Kira ve konut fiyatlarındaki fahiş artış, barınma krizini de derinleştiriyor. Barınma krizinin yarattığı toplumsal yıkım ise cinayetler, haciz işlemleri ve çeşitli yargı kararları olarak medyada yer buluyor. Kiracıların gündeminden bir günlük kesit alıp okurlarımıza sunuyoruz
Kira ve konut fiyatlarındaki fahiş artış, barınma krizini de derinleştiriyor. Barınma krizinin yarattığı toplumsal yıkım ise cinayetler, haciz işlemleri ve çeşitli yargı kararları olarak medyada yer buluyor. Avukatlar kiracı ve ev sahipleri arasındaki dava sayılarının çok arttığını ifade ediyor. Kiracılarla ev sahipleri arasındaki gerilimlerin medyaya ayrı bir haber olarak yansımadığı tek bir gün bile yok. Ancak kağıt üzerinde kalan yüzde 25 zam sınırı dışında iktidar tarafından atılan bir adım da yok.
Bir yıl uzatılan yüzde 25 kira zammı sınırı ise fiili olarak uygulanmıyor. Ev sahipleri ya kiracılar üzerinde baskı kurarak fiili olarak daha yüksek zam yapıyor ya da yasağın arkasından dolaşacak çeşitli hamleler yapıyor.
Kiracıların gündeminden bir günlük kesit alıp okurlarımıza sunuyoruz. Ev sahibinizle yaşadığınız sorunları ya da şahit olduklarınızı haberleştirmemiz için bilgi@sendika.org’a mail atabilirsiniz.
DHA’da yer alan habere göre İstanbul Pendik’te yaşayan E.S., ev sahibinin kirayı yüzde 100 zamlı istemesi sonrasında yasal sınır olan yüzde 25 zamla kirayı göndereceğini söyledi. Ev sahibinin bu duruma öfkelenip kiracının evden çıkmasını istedi. Ancak E.S. eve gireli henüz 5 yıl da olmamıştı. Ev sahibi tahliye gerekçesi olarak kiracının eve klima taktırmış olmasını öne sürdü. E.S., ev sahibiyle arasındaki diyaloğu DHA’ya şöyle anlattı:
“Neden klima taktırdığını söylemiyorsun? Duvarları deldirmeye hakkın yok, klimayı sökün” dedi. Ben de kendisine sıcakların eşimi çok etkilediğini, o nedenle klima taktırdığımı hatta evden çıkacağım zaman duvarlarda sorun olduysa bunu düzelteceğimi söyledim. Sonuçta nasıl kiraladıysam öyle bırakmam gerekiyor. Israrla klimayı istemediğini, evi boşaltmamız gerektiğini söyledi ve gitti. Sürekli bunu bahane ederek mesajlar atıyor. Bu olay eşimle beni çok huzursuz etti. Eşime ve çocuğuma bir şey olacak diye korkuyorum…
DHA’da yer alan habere göre Rize’nin Paşakuyu Mahallesi’nde Mücahit Kazancı, kira artışı yapmak istediği dairesi için kiracısının yeğeni Halil Ak ile buluştu. İddiaya göre kira artışını fazla bulan Ak, yanındaki arkadaşları Sedat Semavi Sarı ve Miraç B. (25) ile ev sahibi Kazancı arasında tartışma çıktı. Mücahit Kazancı’nın bıçakla saldırdığı Halil Ak ve 2 arkadaşı, yaralandı.
Boynundan bıçaklanan Halil Ak, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ağır yaralanan Sedat Semavi Sarı, yoğun bakımda tedaviye alınırken, Miraç B. ise tedavisinin ardından taburcu edildi. Mücahit Kazancı adliyeye sevk edilip tutuklandı. Sarı, tüm müdahalelere rağmen 14 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.
Milliyet’te yer alan habere göre Antalya’da bir ev sahibi, 3 yıllık kiracısı çiftle önce yüzde 25 oranının üzerinde zamda anlaştı, ardından ise kontrata imza atmak yerine haciz işlemi başlattı.
Hacze konu olan 35 bin TL tutarındaki kira senetlerinin bedellerini ev sahibinin hesabına düzenli gönderdiklerini ve senetleri geri alamadıklarını belirten çift, “Son 15 gündür aile ve iş hayatımızda huzur kalmadı. Biz kiramızı günü gününe verdik, 1 TL dahi borcumuz yok. Amaçları bizi çıkararak yabancı vatandaşlara daha üstten kiraya vermek” dedi.
Konyaaltı ilçesi Hurma Mahallesi’nde yaşayan İsmail Cem ve Dilek Kasabalı çifti, 3 bin TL olarak ödedikleri kiranın 2 Temmuz 2024 tarihine kadar kira artışı oranı üst sınırının uygulanacağı yüzde 25 oranını uygulayarak 3 bin 75O TL olmasını istedi.
