Dava avukatlarından Şenal Sarıhan, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımı olmayacağını ifade ederken “İnsanlığa karşı suç meselesini bir kenara bırakırsak; üç sanık da kaçak sayıldı. Kaçak sayılma zamanaşımını durdurur” dedi. Sivas Katliamı davasının firari üç sanık için karar duruşmasında zamanaşımı kararı verildi
2 Temmuz 1993’te 33 aydının Sivas’ta Madımak Oteli’nde katledilmesine ilişkin davanın karar duruşması Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin, milletvekilinin ve gazetecinin takip ettiği duruşmada üç firari sanık için karar verilecek.
Katliamın üzerinden 30 yıl geçmesinden dolayı zamanaşımı kararının beklendiği davada söz alan avukatlardan Şenal Sarıhan, “İnsanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu söylüyoruz. Bu suçlarda zaman aşımı olamaz” dedi. Sarıhan önceki mahkeme heyetinden üç firari sanığın kaçak sayılması talebinde bulunduklarını ve kabul edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
İnsanlığa karşı suç meselesini bir kenara bırakırsak; üç sanık da kaçak sayıldı. Kaçak sayılma zamanaşımını durdurur.
Ben idam cezasına karşıyım ama o dönem idam cezasını gerektirecek kadar delil bolluğunun olduğu bir dava bu. İdam cezası alan 38 sanığın, 15’inin yurtdışına kaçırıldığını biliyoruz 1994’te. Yurtdışına kaçmak öyle kolay değil. Örgütlü bir şekilde kaçırıldılar.
Katledilen Gülsüm Karababa’nın abisi Hüseyin Karababa Temel Karamollaoğlu’nun sorgulanmasını, dönemin valisinin ve emniyet müdürünün dinlenmesini talep etti. Karababa, “Temel Karamollaoğlu, katillerden birisidir. Gözlerimle gördüm. Taşları o yığdı. Devletten kimse yargılanmadı. Devlet, Alevilere karşı suç işledi Sivas’ta. Ortada bir soykırım vardı” dedi.
Aleviler, Sivas Madımak Katliamı davasında zamanaşımı kararını Ankara Adliyesi önünde protesto etti. “Sivası yakanlar, AKP’yi kuranlar” sloganları atıldı.
Kaynak: Pirha, Artı Gerçek