış olup İTÜ çalışanlarını temsil eden sendikaların ve İTÜ öğrencilerinin kamuoyu ile paylaşmış olduğu uyarılarına ve görüşme taleplerine duyarsız kalarak ihale sürecini işletmeye devam etmektedir.
İTÜ yönetimi; İstanbul’daki üniversitelerin tamamında hizmet alımı yapıldığını, özelleştirme ile herşeyin çok güzel olacağını ve mevcut durumdan daha iyi bir yemek hizmetine kavuşacağımızı iddia etmektedir. Oysa ki; örnek gösterilen üniversitelerde, çalışanların ve öğrencilerin yemek hizmetlerinden kesinlikle memnun olmadığını, çoğu yerde yemekhaneye gitmekten büyük oranda vazgeçildiğini, ücretlerin arttığını, denetimlerin yapılmadığını, hijyen ve temizlik kurallarına uyulmadığını, çalışanların ve öğrencilerin sağlığının risk altında olduğunu, onlarca zehirlenme vakası yaşandığını tüm kamuoyu bilmektedir.
Yemekhane özelleştirilmesinin bir diğer olası sonucu da yemekhane çalışanlarının yaşayacağı mağduriyet olacaktır. Açılan ihale şartnamesinde belirtildiği üzere, özelleştirmenin gerçekleşmesi durumunda ihaleyi alacak olan firma kendi personeli ile çalışacak olup, mevcut yemekhane çalışanlarımız, artık yemekhanede çalışamayacak ve geleceği belirsiz hale getirilecektir.
Bilindiği üzere; üniversite yemekhaneleri Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının, öğrencilere yönelik yürütmüş olduğu faaliyetlerden elde ettiği gelirlerden, öğrenci harçlarından ve katma bütçeden aktarılan memur yemeğine katkıdan oluşan bütçe ile finanse edilmektedir. Öğrencisinin ve çalışanlarının beslenme ihtiyacını finanse etmek için elde ettiği gelirleri farklı alanlarda kullanmayı tercih eden Üniversite yönetimi, mensuplarının beslenme ihtiyacını bir kar kapısı olarak değerlendirmekte, bu hizmeti zarar olarak görmektedir.
Üniversite yönetimi özelleştirme sonrasında yemek hizmetine ilişkin ücret artışı olmayacağını söylemektedir. Ancak tüm dünyada gıda fiyatlarında yaşanan artışlar bilinmekte olup varoluş sebebi kar elde etmek olan bir firma bu fiyat artışlarını maliyete yansıtmak isteyecek, yansıtamadığı yerde ürün kalitesini düşürecek, eksik malzeme ile üretime devam etmek isteyecektir. Sarf malzemesi, yakıt giderleri, temizlik ve hijyen harcamaları sabit kalmayacak ya da düşmeyecektir. Durum bu kadar açık ve net bir şekilde ortadayken yemek fiyatlarında artış olmayacağına inanmak imkânsızdır.Öte yandan, tüm dünyada Covid 19 Eris varyantı hızla yayılırken, özellikle gıda üretim tesislerinin kullanması gereken hijyen ve temizlik malzemelerinde sürekli fiyat artışı yaşanmaktadır. Varlık amacı kar elde etmek olan firmanın ise eksik personel ile hizmet sunması, yetersiz ve kalitesiz temizlik malzemesi kullanımı ile tüm İTÜ mensuplarını büyük bir sağlık probleminin içine iteceği aşikârdır. Ayrıca her yıl yüksek oranlarda gerçekleşen yakıt artışlarının diğer harcamalarda olduğu gibi maliyete dâhil edilmeyeceğini düşünmek, ancak hayal kurmak olacaktır.
Bizler İTÜ’de görev yapan, işçi, akademik, idari personel temsilcisi sendikalar ve öğrenciler olarak, özelleştirme yapılması durumunda yaşanacak olumsuzlukların farkındayız; ülkemizde yaşanmakta olan ağır ekonomik koşullar altında, yeni bir pandemi riskinin kapıda olduğu bugünlerde yemekhanemizin özelleştirilmesi İTÜ mensuplarına yarar değil zarar getirecektir. İTÜ’nün gerçek sahipleri öğrencileri ve emekçileri olarak, taleplerimize duyarsız anti-demokratik, dayatmacı bir yönetim anayışının terkedilerek, yemekhanemizin satılması kararından vazgeçilmesini, ihale sürecinin derhal durdurulmasını, kamusal ve Anayasal bir sosyal hak olan işyerinde sağlıklı ve nitelikli yemek hakkımızın bugüne kadar olduğu gibi İTÜ tarafından kendi personelimiz eliyle güvenli bir şekilde sağlanmasını talep ediyoruz.
Sendika.Org