Kocaeli Kadın Platformu, kız çocuklarının okullaşmasını artırmak bahanesiyle karma eğitime son verilmesine, eğitim sisteminin dini kuralara göre biçimlendirilmesine tepki gösterdi
Kocaeli’nde Belediye İş Hanı önünde bugün (18 Temmuz) saat 19.00’da bir araya gelen kadınlar “kız okulları”na karşı eylemdeydi. Cinsiyetçi eğitime karşı eylemde bir araya gelen kadınlar karma eğitime dil uzatılmasına tepki gösterdi.
Eylemde yapılan açıklamada şunlar söylendi:
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçen hafta katıldığı canlı yayında kız çocuklarını karma eğitimden dolayı okula göndermeyen velileri ikna etmek için kız okulları açabileceklerini ifade etti. Ailelerin kız çocuklarını okula göndermediğinden bahseden bakan da biliyor ki çocukların zorunlu eğitimi almasını sağlamak devletin görevi. MEB’in verilerine göre geçen yıl 866 bin kız çocuğu okula gitmedi. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270. Bu sayı da eklenince 1,5 milyondan fazla kız çocuğunun okuldan uzakta olduğunu görüyoruz. Bakan önce yanıt versin: Nerede bu kız çocukları? Ev içinde ya da dışında çalıştırılıyorlar mı? Evlendirildiler mi? Eğitimden alıkonulan kız çocuklarını tespit edip devlet imkanlarıyla duruma müdahale ettiniz mi? Bu sorulara yanıt vermek ya da gerekçelerini ortadan kaldırmak yerine kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırıldığı gerçeği karşısında bakanın önerdiği yol buna neden olan cinsiyetçiliği pekiştirmek anlamına geliyor. Kadınların, kız çocuklarının en temel haklarının gaspını hedefleyen iktidar eğitimi bir araç olarak kullanıyor.
Eğitim sisteminin dini kural ve referanslara göre biçimlendirme uygulamalarına uzun süre önce başlayan AKP, seçimlerden hemen sonra buna hız verdi. 2021 yılında ortaokullarda, Nisan 2023 itibariyle de ilkokul ve liseleri de kapsayacak şekilde uygulamaya başlanmış başlatılan ÇEDES projesi ile devlet okullarına imam atanmaya başlandı. İmam atamayı şimdilik tercih etmedikleri özel okullar ve kolejler ise neoliberal politikaların ısrarlı tahribatıyla ticarethaneye dönüştü. İktidar, beslenme götüremediği için sınıfta bayılan yoksul çocukların okuduğu okullara “manevi değerler” eğitimi adı altında atanan din görevlilerinin kadın ve LGBTİ+ düşmanlığını eğitim aracılığıyla tüm topluma yaymak üzere görevlendirildiğini biliyoruz. İstanbul’da devlet okullarının yaz aylarında dini eğitim için TÜGVA gibi kurumlara tahsis edildiğini biliyoruz. İktidar kamusal kaynakları da aktararak tarikat ve cemaatlerin eğitim mekanlarına çocukları mahkum etmeyi, tüm toplumu islamcılıkla/dincilikle kuşatmayı, kamusal alanların tamamen cinsiyetlere göre ayrılmasını hedefliyor.
Dertlerinin kız çocuklarının okullaşmasını sağlamak olmadığını, AKP-MHP iktidarının ve gerici, kadın düşmanı koalisyonun karma eğitime son verme hazırlığında olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar önce 4+4+4 eğitim sistemini getiren, karma düz liseleri bir bir kapatarak, imam hatip lisesine çeviren, anadolu liselerini kız anadolu liselerine çeviren, meslek liselerini cinsiyetçi kodlarla kız-erkek olarak ayırarak, kadın üniversitelerini dile getiren iktidar şimdi de ilkokuldan itibaren kız okullarından bahsediyor.
Bakanın ortaya attığı laf sonrasında Büyük Birlik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, HÜDA-PAR ve Eğitim Bir-Sen cephesinden yapılan destek açıklamaları bunun öylesine boş bir laf olmadığını ortaya koyuyor. Halihazırda eğitim birliğini bozacak şekilde cemaat ve tarikatlara bağlı 2 bin civarında okul karma eğitimin üstünden atlanarak medrese mantığıyla işletiliyor ve bakanlık tarafından buna göz yumuluyor. Hemen seçimlerin ardından takvimine kız okulları gündemini alan iktidarın ortaklarına vereceği payın pazarlığı sadece kamusal varlığımızın güvencesi laiklik değil, aynı zamanda kız çocuklarının eğitim hakkı.
