Boğaziçi Direnişi 922. gününde. Akademisyenler her gün kayyumluk dedikleri rektörlük binasına sırtlarını döndükleri nöbetlerini sürdürüyor. Bugün de akademisyenler 624’üncü kez sırtlarını döndü. Her hafta cuma günü yaptıkları haftalık basın bültenini okumayı çarşamba gününe aldıklarını duyurdular. Akademisyenler nöbet boyunca 30 Temmuz 2021 günü gerçekleştirilen destek oylamasında akademisyenlerin yüzde 95 oranında rektör adaylığına karşı olduğu açıklanan İnci’nin Matematik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Mohan Ravichandran’ın hiçbir gerekçe gösterilmeden dönem ortasında görevden alınmasına tepki göstererek Ravichandran’ın fotoğrafını ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Tolga Sütlü’nün mesnetsiz gerekçelerle dönem başladıktan sonra görevden alınmasına da tepki göstererek Sütlü’nün fotoğrafını taşıdı.

Akademisyenler haftalık bültenlerinde şunları söyledi:

Sizlere basının halen alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik güçleri ve sivil polislerce denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz.

Bu hafta üniversitemizde yaşanan olumsuzlukları ve hak ihlallerini basın yoluyla kamuya duyurmuştuk. Kayyım yönetimin anayasayla güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yapma hakkımızı kriminalize etme çabalarını ve en son Prof. Dr. Taner Bilgiç örneğinde olduğu gibi, hocalarımızın mesnetsiz gerekçelerle üniversitemizden uzaklaştırılmalarını kınıyor, hak ettikleri mezuniyet töreni türlü bahanelerle iptal edilmiş öğrencilerimizi bir kez daha kutluyoruz. Önümüzdeki yaz ayları boyunca üniversitemizde yaşanan hukuksuzlukları belgelemeye ve bundan böyle her çarşamba sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 624. nöbetlerinin ardından her haftanın son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını (Bülten 122) okudular. pic.twitter.com/7SXmlAfmSj

— Boğaziçi Üniversitesi Eğitimsen Temsilciliği (@egitimsenboun) July 14, 2023

Ne olmuştu?

Yönetimin haziran başında okul çalışanlarına gönderdiği yazıda eylem yapanların adli ve idari işlemlere konu olacağı belirtilmişti. Yazıda izin almaksızın ‘basın açıklaması, stant kurma, bildiri dağıtma, çadır kurma, oturma, dikilme’ eylemlerinin ‘yasak ve suç’ olduğu dile getirilmişti.

Benzer bir yazı 7 Temmuz’da da gönderildi.

Öte yandan Boğaziçi yönetimi, üniversite yönetim kurulu (ÜYK) üyeliğine son verilmesiyle ilgili davayı kazanan Prof. Dr. Taner Bilgiç’i üç ay görevden uzaklaştırdı.

Üniversitenin işleyişine dair birçok önemli kararın alınmasından sorumlu üniversite yönetim kurulu rektör, dekanlar ve senato tarafından gönderilen temsilcilerden oluşuyor. Bilgiç, ÜYK üyeliğine senato tarafından dört yıllığına seçilmişti.

Üniversitenin işleyişine dair birçok önemli kararın alınmasından sorumlu üniversite yönetim kurulu rektör, dekanlar ve senato tarafından gönderilen temsilcilerden oluşuyor. Bilgiç, ÜYK üyeliğine senato tarafından dört yıllığına seçilmişti.

Ayrıca yönetim, şimdi de Bilgiç hakkında üç ay görevden uzaklaştırma kararı verdi. Uzaklaştırma kararına gerekçe olaraksa yaklaşık 15 ay önceki ÜYK toplantılarıyla ilgili yeni açılan bir soruşturma gösterildi.

Böylece öğretim üyesinin ÜYK toplantılarına katılması yeniden engellenmiş oldu.

Kampüse girişi engellendiği için geçen haftaki diploma törenlerine katılamayan Bilgiç, öğrencileriyle görüşemiyor ve kurumsal e-posta adresini kullanamıyor.

Mezuniyet töreni ise kapalı salon etkinliği olarak düzenlendi. Ve bazı akademisyenler törene katılamazken isimleri koltukların üzerine bırakıldı.

Sendika.Org