Fırat Aksa Elektrik Dağıtım A.Ş. işçileri çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve maaşlarının insanca yaşayabilecekleri düzeye getirilmesi için başladıkları direnişte 51 günü geride bıraktı. Direnişle geçen 51 günde neler yaşandığını, müzakere sürecinin nasıl işlediğini, patronun işçilerin taleplerine nasıl karşılık verdiğini derledik
Fırat Aksa Elektrik Dağıtım A.Ş.’de (FEDAŞ) çalışan DİSK/Enerji-Sen üyesi 120 işçi ağustos ayının ilk haftasından beri yaşadıkları iş baskısı, mobbing, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanmayışı ve ölümle burun buruna çalışırken asgari ücret seviyesinde maaş almalarına itiraz ederek bir mücadeleye başladı. Kazancı Holding’e bağlı Fırat Aksa yöneticileri bu mücadeleyi başta görmezlikten gelerek geçiştirmeye çalışsa da 50 günü aşan direniş hâlâ sürüyor.
Grev yapmanın yasak olduğu ve suç sayıldığı bir işkolu olan enerji işkolunda işçiler, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanuna dayanarak hakları olan işten kaçınma haklarını kullanıp üretimden gelen güçlerini kullanıyor. Süreç başlar başlamaz işveren, yapılan eylemin kanunsuz bir grev olduğunu ve suç işlendiğini, işçilerin işe geri dönmediği takdirde yasal işlem başlatılacağını bildiren tebligatlar yollayarak işçileri korkutmaya çalıştı.
İşçiler hastane, kente su veren pompaların enerjisi gibi hayati önem taşıyan arızalara müdahale etse de ‘talimat var’ denilerek işçilerin elinden iş araçlarının anahtarları alındı. Direnişin daha ilk günlerinde işçilere belediyenin borcu olduğu gerekçesiyle kente su sağlayan su pompalarının enerjisinin kesilmesi için baskı yapan Fırat Aksa Tunceli İl Müdürü’ne işçiler itiraz ederek halka suyun ve enerjinin ulaşmasını sağladı.
Buna rağmen Fırat Aksa tüm abonelerine SMS atarak elektrik kesintileri ve aksamaların sorumlusunun işçiler olduğunu söyleyerek direnen işçilerle halkı karşı karşıya getirmeye çalıştı. Hatta İl Müdür Yardımcısı yanına mühendisleri de alarak arıza bildirimi gelen köylere giderek köy muhtarlarına ve halka, “İşçiler enerjiyi kesiyor, o yüzden elektriğiniz yok” bile dedi.
İşçiler bu kara propagandalara karşı bildirileriyle halka gerçekleri anlatmak için kentin tüm mahalleleri, ilçeleri ve köylerine gitti. Kent meydanında basın açıklamaları yaparak Fırat Aksa’nın yalanlarını süreci ve yaşananları anlattılar. Yerel sanatçılar, kentin milletvekili, demokratik kitle örgütleri ve nice kurum direnen işçilere destek için sürekli dayanışma ziyaretleri yaptı.
İşçilerle halkı karşı karşıya getirmeyi başaramayan Fırat Aksa yöneticileri, işçileri bölmeye çalıştı. Bingöl, Elazığ, Malatya hatta yine Aksa Enerji’ye bağlı Çoruh Aksa’dan işçiler, işten atma tehdidiyle Tunceli’ye ‘grev kırıcı’ olarak getirilmek istendi. İşçiler buna karşı bir açıklama yaptı. Dışarıdan zorla getirilen enerji işçilerine seslenerek gelmek zorunda olmadıklarını, burada verdikleri mücadelenin onlar için de olduğunu anlattılar. Karadeniz’den getirilen işçilerle direnen işçiler sohbet ettiklerinde işçiler, “Biz de sizin gibi çalışma koşullarımızdan memnun değiliz, buraya gelmek istemedik ama müdür bizi işten atmakla tehdit etti. O yüzden gelmek zorunda kaldık” dediler. Sonrasında araçlarına binip illerine geri döndüler.
