Uludağ Alan Başkanlığı tarafından, 13 bin hektar yüz ölçümlü Uludağ Milli Parkı’nın yaklaşık 2 bin hektarlık bölümünün ‘Uludağ Alanı’ olarak belirlendiği ifade edilerek, “Söz konusu alan orman dışındaki yaklaşık 50 yıldır yoğun yapılaşmanın hakim olduğu bir bölgedir. Bu alan milli park alanının yaklaşık yüzde 15’lik bölümüne denk gelmektedir. Kalan yüzde 85’lik alanın milli park statüsü halen devam etmektedir” açıklaması yapıldı
Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Uludağ Milli Parkı sınırlarının Uludağ Alanı sınırları ile çakışan kısımlarının milli park vasfının kaldırılması ve bu alanda milli park iş ve işlemlerini yürütmek üzere ilgili idarelere tahsis edilmiş olan taşınmazların yaşam alanı savunucularının (T)alan Başkanlığı adını verdiği ve bölgenin doğasını tahribata uğratacağını söylediği Uludağ Alan Başkanlığına devredilmesi kararlaştırıldı.
Söz konusu kararın, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3’üncü maddesi gereğince alındığı belirtildi.
Bursa’da yaşam alanı savunucuları Alan Başkanlığı ile bölgenin doğasının tahribata uğrayacağını belirterek ‘Talan Başkanlığı’ olarak nitelendirmişti.
Uludağ’ın Alan Başkanlığı ile büyük ölçüde tahrip edileceği ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını belirten yaşam alanı savunucuları, Alan Başkanlığı kanundaki komisyon ve danışma kurulunda yer alacak üyelerin ağırlıklı olarak turizm ve ticaret sektörü temsilcilerinden oluştuğu bu komisyonun alanda yapacağı uygulamaların Uludağ’ı korumaya yönelik olmayacağı ifade edilmişti. Uludağ Milli Parkı’nın endemik türlerinin ağırlıklı olarak bulunduğu 2 bin 100 hektarlık bölümünün yönetiminin, kurulması istenen Alan Başkanlığı’na devredileceği ve bu alanda Milli Park Yasaları’nın uygulanamayacağını ifade eden yaşam savunucuları; “Alan Başkanlığı’nın içerisindeki Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlıkları üzerinde tam yetkili olması, bu sınırlar içerisindeki gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmaz mallar ile tesisleri kamulaştırma yetkisine sahip olması, burada yapılacak her tür ve ölçekte planların hazırlanması, uygulanması ve buna benzer daha nice kararların alınması ve uygulanması yetkileri ile donatılmış Alan Başkanlığı projesinin, Uludağ Milli Parkı’na çok büyük zararlar vereceği aşikardır” ifadelerini kullanmıştı.
Ardından 26 Ocak’ta TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Uludağ Alanı Hakkında Kanun da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Sosyal medyada Erdoğan’ın kararına yeniden tepkiler yükseldi.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalnızca Uludağ’da yetişen 35 tür endemik bitkiyi yok ederek yeni oteller yapmak için Ocak ayında çıkartılan Uludağ (T)Alan Kanunu’ndan sonra şimdide yasal statüsü milli park niteliğinden çıkartan CB kararnamesi yayınlandı. Mücadelemize devam edeceğiz. pic.twitter.com/GIXNORXFel
— Bursa Su Kolektifi (@BKolektifi) July 15, 2023
Uludağ Milli Parkı’nın “kısmen” Alan Başkanlığı’na devredilmesi yeni bir talan oyunudur.
“Kısmen” kelimesi hiçbir şeyi yumuşatmaz. Bir m² dahi olsa talan kabul edilemez. Bilimi, doğayı hiçe sayan rant odaklı talancı zihniyetin karşısında Uludağ için de mücadele sürecek. #Uludağ pic.twitter.com/zQUzoShZV8— Çevre Mühendisleri Odası (@CevreMuhOdasi) July 15, 2023
Uludağ Alan Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada; 13 bin hektar yüz ölçümlü Uludağ Milli Parkı’nın yaklaşık 2 bin hektarlık bölümünün ‘Uludağ Alanı’ olarak belirlendiği belirtildi. Söz konusu alanın orman dışında yaklaşık 50 yıldır yoğun yapılaşmanın hakim bulunduğu bir bölge olduğu, bu alanın, milli park alanının yaklaşık yüzde 15’lik bölümüne denk geldiği kaydedilerek, şöyle denildi:
Kalan yüzde 85’lik alanın milli park statüsü halen devam etmektedir. Uludağ Alan Başkanlığımızın kurulmasıyla birlikte alanın doğal sit koruma statülerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Bu alanlarda yürürlükteki koruma mevzuatı ve ilke kararları geçerliliğini korumaktadır. Dolayısıyla, Uludağ’da yürütülecek planlama çalışmaları ve uygulamalarda, bölgenin doğal yapısının korumaya yönelik önlemlerin alınması, ilgili tüm kurumlar açısından yasal bir zorunluluktur. Bölgedeki orman alanları, Alpin Dağ Çayırları, su kaynakları, endemik bitkiler ve canlı yaşamın korunmasına ilişkin olarak yürürlükteki mevzuat uyarınca gerekli önlemlerin alınması Uludağ Alan Başkanlığının da yasal sorumluluğundadır.
Uludağ alan sınırları belirlenirken başta Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olmak üzere ilgili kurumlarla yapılan toplantılarda mutabakat sağlanarak, orman alanları ve buzul göllerin Uludağ Alan sınırları kapsamı dışında tutulduğuna dikkat çekilerek, “Özellikle potansiyel kayak alanlarının bulunduğu çanaklar, alan sınırı kapsamına alınmış olup, bu alanlarda yapılaşma yoğunluğunu artıracak konaklamaya yönelik tesisler değil, sadece kayak pistleri, doğa sporlarına yönelik yürüyüş ve keşif parkurları ile bu faaliyetlere yönelik mola noktaları kurulması öngörülmektedir” denildi.
İlgili haberler:
Sendika.Org