İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 602. F oturmasında hastanede 40 kiloya kadar düşen ağır hasta mahpus İsmail Tandoğan’ın sağlık durumunu paylaştı
İnsan Hakları Derneği (İHD) 602. F Oturmasında ağır hasta mahpus İsmail Tanboğa’nın sağlık durumunu paylaştı.
İHD, hasta ve ağır hasta mahpusların sağlık ve tedavi haklarına yönelik ihlaller sonucu 2 kişi hayatını kaybettiğini belirtti. Van T Tipi Hapishanesinde tutulan kanser hastası Erhan Baştin 19 Ağustos günü ve hakkında açılan davada verilen 1 yıl 7 aylık cezanın onanması ile 1 Ocak 2022 tarihinde tutuklanan ve 5 Ağustos’ta geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırılarak, kelepçeli bir şekilde 10 gün boyunca hastanede tedavi edildikten sonra durumunun ağırlaşması ve entübe edilmesi nedeniyle infazı 14 Ağustos’ta 3 ay ertelenen Yılmaz Özalp 1 Ekim günü hayatını kaybetti.
602. F Oturmasına ağır hasta mahpus İsmail Tanboğa’nın durumu paylaşıldı. 23 yaşındaki İsmail Tanboğa’ya, tutuklandıktan bir müddet sonra önce mide kanseri teşhisi konulduğu, sonrasında yapılan tetkikler ve kolonoskopide ise midede ileri derecede ülser ve gastrit olduğu belirtilerek sorunun bağırsaklarda da olabileceği söylendiği aktarıldı. Hastalığı tam teşhis edilemeyen ancak yoğun kansızlık, ağız içi yaraları, boğaz ağrısı ve sırt ağrısı olan, böbrek rahatsızlığı yaşayan, dişleri dökülen, yoğun kusma şikayetleri bulunan ve son olarak zatürre olan ve akciğerleri su toplayan Tanboğa, yemek yiyemediği için son 3 yıldır mama ile beslendi. Bu nedenle gittikçe zayıflayan Tanboğa’nın vücut ağırlığı son olarak 40 kiloya kadar düştü. Tanboğa ancak arkadaşlarının yardımı ile ayağa kalkabilecek ve günlük ihtiyaçlarını giderebilecek duruma geldi.
İnsan Hakları Derneği’nin açıklaması şu şekilde:
Deprem nedeniyle Diyarbakır T Tipi Hapishanesi’ne sevki sonrası Tanboğa’nın durumu ile ilgilenen İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube avukatlarından Ali İhsan Demirtaş’ın dün Tanboğa’yı ziyaret ederek edindiği son durumuna dair bilgilere göre; Tanboğa rahatsızlıkları giderek arttığı ve durumu tıbbi müdahale gerektirdiği için sık sık hastaneye götürülüp getirilmektedir. Bu süreçte Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi ve ardından Üniversite Hastanesi’nde tetkikleri yapılmış ancak hastalığı halen tam teşhis edilememiş, doktorları önemli bir kan hastalığı olabileceğini belirtmiştir. Son olarak yakalandığı zatürre nedeniyle akciğerleri su toplamış, yemek yiyememesi nedeniyle aşırı zayıflamış, vücut ağırlığı 40 kiloya kadar düşmüştür. Hastalıkları nedeniyle özel hijyen ve bakıma ihtiyacı olan ve ancak arkadaşlarının desteği ile ihtiyaçlarını giderebilen Tanboğa, kalabalık ve iki katlı bir koğuşta tutulduğunu ve merdivenden inip çıkmakta zorluk yaşadığını, büyük koğuşlarda ayrıca ısınma sorunu olduğunu, bu nedenle zatürre olduğunu belirterek tek başına ya da daha az kişi ile ve koşulları daha uygun bir koğuşa geçmek istediğini belirtmiştir.
10 Temmuz 2021 günü yaptığımız 485. F Oturması açıklamasında “Yeterli maddi imkanları olmadığından düzenli ziyaret edemediklerini ve oğlunu 2 yıl sonra görebildiğini belirten babası, “…Oğlumun bu şekilde günden güne eriyerek ölmesini istemiyorum” demekteyken, hastanede oğlunu ziyaret eden annesi yakın zamanda yaptığı açıklamada; “Bir deri bir kemik kalmış. Bu ay içerisinde üç hafta boyunca hastaneye yatırdılar. Tedavisinde herhangi bir ilerleme yok. Oğlum mama ile besleniyor. 3, 4 yıldır beslenme ihtiyacını bu şekilde karşılıyor. Oğlumun durumu gün geçtikçe ağırlaşıyor ve kötüleşiyor. Bırakılmasını istiyorum. (…) Adalet bu mu? Oğlumu bıraksınlar ben bakarım, tedavi ederim” demiştir.
İHD, 23 yaşındaki Tanboğa’nın hayatta kalabilmesi için gereken özel bakım ve tıbbi desteğe erişebilmesi için infazının ertelenmesi ve serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
Sendika.Org