Bayburt Grubu çatısı altındaki Agrobay Seracılık Çiğdem Toker’in “Rusya’ya domatesler de Bayburt’tan” başlıklı yazısı hakkında şirketin kamuoyu önünde küçük düşürüldüğü iddiasıyla 1,5 milyon TL tutarında açtığı ortaya çıktı. Çiğdem Toker’in bugün T24’de yayımlanan yazısında yer verdiği dava reddedilmişti
Gazeteci Çiğdem Toker, T24’deki yazısında Agrobay Seracılık’ın kendisine geçmişte açmış olduğu davaya yer verdi.
Bayburt Grubu çatısı altındaki Agrobay Seracılık, altı yıl önce Çiğdem Toker’in “Rusya’ya domatesler de Bayburt’tan” başlıklı (Cumhuriyet) yazısı ile şirketin kamuoyu önünde küçük düşürüldüğü, kişilik haklarına basın yoluyla saldırıda bulunduğu iddialarıyla, 1,5 milyon TL tutarında tazminat davası açmıştı. O günkü ABD Doları kuruna yaklaşık 410 bin ABD Doları, bugünkü karşılığı ise 11,2 milyon TL.
Bayburt Grubu’nun bu tutarlarda manevi tazminat talep ettiği tek dava bu olmadığını belirten Toker, gruba bağlı Şenbay Madencilik şirketinin de “Tasarruf arıyorsanız metro ihalelerine bakın” başlıklı yazısı dolayısıyla kendisine 1,5 milyon TL’lik bir dava daha açıldığını söyledi. Agrobay Seracılık şirketinin açtığı davanın konusu ise Toker’in Rusya ile Türkiye arasında yaşanan “uçak krizinin” kısmen çözülmesinin ardından yeniden açılan domates ihracatı kanalında, söz konusu şirkete öncelik verilmesinin, grubun iktidara yakınlığıyla bağlantılı olabileceği yönünde kulis haberini aktarması.
Grup, bugünkü dolar kuru cinsinden Toker’den 22,5 milyon TL para istedi. Son seçimlerde aktif siyaseti seçen ve halen İyi Parti GİK üyesi olan avukat Sedat Aksakallı‘nın şirket vekili olarak açtığı davalarda, Toker’in şirketlerin kişilik haklarına basın yoluyla saldırıda bulunduğu iddia edildi. Hak arama özgürlüğüne hiçbir itirazı olmadığını belirten Toker, grup tarafında talep edilen tutarın anormalliği dolayısıyla gözdağı verme, caydırma ve nihayetinde mesleğe yönelik bir baskı niteliği taşıdığını duruşmalarda ifade etti.
Davanın açıldığı Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Aralık 2018’de talebi reddetti.
Ret gerekçesi özetle şöyleydi:
“Yazıda konu edilen hususla ilgili kamu yararı bulunduğu, yayınlandığı tarih itibariyle güncel olduğu, Türkiye’deki domates üretimi ve domates üretimi ve ticareti ile iştigal eden kişi sayısı nazara alındığında toplumsal ilginin yaygın bir şekilde var olduğu, yazıda veriliş şekli itibarile olayın özü ile biçim arasındaki dengenin korunduğu ve objektif sınırlar içerisinde kalındığı, davalının konuyu aktarır iken kamuoyunun menfaatini gözetme amacı taşıdığı ve halkın haber alma hakkı çerçevesinde basın özgürlüğü kuralları dahilinde hareket ettiği gerekçesiyle…”
1,5 milyon TL’lik tazminat talebi, 25. Hukuk Dairesi tarafından da Haziran 2020’de oybirliğiyle reddedildi.
İstinaf kararının gerekçesi şöyleydi:
“Davacı şirketin devletten büyük altyapı yatırımları aldığı, kamuoyu ve basında sık sık gündeme getirilen Bayburt Grup bünyesinde bulunması da gözetilerek, domates ihracatı yapacak şirket seçimiyle ilgili şüpheli durumların eleştirildiğinin anlaşılması, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine…”
Agrobay şirketi ise bu kararı Yargıtay’da temyiz etti.
3. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Ekim 2022’de oybirliği ile verdiği kararla Bölge Adliye Mahkemesi kararını uygun bularak onadı.
Yargıtay kararında, istinaf aşamasındaki karar kastedilerek “Verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. Maddesi gereğince onanmasına…“denildi.
Çiğdem Toker kendisine açılan bu dava hakkında ise şunları söyledi:
Dava süreci beş yıldan uzun sürse de bu kararın, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün içinde bulunduğu koşullar açısından önem taşıdığı kuşkusuz.
Kaynak: T24