Gerekli kömürün sağlanabilmesi uğruna Akbelen Ormanı’nın katledildiği Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği’nin gerekliliklerini sağlamadığı da ortaya çıktı. Bu yönetmelik doğrultusunda verilen Çevre İzin Belgesi bütün işletmelerin faaliyetlerini yürütebilmesi için şart koşuluyor ve çevre kanunu ve ilgili yönetmelikler hükümleri doğrultusunda hazırlanıyor. Belge, hava emisyonu, çevresel gürültü, atık su deşarjı ve derin deniz deşarjı konularını kapsıyor.

Ancak Entegre Çevre Bilgi Sistemi’nde yer alan Yerköy Termik Santrali’nin Çevre İzin Belgesi’nin atık su, hava emisyonu, gürültü, düzenli depolama konularını kapsadığı ancak derin deniz deşarjı konusunu kapsamadığı görülmektedir. Kemerköy Termik Santrali için hazırlanan Geçici Faaliyet Belgesi de aynı şekilde derin deniz deşarjı konusunu kapsamamaktadır.

Derin deniz deşarjı neden zorunlu?

Her iki santral de elektrik üretim sürecinde soğutma suyu olarak deniz suyu kullanıyor ve günlük kullanım miktarı her ikisi için de 250 bin ila 500 bin metreküp arasında değişiyor. Denizden 17-18 derece olarak alınan su, soğutma işleminin ardından 30-35 derece olarak tekrar denize veriliyor.

Bu suyun kıyıdan denize verilmesi ortalama su sıcaklığını fazla yükselttiği için ekosistem dengesini de alt üst ediyor. İlgili yönetmelikte derin deniz deşarjı ile ısınmış suyun kıyı yerine akıntının daha yüksek olduğu bir yerden verilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ancak bu sistem ‘maliyetli’ görüldüğü için her iki santralde de kurulmamış.

Yani her iki santralin de Çevre İzin Belgesi’nin iptal edilmesi gerekmekte.

Sendika.Org