Açıklamanın devamında “Bakanın onayladığı bu bakışın sonucunda iddia edildiği gibi kız çocuklarının okula gidişinde artış olmayacak, erkek egemenliği, baskı ve sömürüsü normalleştirilecek” denilerek şunlar söylendi:
İktidar ve kadın düşmanı, gerici koalisyonu biz kadınların ve kız çocuklarının evlerimizde ve kamusal alanda, sokaklarda, okullarda, üniversitelerde, hayatın her alanında erkek şiddeti karşısında yaşam kalım savaşına körük atıyor. Konserleri yasaklarken, kadın hastaneleri, kadın üniversiteleri, kız okulları diye tuttururken bu hayatta kalma savaşımızda kendilerince kurdukları korunaklı alanlar hayatımızı her gün daha fazla kuşatma altına alan gerici ve kadın düşmanı bir pazarlık. Hatırlatmak isteriz, biz kadınlar en çok aynı evde yaşadığımız tanıdığımız erkekler tarafından şiddete maruz bırakılıyoruz ya da katlediliyoruz. Model aldıkları cemaat-tarikat eğitim modeli kamu denetiminin uzağında çocukların istismar edildiği, erken yaşta evliliğe zorlandığı ve “bir kereden bir şey olmaz” diyerek iktidar tarafından ortak olunan, susulan bir kuşatma. Hayatlarımızın ve haklarımızın ittifak masalarında ya da meclis aritmetiğinde pazarlık payı olmasına izin vermeyeceğiz.
Biz kadınlar tırnaklarımızla kazıyarak kazandığımız tüm haklarımız gibi eğitim hakkımıza da göz dikenlerin yakasındayız. İktidarın eğitimi dini kural ve referanslarla biçimlendirme uygulamalarını kadınlar olarak kabul etmiyoruz. Okulların kız ve erkek olarak ayrılmasına izin vermemek adına buradayız. Kız çocuklarını evlere, ailelere, anneliğe sıkıştırmanıza izin vermeyeceğiz. Kadınları kamusal alanlardan dışlamaya çalışan iktidara karşı okulları, sokakları, meydanları terk etmiyoruz.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı canlı yayında, kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin, “Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum” dediğini iddia etti. Tekin’in kız çocuklarının okullaşmasını sağlamak ve velileri ikna etmek için “kız okulları da açabilmeliyiz” demesi üzerine karma eğitim ile igili tartışma başladı. Asıl amacının okullaşma oranını artırmak olduğunu ve karma eğitimi esas aldığını söyleyen Tekin’e, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) de destek geldi. Hüda-Par Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Meclis Genel Kurulu’nda besmele çekerek başladığı konuşmasında Milli Eğitim Bakanı’na destek verdi ve “Kimse çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlamasın. Kız okulları da olsun erkek okulları da. Aynı şekilde karma eğitim veren okullar da” dedi. Bir destek de Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’den geldi. Çocukların hangi üniversiteye gideceğine kendilerinin ve ailelerinin karar vereceğini söyleyen Destici, gerekirse kadın üniversiteleri ve kadın hastaneleri de açılabileceğini söyledi.
TBMM’deki tartışmaya TİP milletvekili Sera Kadıgil de katıldı. Cumhuriyet TV’ye konuşan Kadıgil, Tekin’in nabız yokladığını ve karşı devrimci iktidarın laik cumhuriyetle, kadınlar üzerinden hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Başta kadınlar olmak üzere herkesi, en sert tepkiyi vermeye çağırdı. Tartışmalar devam ederken, avukatlar, kadın dernekleri ve eğitimciler, bu konuda nabız yoklanmaması gerektiğini ve toplumun tepki gösterme zamanı olduğunu söylediler. Daha sonra da Tekin’in, açıklamalarının ardından çevresine kendisini “derdimi anlatamadım” sözleriyle savunduğu öne sürüldü. “Kendimi yanlış ifade ettim, öyle demek istemedim” dediği belirtilen Tekin’in, “karma eğitime karşı çalışmalar yapılabileceği” yönündeki yorumlara işaret ederek, “Böyle bir niyetim yok, böyle bir hazırlık da yok. Niyetim kız çocuklarının okumasıydı” ifadelerini kullandığı kaydedildi. Bugün bir tepki de Kocaeli’den geldi.
Yarın (19 Temmuz) İstanbul ve İzmir’de eylemler yapılacak.
“Kız okulları” cinsiyetçiliği besler. Kadınları kamusal alanlardan dışlamaya çalışan iktidara karşı okulları, sokakları, meydanları terk etmiyoruz.
Yarın 16:00’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde buluşuyoruz.
?Binbirdirek M.İmran Öktem C.No1 Eski Adliye Binası Sultanahmet/Fatih pic.twitter.com/CYvJVPOLB8— Kadınlar Birlikte (@KBGuclu) July 18, 2023
Karma eğitime yönelik gerici saldırılara karşı, bilimsel, demokratik eşit ve laik eğitim hakkı için, çocuklarımızı karanlığa teslim etmemek için tepki ver!
?19 Temmuz Çarşamba
?19.00
?Alsancak /Türkan Saylan Kültür Merkezi önündeyiz. pic.twitter.com/OaX8fymYz0— İzmir Kadın Platformu (@izmir_kadinP) July 17, 2023
Sendika.Org