Fırat Aksa yöneticileri bu sefer devreye jandarma ve polisi soktu. Yakın olan illerden zırhlı araç konvoyu eşliğinde yine zorla işçi getirmeye çalıştılar. Elazığ’dan gelmeye zorlanan işçiler, “Bizi zorla getirmeye çalışıyorlar, biz gelmek istemiyoruz” diyerek direnen işçilerden yardım istedi. Bunun üzerine işçiler Elazığ ile Tunceli’yi birbirine bağlayan feribot iskelesine arkadaşlarını karşılamaya, yapılanları alkışlarla protesto etmeye gitti. Yolda polis tarafından araçları durdurularak geri gönderilmeye çalışıldı. Ama işçiler 5 kişilik bir ekibin orada kalıp arkadaşlarını karşılayacağını polislere de kabul ettirdi. Elazığ’dan gelen işçilerin, araçtan sigara içmek için dahi inmelerine izin verilmedi.
Kent içindeki bir arızaya müdahale etmek için dışarıdan zırhlı askeri araçlarla getirilen işçileri arızanın olduğu yerde direnen işçiler karşıladı. Zorla getirilen işçiler geri dönmek istediklerinde polis, şoför koltuğuna çıkıp aracı zorla sürmeye çalıştı ama işçiler aracın kapısını kapatıp geri döndü.
İşçilerin birliğini bozamayan Fırat Aksa yöneticileri bu sefer işçileri mezhepleri üzerinden bölmeye çalıştı. Bir ilçe şefi, direnen işçilerden birinin aracına eşinin ve çocuğunun gözü önünde küfüler ve hakaretler eşliğinde saldırıp “Senin ne işin var o Kızılbaşlarla” dedi.
Bu yaşananlardan sonra Elazığ’da Bölge Müdürü’yle bir görüşme yapıldı. İşçiler görüşmeden olumlu izlenimle ayrılsa da Tunceli İl Müdürlüğü’ne geldiğinde 17 işçinin işten çıkarıldığını öğrendi. Elazığ’da ikinci bir görüşme daha gerçekleşti. Bu görüşmeden bir gün sonra bu sefer Fırat Aksa’nın alt taşeronu olan AYKOL’a bağlı 15 sayaç okuma işçisi daha işten çıkarıldı. Fırat Aksa yöneticileri, bir yandan müzakere yapmak istediğini söylerken bir yandan işçileri işten atmaya ve dışarıdan zorla işçi getirmeye devam etti.
Aksa Enerji Türk-İş’e bağlı sarı sendika TES-İŞ ile bir ek protokol imzalayarak ‘sus payı’ zammı yaptı. Ama Çoruh Aksa’daki enerji işçileri imzalanan bu protokole razı olmayarak toplu bir şeklide TES-İŞ’ten istifa etti.
Kent Konseyi yaşananın kentin ortak sorunu haline geldiğini ve aracı bir kurum olarak Fırat Aksa’yla görüşmek istediklerini iletti. Önce Elazığ’da Bölge Müdürüyle sonrasında da Kazancı Holding’in merkezinde, İstanbul Kavacık’ta işverenlerle bir görüştüler. Çözüm için bir masa kurulacağını ve o masada üçüncü bir göz olarak bulunacaklarını ilettiler. İşçi Temsil Komitesi, Fırat Aksa İcra Kurulu üyeleri ve Kent Konseyi’nin bulunduğu bir masa kuruldu. Fakat İstanbul’da Kent Konseyi’ne “Biz atılan 32 arkadaşımızla da çalışmak isteriz” diyen yöneticiler Tunceli’ye geldiklerinde 27 kişiyi geri alacaklarını, kalanları almayacaklarını söylediler. Bunun üzerine işçiler atılan tek arkadaşlarının dahi işine geri dönmediği sürece diğer konuları konuşmanın bir anlamı olmadığını söyledi. Görüşmede yer alan Aksa Enerji Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Ömer Kandemir, en yetkili kişi kendisi olmasına rağmen konunun üst kurullarında değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. Böylece Aksa yönetimi süreci sürücemede bıraktı. İşçiler görüşmenin ardından ertesi gün basın açıklaması yaparak kamuoyuna süreci anlattı.
FEDAŞ işçileri 51 gündür türlü engellemelere ve işverenin oyunlarına rağmen ısrarla ve inatla mücadelesine devam ediyor. Birbirlerine ve halka kimseyi geride bırakmayacağına dair söz veren FEDAŞ işçileri çalışma koşullarının iyileştirilmesi, baskının, mobbingin ve performans baskısının kaldırılması ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret taleplerinde ısrarcı. Kaç gün sürerse sürsün haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini sonuna kadar insanca yaşama taleplerini her yerde yükselteceklerini dile getiriyorlar.
Sendika.Org