DİSK/Enerji-Sen’in çağrısıyla EnerjiSa’ya bağlı İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. (AYEDAŞ) işçileri toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde sürece dair beklentilerini, taleplerini ve örgütlenme stratejilerini konuştu
DİSK/Enerji-Sen’in çağrısıyla EnerjiSa’ya bağlı İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. (AYEDAŞ) işçileri toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde sürece dair beklentilerini, taleplerini ve örgütlenme stratejilerini konuştu. Yetki tespiti için kritik tespit 2 Ekim.
Birleşik Metal-İş Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ve Örgütlenme Sekreteri Ahmet Çakır işçilerin sorularını yanıtlarken toplu sözleşme sürecinin nasıl işletilmesi gerektiğine, Uluğ Enerji başta olmak üzere Enerji-Sen’in daha önce yürüttüğü toplu sözleşme süreçlerine ve devam eden FEDAŞ direnişine değinildi.
Keskin ve Çakır toplu sözleşme süreçlerinde kendi kırmızı çizgilerinin şeffaflık ve işçi katılımı olduğunu hatırlattı. İşçilerin taleplerini kendilerinin belirlemesi ve müzakere sürecinde bu taleplerin esas alınması gerektiğini vurgulayan Keskin ve Çakır, sarı sendika kuşatmasını kırmaya başladıklarını ve artık bu alanda belirleyen olduklarını ifade etti. Keskin sarı sendikaların elektrik dağıtım şirketlerinde imzaladıkları üç yıllık sözleşmelerle işçilerin en az iki yıl boyunca asgari ücrete yakın ücretlere mahkum ettiklerini söylerken Uluğ Enerji’de yaptıkları iki yıllık sözleşmenin bu alanda belirleyic olmaya başladığını söyledi. Kendilerinden sonra TES-İŞ’in de işçilere iki yıllık sözleşme vaadi verdiğini hatırlatarak “Karda yol açan makineler vardır, Enerji-Sen de öyledir. Bugünden sonra da böyle olacak. Bu yolu açmaya devam edeceğiz. Mücadeleci tarzımızla belirleyici olmaya devam edeceğiz” dedi.
Keskin, şeffaflık ve işçi katılımını esas alacak bir toplu sözleşme süreci için tek yolun Enerji-Sen’de örgütlenmek olduğunu söyleyip “Geleceğimizi sarı sendikalara emanet edemeyiz” dedi. Keskin enerji işkolunda ilk defa patronların dediklerine hayır diyen bir sendika örneği ortaya koyduklarını, Uluğ Enerji’de ilk defa işçilerin aktif katıldıkları, eylem yaptıkları bir toplu sözleşme süreci yarattıklarını hatırlattı.
Söz alan işçiler, DİSK/Enerji-Sen’e üye yapmaya çalıştıkları arkadaşlarında karşılaştıkları en yaygın direncin Sabancı’nın DİSK’e bağlı bir sendikayla masaya oturmayacağına dair bir algı olduğunu ifade etti. Keskin, DİSK’e bağlı Lastik-İş’in hali hazırda Sabancı’ya bağlı şirketlerde toplu sözleşme yaptığını hatırlatırken bu algının sarı sendikalar tarafından yayıgınlaştırılmaya çalışıldığını belirtti. Keskin yürütülen toplu sözleşme süreçlerinin yanı sıra Sabancı’ya bağlı Başkent Elektrik’te işten atılan işçiler için yürüttükleri ve kazanımla sonuçlanan direnişi de hatırlattı.
İşçiler somut zam oranı gibi taleplerden ziyade sürecin şeffaflığına ve kendi taleplerinin toplu sözleşme masasına taşınabilmesine dair kaygılarını dile getirdi. Daha önce TES-İŞ’in yürüttüğü toplu sözleşme süreçlerini hatırlatan işçiler, sözleşme imzalanana kadar ne konuşulduğundan bile haberleri olmadığını söyledi. İşçiler kendilerine gelen TES-İŞ temsilcilerine toplu sözleşme masasına işçilerin oturtulup oturtulmayacağını sorduklarında cevap alamadıklarını ifade etti.
İşçiler Keskin ve Çakır’a Uluğ Enerji’de yürütülen toplu sözleşme görüşmelerine dair detayları da sordu. Keskin, toplu sözleşme görüşmelerine sendika yöneticilerinin yanı sıra temsilci olarak seçilen 12 işçinin de katıldığını aktardı. Her görüşmede işçilerin arkadaşlarına uzlaşılan ve uzlaşılamayan konuları aktardığını, uzlaşılamayan durumlarda tüm işçilerl birlikte ne yönde karar verileceğine karar verdiklerini söyledi.
Keskin, AYEDAŞ’ta da benzer bir düzeneğin kurulması gerektiğini belirtti. İşçilerin kendi talepleriyle şekillendirmediği bir toplu sözleşmenin işçiler tarafından sahiplenilmeyeceğini vurguladı. Keskin Uluğ Enerji’de yaptıkları sözleşmede bazı maddelerin önceki sözleşmelerle aynı kaldığını ve sonrasında bu maddeleri okuyan işçilerin kendilerini eleştirdiğini hatırlatıp şunları söyledi: “İlk defa işçiler TİS maddelerini okudu. Disiplin kurulu maddeleri konusunda bizi eleştirdiler. Dedik ki başarmışız. İşçiler kendi geleceklerine karar vermeye başlamışsa, kendi sendikalarının yönetimlerini eleştirmişse bizim için başarı budur.”
Sendika.Org