İddiaya göre karşı taraf ise kiranın 6 bin TL olmasını talep etti. Bunun üzerine Kasabalı çifti tekliflerini 4 bin 500 TL’ye kadar çıkararak bu rakam üzerinden yeni kira kontratını imzaladı. İddiaya göre ev sahibi işi olduğunu belirterek imza yerine gelmedi. Avukatı ise K.B.’nin imza atmasının ardından kontratı kendilerine göndereceğini söyledi. Yeni kontratın imzalanarak evlerine gelmesini bekleyen Kasabalı çifti, 2020 yılında imzaladıkları senetlerden dolayı eve ve otomobillerine gelen haciz ve hesaplarına konulan bloke ile hayatlarının şokunu yaşadı. Yaşanılanların ardından ev sahibini ulaşmaya çalışan ve ulaşamayan çift, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulundu.
DHA’ya konuşan İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün, ev sahiplerinin uzun süreli kiracı istemediğini belirterek, “Eskiden bekara ev vermeyiz derlerdi. Piyasada daire çok fazlaydı. Uzun süre kalacak bir kiracı tercih edilirdi ancak artık Türkiye’deki kiralık daire arayışı arttı. Mülk sahipleri doğal olarak en kısa süre kalacak kiracı arayışına yöneldi. Eskiden ev sahipleri öğrencilere, bekara ev vermezlerdi. Şimdi ise üniversitede son sınıf ya da 3’üncü sınıf öğrencileri tercih ediliyor ya da ‘Bekar olsun yarın evlenir gider’ diyorlar” diye konuştu.
Kiralık daire sayısının az olmasının fiyatları da artırdığını söyleyen Akgün, eylül ayında yüzde 30 daha artış beklediklerini belirtti. Talebin artması ile ev sahiplerinin daha da seçici olduğunu anlatan Akgün, şunları söyledi:
Bir ilan veriyorsunuz, 1000 kişi arıyor. Mülk sahipleri, tercihlerini tamamen değiştirdi. Kiracının kiralama süresi kısa olacak, tahliye taahhütnamesi verecek, kefil bulacak, kira bedelinin 2-3 kat fazlası gelire sahip olacak gibi şartlar arıyorlar. Son 2 yılı değerlendirecek olursak; kiralar yüzde 600 arttı. Karşıyaka, Bornova, Güzelyalı gibi metropollerde en düşük kiralar 10 bin liradan başlıyor. Bundan 2 sene önce aynı evler 1000 lira, 1500 liraydı. Eylül ayında kiraların yüzde 30 artmasını bekliyoruz.
Banka hesabına havale ile yapılan kira ödemelerinde havale ücretinin kiracıya ait olduğuna hükmeden Yüksek Mahkeme, havale ücretinin kiraya verenden tahsil edilerek ödeme yapılması halinde kiracının eksik ödeme yapmış sayılacağına karar verdi.
İHA’da yer alan habere göre kiracı L.M., her ay düzenli olarak kirasını bankaya yatırdı. Dört ay sonra ev sahibi, kiranın eksik yatırıldığını iddia edip kiracısı hakkında icra takibi başlattı. Kirayı ödemesine rağmen icra takibiyle sarsılan kiracı, takibe itiraz etti. Bunun üzerine ev sahibi Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kapısını çalarak, takibin durdurulmasına itiraz etti. Davacı mülk sahibi, davalı kiracı L.M.’nin 4 ay boyunca kirayı eksik ödediğini öne sürdü. Ev sahibi, davalının kira bedellerini tam olarak ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılmasına ve icra takibinin kaldığı yerden devamına, akdin feshi ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istedi. Davalı kiracı ise davacının iddia ettiği eksik ödeme hususunun tamamen kendi kusuruna dayandığını, davacının bildirdiği banka hesap numarasına her ay 450 lira ödediğini, banka tarafından havale ücreti olarak 31,50 lira kesildiğini, söz konusu kesintiden kendisinin değil, ev sahibinin sorumlu olduğunu dile getirdi. Kiracı, kira sözleşmesi uyarınca kira bedelleri elden peşin olarak ödenecekken davacının istemi ile banka havalesi yoluyla ödenirken oluşacak kesintinin de tarafından karşılanmasının hukukla ve kira akdiyle bağdaşmadığını belirterek, davanın reddini savundu.
Ortada ödenmeyen bir kira bedeli bulunmadığından temerrüt sebebi ile açılan tahliye davasında davacının haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. Karara davacı mülk sahibi itiraz edince devreye giren Yargıtay, kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılamada mahkeme, ilk hükmünde direndi. Davacı bu kararı da temyiz edince devreye giren Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kurul kararında, “Kira bedelini ödeme borcu borçlu tarafından alacaklı kiraya verene götürülmesi gereken borçlardan olup, paranın kiraya verene ulaştırılması kiracıya ait bir külfettir. Banka hesabına havale ile yapılan kira ödemelerinde, havale ücreti kiracıya aittir ve havale ücreti kiraya verenden tahsil edilerek ödeme yapılırsa kiracı eksik ödeme yapmış olur” denildi.
Sendika.Org, DHA, Milliyet, İHA